Doğa Derneği, Hasankeyf için iki farklı film hazırladı!

Bankalara karşı kampanya başlatan derneğin sitesinde yayınlanan filmlerden biri 'Garanti Bankası'nın bilmenizi istemediği gerçekler' adlı çizgi film. Bankanın geçen yıl yayımladığı bu film 'Benim 2010'dan en büyük dileğim' konseptinden yola çıkıyor. çizgi filmde Rafet adlı bir çocuk karakteri şöyle konuşuyor: 'Benim 2010'dan tek dileğim Hasankeyf'in yok olmamasıdır. Bunun için herkes parasını yatırdığı bankaya dikkat ederse çok iyi olur. Hasankeyf çok güzeldir/İnsanlığın en eski yerleşim yerlerindendir. çevresinde nesli tükenmekte olan bir sürü canlı yaşar. Ilısu Barajı'nı yaparak Hasankeyf'i sular altında bırakmak isteyen şirketler vardır. Ama paralan yoktur. O şirketler bankalara gider. Gittikleri banka çevreci gözükür. Ama değildir. Bizleri ve binlerce yıllık kültür mirasımızı hiç önemsemez, o şirketlere istedikleri krediyi verir, bizlerin hayatını tehlikeye sokar. 2010'da Hasankeyf yok olmazsa ben çok mutlu olurum. Diğer arkadaşlarım da.'

Ardından dış ses 'Rafet haklı, Hasankeyf'i yok etmek Garanti'nin işi. çocuklar gibi kandırılıyoruz. Banka'nın 'başka bir arzunuz var mı' sorusuna hemen şimdi cevap verin. 'Hasankeyf'ten ellerini çek' deyin' diyor.

Derneğin facebook sayfasındaki Akbank ile ilgili filmde ise banka 'Sanatı desteklediğimize bakmayın. Dünyanın en büyük sanat eserim yok ediyoruz. Hasankeyf'i su altında bırakacak olan Ilısu Barajı'na destek veriyoruz. Bize inanmaya devam edin. Akbank, para için' sözleriyle eleştiriliyor.

Doğa Derneği Genel Başkanı Güven Eken, yaptıkları video kampanyalarının amacını şöyle anlattı: 'Bu, inanılmaz talihsiz bir gelişme. Hasankeyf Türkiye'nin en önemli tarihÜ® mirası. Garanti Bankası doğayı destekliyor. Akbank sanatı destekliyor. Ama dünyanın en güzel doğa ve sanat eserini yok ediyorlar. Biz de bu bankaların kendi reklamlarım yapan reklam filmini bozarak bunu sosyal medyada duyurduk. Amacımız bankaların bu konuda yanlış bir davranış içinde bulunduklarını Türkiye'ye açıklayacak
şekilde duyurmak ve bu desteklerini geri çekmelerini sağlamak. Hasankeyf'in sular altında kalmadan hayatta kalma ihtimali
var. Bankaların müşterilerine kendi paralarıyla bu bankaların ne yaptıklarım anlatmak. Paralarının Hasankeyf'i yok  
edeceğini söylemek ve bankaları bu konuda geri adım atmaya zorlamak' Garanti ve Akbank dışında bu projeye Halk Bankası'nın destek verdiğini söyleyen Eken, 'Ama Halk Bankası devlet bankası olduğu için zaten bu da bir devlet projesi olduğu için kendi kurumsal bir karan yok. Devletin talimatlanyla hareket eden bir banka. Yani bütün dünyadaki bankalar bu projeye destek vermekten çekildi ve bu bankalar kredi verdi' dedi.

Akbank'ın Genel Müdürü Ziya Akkurt, daha önce bu eleştirilere yanıt vermiş ve 'Bize yapılan ithamları haksız buluyorum. Kredinin içinde çED raporu varsa, krediyi gönül rahatlığıyla veriyoruz' demişti.

Akkurt'un açıklamasına ilişkin ise Eken, 'Bu, çok talihsiz bir açıklama. çünkü Ilısu Barajı'nın resmi bir çevre Etki Değerlendirme (çED) raporu yok. Türkiye'nin en büyük bankalarından birinin genel müdürü yaptığı açıklamanın içeriğinin doğru olup olmadığını bilmiyor. Yani, Hasankeyf'i yok edecek bir baraja kredi veriyorsunuz. Verdiğiniz parayla Hasankeyf'in sular altında kalacağının farkında değilsiniz. Bu konuda da bu ayıbı örtmek için örtbas etmeye çalışıyorsunuz. Kendinizi savunmaya çalışıyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir şey değil' dedi.

İngiliz, Alman, Amerikalı ve aslında doğayı yok etmede Türkiye'deki kuruluşlardan daha hızlı olan çin bankalannın dahi bu projeye destek vermediğine işaret eden Eker, Türkiye'nin iki özel bankasının bu proje için kredi vermesini skandal olarak nitelendirdi. Eken 'Tamamıyla bir kredi anlaşması skandali. şžirketlerin paralarım nasıl kullandığı konusunda bir otokontrol bir sivil sistem oluşmamış bu ülkede. İlk defa doğa anlamında bir sivil toplum örgütü bankalara net bir tavır koydu. Ama bunlar oldukça bu tepkiler geldikçe bankalar kendilerine bir çekidüzen vermek zorunda kalacaklar. Bankalann bu davranışı eylem ile söz arasındaki farkı ortaya koyuyor. Doğanın korunması için söz değil eylem lazım' diye konuştu.

Daha önce söz konusu bankalara bu konulan defalarca ilettiklerini söyleyen Eken şöyle konuştu: 'Onlar da basma yaptıklan açıklamada üzgün olduklannı, talihsiz bir imza olduğunu söylediler ama Hasankeyf'in kurtulması için hiçbir adım atmadılar. Suzan Sabancı 'bir daha olmayacak' dedi. Zaten olamayacak çünkü Hasankeyf bir tane. Bu yüzden girdikleri bu yoldan geri adım atmalan ve çözüm üretmeleri gerekir. Sorumluluktan kaçamazlar. Kaçarlarsa zaten tarih yazacaklar. Tarihe Hasankeyf'i yok eden bankalar olarak geçecekler. Biz Akbank veya Garanti'ye para yatıranların 'benim paralanmla Hasankeyf'i yok edebilirsiniz' diyeceklerini sanmıyoruz.'

Bankalar önce Hasankeyf'e gitsin
 
Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi Sözcüsü İpek Taşlı ise 'Doğa Demeği'nin sanatı ve doğayı koruduklarını söyleyen bankalann ikiyüzlülüğünü gösteren ironik videolan çıkarması iyi oldu. Ama maalesef bu videolar yalnızca Doğa Demeği'nin internet sitesinde ve facebook'ta yayınlanıyor. Keşke bu videolar televizyon kanallarında yayınlansa da herkes bilse onlannyaptıklanm'dedi. 'Bir yandan doğayı ve sanatı çok önemsediklerini söylerlerken diğer yandan doğayı yok ediyorlar. Hasankeyf'i yok ediyorlar. Kültürel mirası yok edecek projelere imza atıyorlar' diyen Taşlı, 'Biz daha önce adı geçen bankalara yani Akbank ve Garanti'ye bilgi edinme hakkı kapsamında sorular sorduk. Onlara mektuplar gönderdik, fakslar çektik ancak hiçbirinden yanıt gelmedi' dedi. Bankalara Hasankeyf'e gitmesi önerisinde bulunan Taşlı, 'Gerçekten çED raporu olup olmadığını öğrensinler soma kredi verip vermeyeceklerine karar versinler' diye konuştu.
Taraf/Dicle Baştürk