26 / 11 / 2024

Doğu'nun yeniden inşasıyla ilgili istişareler devam edecek!

Doğu'nun yeniden inşasıyla ilgili istişareler devam edecek!

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş: "Sadece Ankara'da değil, bölgede de bu istişarelere devam edeceğiz. Herkes görüşlerini dile getirecek ve yeniden bölgenin imar ve inşası ile ilgili sürece dahil edeceğiz" dedi.




Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Gerçekten devam eden bu terörle mücadele sırasında bölge halkı son derece zor şartlar altında yaşıyor. Bir kısmı göç etmek durumunda kaldı, insanların evleri tahrip oldu, yaşadıkları çevreye ilişkin, sosyal çevreye ilişkin ciddi kayıplar oldu. Bütün bunların maddi ve manevi olarak telafi edilmesi, orada hayatın yeniden normale döndürülmesi, eğitimiyle, sosyal hayatıyla, fiziki mekanlarıyla birlikte o bölgenin yeniden inşa edilmesi mevzu bahistir" dedi. 


Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında, AK Parti Genel Merkezinde doğu ve güneydoğu illerinin milletvekilleriyle gerçekleştirilen kahvaltılı toplantıdan erken ayrılan Kurtulmuş, çıkışta gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.


Başbakan Davutoğlu'nun seri halde birtakım istişarelerde bulunduğunu belirten Kurtulmuş, Davutoğlu'nun dün akşam bölgedeki ekonomi ile ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla gece saat 3'e kadar süren bir toplantı yaptığını anımsattı. 


"Ciddi bir istişare sürecini sürdürüyoruz"


Parti genel merkezindeki toplantıda bölge milletvekilleriyle gelişmeleri müzakere ettiklerini ifade eden Kurtulmuş, öğleden sonra da yine bölgeden sosyal ve siyasal ağırlıklı sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya gelineceğini, yarın da bölgedeki mülki idari amirleriyle bir toplantı gerçekleştirileceğini bildirdi.


Kurtulmuş, "Ayrıca biz bu planın olgunlaştırılması için ilgili arkadaşlarımızla, bakan arkadaşlarımızla bir seri toplantılara devam ediyoruz. Nasip olursa cuma günü Mardin'de terörle mücadelenin ekonomik ve sosyal boyutlarıyla ilgili eylem planı Sayın Başbakan tarafından açıklanacak. Böyle bir süreci, çok ciddi bir istişare sürecini sürdürüyoruz. İnşallah faydalı olacak. Her arkadaşımız çok önemli, çok ciddi meseleleri aktarıyorlar, gerek sivil toplum kuruluşları gerekse de milletvekili arkadaşlarımız. İnşallah çok iyi bir planla biran evvel terörü bitirerek, ondan sonra ciddi bir şekilde bölgenin yeniden inşası ile ilgili olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz" diye konuştu. 


Başbakan Davutoğlu'nun bölgenin yeniden imarına ilişkin verdiği "Toledo" örneğinin sorulması üzerine Kurtulmuş, "Yeniden inşa derken bunu sadece fiziki olarak da düşünmeyin. Gerçekten devam eden bu terörle mücadele sırasında bölge halkı son derece zor şartlar altında yaşıyor. Bir kısmı göç etmek durumunda kaldı, insanların evleri tahrip oldu, yaşadıkları çevreye ilişkin, sosyal çevreye ilişkin ciddi kayıplar oldu. Bütün bunların maddi ve manevi olarak telafi edilmesi, orada hayatın yeniden normale döndürülmesi, eğitimiyle, sosyal hayatıyla, fiziki mekanlarıyla birlikte o bölgenin yeniden inşa edilmesi mevzu bahistir. İnşallah burada bütün bölgedeki aktörler devreye konularak, bölgenin  sivil toplum kuruluşları, üniversiteleri, kanaat önderleri, hepsinin görüşleri alınarak inşallah iyi bir sonuç elde edilecektir" şeklinde yanıt verdi. 


Kurtulmuş, Başbakan Davutoğlu'nun Toledo örneğini, özellikle Sur için, yeniden güzel bir şekilde imar edileceği anlamında söylediğini vurgulayarak, "Sur biliyorsunuz Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin tarihi yerlerinden birisidir. Her alanında, her metrekaresinde tarih kokan bir şehrimizdir, çok eski bir yerleşim yerlerimizden birisidir. Yeniden orası eski haline kavuşacak, hatta daha güzel olacak inşallah, kastedilen budur, bu kastedilmiştir" değerlendirmesinde bulundu. 


"Bu işin sahibi millettir"


"Bölgedeki tüm aktörlerle neyin kastedildiğine" ilişkin soruya Kurtulmuş, "Bu işin başından itibaren, bu işin sahibi millettir, terörle mücadelenin de bu bölgede barış ve esenliğin yeniden sağlanmasının da esas aktörü, esas sahibi millettir" karşılığını verdi.


Seri istişarelerde bulunduklarını, bunları sürekli yapacaklarını ifade eden Kurtulmuş, "Bu sefer yapıp bu haftadan sonra bırakacak değiliz. Sadece Ankara'da değil, bölgede de bu istişarelere devam edeceğiz. Herkes görüşlerini dile getirecek ve yeniden bölgenin imar ve inşası ile ilgili sürece dahil edeceğiz" dedi.  


AK Parti'nin 1 Kasım sloganın "İlk günkü aşkla" olduğunu hatırlatan bir gazetecinin, "Ama bugün baktığımızda ilk gün yola çıkan bazı kurmayların ciddi görüş ayrılıkları olduğu görülüyor. Dün siz çok fazla girmek istemediniz ama ortada da çok ciddi derin görüş ayrılığı var" şeklindeki sözleri üzerine Kurtulmuş, dün kendi görüşlerini ifade ettiğini belirterek, "Sayın Arınç da tamamen kişisel görüşlerini ifade etmiştir. Bunun üzerine bizim söyleyecek bir sözümüz yok" dedi.


"Herkes kendi yerini, haddini, hududunu bilsin"


Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "PYD'nin Türkiye'ye karşı savaş çağrısı oldu, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki soruya, "Herkes kendi yerini, haddini, hududunu bilsin. Türkiye zaten terörle çok ciddi ve çok kesin bir mücadeleyi sürdürüyor. Bu anlamda sağdan, soldan yapılacak açıklamaların Türkiye'nin bu terörle mücadelesindeki kararlılığına en ufak bir zarar vermeyeceğini ve bu mücadelenin inşallah en kısa sürede tamamlanacağını ifade etmek isterim" karşılığını verdi.


"Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sözlerine ilişkin eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in tutumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:


"Herkes kendi görüşünü söyler. AK Parti'nin kendi programı vardır, milletten almış olduğu bir destek vardır. Son seçimde iki vatandaştan birisi AK Parti'ye destek verdi, hükümeti tek başına iktidara getirdi. Hükümetin millete vermiş olduğu sözler vardır, parti olarak seçim kampanyasında vermiş olduğumuz sözler var, hükümet kurulduktan sonra da hükümet programı ile birlikte milletimize verdiğimiz sözler var. Bu süre içerisinde millet AK Parti'yi tek başına iktidara getirirken istikrar için, istikrarın sürmesi için bu iktidara oy verdi. Dolayısıyla bu istikrarın korunması temel önceliğimiz olmalıdır. Bu çerçevede biz kendi programımıza bakıyoruz, kendi yolumuza yürüyoruz. Herkesin yapıcı anlamında söyleyeceği sözlere dikkat ederiz. Ama sonuçta herkesin de Türkiye'de sağlanan bu istikrarın kıymetini iyi bilmesi ve bu istikrara zarar verecek her hangi bir şekilde tavır, söz ve eylem içerisinde olmaması esastır diye düşünürüm."


AA


Geri Dön