26 / 11 / 2024

Dolmabahçe Sarayı'nın mimarı Balyanlar mı

Dolmabahçe Sarayı'nın mimarı Balyanlar mı

Cem Erciyes: Dolmabahçe Sarayı'nın mimarının Balyanlar olduğu acaba bir büyük yalan mı Bu iddiayı duymuşluğum ama aldırmamışlığım vardı, fakat bizzat sarayın kendi yayınında karşıma çıkınca soru geldi kafama takıldı




Dolmabahçe Sarayı'nın mimarının Balyanlar olduğu acaba bir büyük yalan mı Bu iddiayı duymuşluğum ama aldırmamışlığım vardı, fakat bizzat sarayın kendi yayınında karşıma çıkınca soru geldi kafama takıldı. Milli Saraylar adlı dergide yayımlanan Selman Can imzalı makale Balyanlara mal edilen birçok binanın aslında başkaları tarafından yapıldığını, zaten Dolmabahçe Sarayı'nın mimarının da Seyit Abdülhalim Efendi olduğunu anlatıyor. Aslında Selman çan'ın bu konudaki araştırması yeni değil. Aynı makale 2007'de Türk Dünyası dergisinde de yayımlanmış. 2008'de CRR'de açılan Balyanlar sergisi üzerine de muhafazakar basın bu makaleyi hatırlayıp bol bol iktibas etmiş, Artık tesadüf mü bilmiyorum, geçen ay İstanbul Modern'de Ermeni Mimarlar sergisi sürerken hazırlanan Milli Saraylar dergisinin yeni sayısında, yine bu yazı yayımlandı.

Hırsız ve yalancı!
Dr. Selman Can, Atatürk Üniversitesi'nde çalışan bir tarihçi. Yazısında 'mimarlık tarihimizin boş bırakıldığını', yeterli arşiv çalışması yapılmadığı için pek çok yapıyı Balyanlara mal eden kaynakların hemen kabul edildiğini savunuyor. Selman çan'a göre Balyanlar aslında müteahhit, Sarkis Balyan'ın Osmanlı'nın son Başmimarı olduğu da, Paris'te Güzel Sanatlar'da okuduğu da doğru değil. Levon Balyan'ın Paris'te mimarlık okuduğu yalan. Hatta Balyanların çatısı çöken bir bina ya da inşaatlardaki yolsuzluklar nedeniyle hapis yattıklarını, kendilerine inşaat için tahsis edilen Kuruçeşme'deki adaya ev yaptırıp
 
yerleştiklerini filan da hatırla ¬yan yok. Garabed Amira Balyan yaptı diye bildiğimiz II. Mahmut Türbesi'nin mimarı Abdülhalim Efendi, Harbiye Mektebi'nin mimarı William James Smith; Beyazıt Kulesi'nin mimarı ise Senekerim Balyan değil, Seyid Abdülhalim Efendi...

Afife Batur'un itirazı
Bu konuyu Ermeni Mimarlar sergisini düzenleyen araştırmacı Hasan Kuruyazıcı'yla ve mimarlık tarihçisi Prof. Afife Batur'la konuş ¬tum, 19. Yüzyıl İstanbul'unda bugünkü gibi bir mimarlık tanımı yok. Kalfa, müteahhit, mimar, architect, hassa mimarı, tamirat müdürü, birbiri içine girmiş unvanlar. Bu nedenle konu yeni araştırmalara ve tartışmalara açık. Tabii mimarlık tarihçilerine göre Dolmabahçe'yi Balyanların yaptığı kesin, Selman Can ise bu terminoloji karmaşasından dolayı yanılıyor.

Konunun bu kadar tartışmalı hale gelmesinde Pars Tuğlacı'nın pek çok binayı kolaylıkla Balyanlara mal etmesinin de etkisi olduğu söyleniyor. Yani bir tarafta, Ermeni mimarların daha çok önemsenmesini isteyenler, bir tarafta onların bu kadar önemsenmesinden rahatsız olanlar. Milliyetçilikle malul bir mimarlık tarihi.. Burada en iyisini Afife Batur söyledi: 'Etnisite üzerinden mimarlık tanımlarını doğru bulmuyorum. Ben mesela Ermeni mimarlar, İtalyan mimarlar üzerine değil, Balyanlar, D'Aranco gibi isimler üzerine çalışıyorum.'
Radikal/Cem Erciyes

 


Geri Dön