Diyarbakır Ulu Cami'nin restorasyonu 2012 sonunda bitirilecek!
Diyarbakır 'da bulunan, İslam dünyasının 5. Harem-i şerif 'i olarak tanımlanan tarihi Ulu Cami, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından adeta göz kamaştıracak
Anadolu 'nun en eski camilerinden, 4 mezhebe hizmet etmiş tarihi Ulu
Cami 'de Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünce başlatılan restorasyon çalışmaları
sürdürülüyor.
Selçuklu geleneğini yansıtan, Anadolu 'daki en erken ve en anıtsal cami
olarak nitelendirilen, planı ve mimarisi açısından şam 'daki Emeviye Camisi 'ne
benzeyen, İslam 'ın 5. Harem-i şerif 'i olarak da nitelendirilen Ulu Cami,
bugünlerde hummalı bir çalışmaya tanıklık ediyor.
Türkiye 'nin çeşitli üniversitelerindeki akademisyenlerinden oluşan
'Bilim Kurulu Heyeti'nin gözetiminde adeta kuyumcu titizliğiyle yapılan
restorasyon çalışmaları aralıksız sürdürülüyor. Restorasyon kapsamında
konservatörler eşliğinde cami tavanındaki göbekte altın varak tabakalar, ahşap
oymalar, incelikle yapılmış hat yazıları ve olağanüstü güzellikteki bezemeler oya
gibi işlenerek onarılıyor.
Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Ulu Cami 'nin kent, Türkiye ve dünya için çok önemli bir yapı olduğunu söyledi.
Caminin İslam tarihinde de önemli bir yeri olduğunu, 5. Harem-i şerif
olarak nitelendirildiğini ifade eden Evsen, yapım tarihinin kesin olarak
bilinmediğini ancak Bizans 'tan bugüne kadar çeşitli dönemlerdeki katkılarla
bugüne geldiğini belirtti.
Aralarında Nisanoğulları, İnaloğulları, Anadolu Selçukluları, Osmanlılar
ile cumhuriyet döneminden çeşitli katkılarla bugüne kadar gelen yapının Vakıflar
Genel Müdürlüğünce restore edildiğini belirten Evsen, bu yıl başladıkları
çalışmanın yaklaşık yüzde 60 'ını tamamladıklarını, cemaati daha fazla mağdur
etmeden bir an önce caminin bazı bölümlerini ibadete açmaya çalıştıklarını kaydetti.
Evsen, genel müdürlükçe Ulu Cami için Türkiye 'nin Orta Doğu Teknik,
İstanbul Teknik ve Dicle üniversitelerinin de aralarında bulunduğu çeşitli
üniversitelerden, akademisyenlerden oluşturulan 'Bilim Kurulu Heyeti'
gözetiminde çalışmaların yapıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
'Genel Müdürlüğümüz elemanlarınca uygulamalar da takip ediliyor. çok
özellik isteyen bir çalışma olduğundan en ufak sıkıntı yaşanmaması için yoğun
çaba harcıyoruz. Zamanında burayı bitirmeyi hedefliyoruz. Burası son derece
özellikli bir cami. Güney tarafında Hanefilerin olduğu bölümde yoğun çalışma var.
Kuzey tarafındaki şafiler bölümü ise şu an ibadete açık. Kurban Bayramı 'ndan önce
Hanefiler bölümünü açmayı düşünüyoruz. Burası 4 mezhebe, Hanefi, şafi, Hanbeli ve
Maliki mezheplerine hitap ediyordu. Hanefi ve şafiler hiçbir sorun yaşamadan
ibadetlerine devam ediyor. Dünyada eşine az rastlanır bir uygulama. Tüm İslam
tarihi boyunca böyle bir uygulama yapılmış. Bu camide her mezhepten insan, kendi
imamının arkasında ibadetini yapmış. Camimizde 5 binden fazla kişi aynı anda namaz kılabiliyor.'
Evsen, restorasyon çalışması devam ederken Hanefi bölümünün doğu kısmında
sıvalar temizlendiği sırada yaklaşık 100 el yazması eser bulunduğunu, bunlardan
4 'ünün tarihi niteliği olduğunu bildirdi.
Bu eserlerin Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam
tarafından okunacağını ifade eden Evsen, daha sonra Ulu Cami ile eş zamanlı
restorasyonu yapılan ve el yazması kütüphanesine dönüştürülecek Mesudiye
Medresesi 'nde diğer eserlerle birlikte sergileneceğini bildirdi.
çİRKİN YAPILAR CAMİNİN İHTİşAMINI GÖLGELİYOR
çevresindeki çirkin yapıların caminin güzelliğini gölgelediğini ifade
eden Evsen, 'Caminin etrafında böyle ucube yapılar olması rahatsız edici.
Yapılar görsel açıdan sıkıntı yaşatıyor. Bu konuyla ilgili kamulaştırma
çalışmalarımız var. Restorasyonun yaklaşık 8 milyon liralık bütçesi var. 2012 'nin
sonunda restorasyon çalışmasını bitirmeyi hedefliyoruz. İnşallah zamanında bitireceğiz' dedi.
Ulu Cami, Roma döneminden kalan devşirme taş malzemelerin kullanımı ile
Selçuklu, Artuklu, İnaloğulları ve Osmanlı dönemindeki eklemelerle pek çok dönem
ve kültürün özelliklerini yansıtıyor. Selçuklu geleneğini yansıtan Anadolu 'daki
en erken ve en anıtsal cami olarak nitelendirilen caminin planı ve mimari
açısından şam 'daki Emeviye Camisi 'yle benzerlik gösteriyor.
Avlusu, avlu müştemilatı, maksureleri, medreseleri ve kıble yönündeki
haremiyle hem Artuklu geleneğini devam ettiren bir yapı hem de kare kesitli
minaresiyle ve anıtsal yapı oluşu nedeniyle Ulu Cami, İslam 'ın 5. Harem-i şerif 'i
olarak da nitelendiriliyor.
Camide, sibernetiğin ve bilgisayarın ilk adımlarını attığı ve ilk robotu
yapıp çalıştırdığı kabul edilen El Cezeri 'nin yaptığı güneş saati yer alıyor.
AA