Dolar/TL 11,30 seviyesine geldi!
Merkez Bankası'nın 100 baz puanlık faiz indirimi kararından sonra dolar/TL'de tırmanış sürüyor. Kur günlük yüzde 5'in üzerinde yükselişle 11,30 seviyesine kadar yükseldi.
Merkez Bankası piyasayı bu kez şaşırtmadı ama yine de beklenen 100 baz puan indirim TL’yi zayıflatmayı başardı. Faiz kararı sonrası dolar ve euroda yükseliş devam etti. Dünya Gazetesi'nden Şebnem Turhan'ın haberine göre; günlük yüzde 5'i aşan yükselişle dolar/TL 11,30 ve euro/TL 12,82 zirvelerine ulaştı. PPK metninde faiz indirim döngüsünün sonuna gelinmediği mesajı gören analistler, sene sonunda politika faizinin ise yüzde 14’e düşeceğini öngörüyor. Dolarda ise 11,50 seviyelerinin beklendiği belirtiliyor.
"Piyasa fiyatlaması oldukça kötüleşti"
Dünya Gazetesi Yazarı Tuğrul Belli: Piyasa beklentileri 100 baz puanda şekillenmişti hatta hafta başında şekillenmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki günkü konuşmasıyla beraber 100 baz puanın üzerinde bile beklenti oluşmaya başlamıştı. Her ne kadar 100 baz puan satın alındı gibi gözükse de kurun geldiği seviyeler hala piyasa oyuncularının bir parça daha iyimser kaldığını gösteriyor. Kurdaki artışın diğer nedeni de açıklanan metinde aralık ayına ilişkin hatta ileriye ilişkin bir faiz indirimi olasılığının da devam ettiğini gösteriyor net şekilde. Bu etkilerin ima ettiği sınırlı alanın kullanımın tamamlamayı değerlendirecektir demek en azından aralık ayında da indirim beklenecek. Piyasa fiyatlamasını kötüleştirmiş durumda.
Kaç aydır söylediğimiz gibi esasında enflasyonla savaşı tamamen bir kenara itmiş vaziyette ve olayı büyüme üzerine odaklıyor. Her ay değişik politika ve gerekçeyle faiz indirilmeye çalışıyordu. O gerekçeler ne kadar realistik tartışılırdı ama bu ay o gerekçeleri bile net olarak göremiyoruz. Enflasyonu artırarak cari açık azaltılabilir mi diye düşündüğümüzde gerçekçi değil. Enflasyonun artması iç faaliyetin hızlanması anlamına geliyor ve kurlardaki kayıplar anlamına geliyor. Böyle ortamda cari açığın dengelenmesi ve buradan gelebilecek döviz baskılarının önlenmesi ve daha ileri vadede kur baskılarının azaltılması olgusu çok gerçekçi yaklaşım değil.
Global konjektüre baktığımızda gelişen ülkelerde hem enflasyon var hem de faizleri artırma kararları alıyorlar. Böyle ortamda bizim eksi reel faize gidiyor olmamız TL üzerindeki baskıların devam edeceği anlamına gelebilir. Enflasyon geçişkenliğinden de bahsetmek gerekiyor. 2013’ten beri TL’de zayıflama var ancak artış kurdan çok daha ciddi baskı yiyor ve daha önceki geçişkenlikle ilgili çalışmalar bunu karşılayamıyor. Ben kurdan geçiş baskısının ciddi arttığını ve yüzde 20’lerin çok üzerinde enflasyonla karşı karşıya kalacağımızı düşünüyorum.
TL’de dilediğiniz gibi spekülasyon yapın diyor
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Merkez Bankası dünkü kararla açık şekilde piyasalara TL’de dilediğiniz gibi spekülasyon yapabilirsiniz diyor. Çok net bu. Bu karardan önce önce pas geçebileceğini düşünüyordum hem pas geçip hem manevra alanımız kalmadı dese dolar/TL’de 10’a doğru geri çekilme olurdu. Piyasanın beklentisinin gerçekleşmesi kararın doğru olduğunu göstermiyor. TL şu an için spekülasyona açıktır. Aralık toplantısına 1 ay var yapabiliriz de yapmayabiliriz diyor ama bu spekülasyon devam edecek piyasa yapabilir beklentisiyle negatif fiyatlamaya devam edecektir. TL’yi çok net savunmasız bıraktı, kuru önemsemiyorum mesajı verdi. TL konusunda bir endişesinin olmadığını gösteriyor. TL üzerinde baskı devam edecek.
Kararı iktisadi gerekçelerle açıklayamıyoruz
İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen: Alınan karar piyasanın ve İş Yatırım'ın 100 baz puan indirileceği beklentisiyle uyumlu. Karar sonrası piyasa tepkisi Türk lirası ve tahvil piyasası için negatif, borsa ve özellikle banka hisseleri için pozitif oldu. Açıklanan metinde iki önemli mesaj veriliyor:
(i) Enflasyon üzerinde geçici olarak tanımlanan faktörlerin 2022 yılının ilk yarısında da etkili olacağı kabul ediliyor.
(ii) Aralık ayında son bir 100 baz puanlık indirim için kapı açık bırakılıyor. Para Politikası Kurulu’nca alınan faiz indirim kararını iktisadi gerekçelerle açıklayamıyoruz.
Enflasyonun yüzde 20'ye ulaştığı ve büyümenin yüzde 9'u geçtiği bir ortamda üç ay içinde 400 baz puan faiz indirilmesi ve ilave 100 baz puan için kapının açık bırakılmasını açıklamak kolay değil. Türk lirasında son üç ayda yaşanan %25'e yakın değer kaybı ve Aralık ayında 100 baz puan ilave faiz indirimi nedeniyle 2021 yıl sonu enflasyon tahminimizi yüzde 20'den yüzde 21'e çekiyoruz. Eylül ayından bu yana döviz kurundaki artışın gecikmeli etkileri nedeniyle önümüzdeki 12 ayda 6 puan kur geçişkenliği olacağını hesaplıyoruz. Genişleyici parasal ve gelirler politikaları nedeniyle 2022 yıl sonu enflasyon tahminimizi yüzde 16,5'ten yüzde 20'ye yükseltiyoruz.
Tapering süreci riskleri göz ardı edilmiş
Şekerbank Baş Ekonomisti Dr. Gülay Elif Yıldırım: İlk gözüme çarpan nokta olarak belirtmek isterim ki; ekim ayı karar metninde PPK gelişmiş ülkelerin enflasyonu geçici olarak değerlendirdiğine yer vermiş ve varlık alım programlarının devam ettiğini belirtmişti. Kasım karar metninde ise gelişmiş ülkelerin enflasyonun beklenenden daha uzun süreceğini değerlendirdiğine yer verilirken yine varlık alım programlarının süreceği kaydedildi. Kasım ayı ile birlikte, ABD Merkez Bankası Fed’in tapering süreci için harekete geçtiğini biliyoruz, küçük bir adım ile başlamış olsa da küresel taraf artık enflasyonu daha fazla ciddiye almaya başlamışlardır. PPK’nun bu önemli değişikliğe karar fonksiyonunda pek de fazla yer vermediği ve hatta her şekilde gevşek ve destekleyici ortamın devamına inandığına açıkça görülmektedir. Bu çerçevede, bu sürecin gelişmekte olan ülkelere olabilecek etkisi de gözardı edilmiş gibi duruyor.
Bu olası riskler PPK metninde görülmüyor. Öte yandan ben PPK’da üç ayda yapılan 400 baz puanlık indirim tercihinin daha detaylı açıklanmasını beklerdim. Bir süredir finansal istikrar önceliği fiyat istikrarının önüne koyulmuş durumda ve bu sürecin büyük bir üretim politikası değişikliği olduğu da aşikar. PPK’nın bunun etkilerine ilişkin daha net ve açık mesajlar vermesini ve finansal istikrar tercihinin enflasyon üzerinde kur ile gelen baskının geçiciliği konusunda yönlendirme yapmasını isterdim çünkü bu durum önümüzdeki döneme ilişkin önemli bir belirsizlik kaynağıdır.