30 / 04 / 2024

Dubai'de yeni inşaat yapmak yasaklandı!

Dubai'de yeni inşaat yapmak yasaklandı!

Dubaililer, bundan böyle gayrimenkulde yeni yatırım yapmayacak, ekonomi turizm, lojistik ve finansa odaklanacak

 



Dubai'de geçen yıla kadar öyle bir ekonomik döngü yaratılmıştı ki krizin rüzgarı bile esmez sanılıyordu. Fakat o göğü delen binalar kağıt gibi sallanmaya başlayınca, görüntü ile gerçek birbirine karıştı. Dubai bile büyük bir borç krizi ile savaşıyordu. Bugün ise BAE'nin başkenti Abu Dabi'nin Dubai krizine dönük aldığı kararlar etkisini göstermeye başladı. Borçlarını ödemeye başlayan Dubaililer, bundan böyle gayrimenkulde yeni yatırım yapmayacak, ekonomi turizm, lojistik ve finansa odaklanacak.

Yapay adaları, 7 yıldızlı otelleri ve dünyanın en büyük gökdeleni olan Burj Dubai ile lüks denince insanların aklına ilk gelen ülkelerden biridir Dubai. Orta Doğu'nun Hong Kong'u olma yolunda çok hızlı adımlar atan Dubai, 1990'lı yıllardan itibaren dünya ekonomisine adeta damgasını vurdu.

Aslında geçen yıla kadar da her şey yolunda gidiyordu. Ta ki ABD merkezli küresel krizin yarattığı 'tsunami' Dubai sahillerini vurana kadar...

Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) oluşturan yedi emirlikten biri olan Dubai hükümeti, bu süreçte 80 milyar doları aşan ağır borç yükünü erteleme talebinde bulunduğunu açıklayınca dünya piyasaları yeniden sarsıldı.

Ardından gözler Dubai'ye çevrildi ve basında; insanların panik halinde ülkeden kaçtığı, havalimanında binlerce terk edilmiş araçların bulunduğu ve şehrin bir hayalet kasabaya dönüştüğü yazıldı çizildi. Peki son durum ne? Geçen hafta RAK Serbest Bölgesi'nin 10'uncu yıl etkinliği nedeniyle bulunduğumuz Dubai'yi işte bu soruların ya¬nıtını bulabilmek için gezdik, dinledik ve gözlemledik...

Yolcu trafiği artıyor

Dubai'de gerek havalimanlarındaki yoğunluk, gerekse de alışveriş merkezlerinin doluluğu göz önüne alındığında hızlı bir canlanmanın başladığı kesin. Şehirde yarım kalan inşaatlarda vinçlerin yeniden çalışmaya başladığı açıkça görülüyor. Ticari canlılık ise alışveriş merkezlerinde açıkça kendini hissettiriyor.

Dubai'nin kabus gibi geçen yakın döneminin ardından gelişimine dönük yüzünü yansıtması açısından yurt dışından gelen yolcu sayısından örnek verebiliriz. Dubai Havalimanı istatistiklerine göre 2010 yılının ilk 5 ayında ülkeye gelen yabancı turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23 oranında artmış. Özel uçağı ile Dubai'ye gelenlerin oranındaki artış ise yüzde 47.

Dubai'de uç proje üretmek yok

Bunların en önemli nedeni olarak öncelikle şunu vurgulamak gerekiyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nin Abu Dabi'deki merkezi hükümetinin ve Dubai yönetiminin krizin ardından radikal kararları art arda devreye soktuğunu öğrendi.

Bunlardan en önemlisini, Dubai'de bundan böyle bir çivinin bile çakılmayacağı yönünde alman karar oluşturuyor. Bugüne kadar merkezi hükümet eli ile yapılan ve şehri marka haline getiren yeni projelerin tamamından vazgeçilmiş. Bunun yerine, daha konservatif bir model uygulanarak ticaret, turizm, lojistik, fınans sektörlerinde büyüme kararı alınmış. Yeni yatırım alanı ise Abu Dabi ve diğer emirlikler olarak belirlenmiş.

Türkiye'nin BAE Büyükelçisi Vural , bu kapsamda inşaat yatırımlarının yeni adresinin Abu Dabi olacağını söylüyor. Dubai'nin yatırım doygunluğuna ulaştığını ve turizm gelirleri ile geçinebilecek seviyeye geldiğini belirten Altay, BAE'nin önümüzdeki yıllara ait hedeflerini ise şu sözlerle açıklıyor:

"Öncelikle batıyorlar haberleri bu ülke için haksızlık olur. Zira Abu Dabi hükümeti geçtiğimiz haftalarda yeni yatırım planlarını açıkladı. Buna göre beş yıl içinde 1 trilyon  dolar değerinde bin 100 proje hayata ge-       Riiviifcol çecek. Bu projelerin ayrıntıları   bize   ulaşmaya başladı.   İçinde   enerji, ulaşım ve turizm öne çıkıyor.  Türkiye  bu  pazara geç   girdi.   En   azından şimdi hızlı hareket edelim.  Konu  ile  ilgilenen Türk girişimciler bizimle irtibata geçerse her konuda yardım alabilirler."

Türklerin alacakları

Vural Altay'm verdiği bilgiye göre Türk firmalarının Dubai'den 200 milyon TL alacağı bulunuyor. Altay'a göre geçen yıl aksayan ödemeler tekrar canlanma sürecine girdi ve Abu Dabi hükümetinin devreye girmesiyle borçları ödemeye başladı. Öte yandan Dubai'de fınans, inşaat, turizm gibi alanlarda çalışan yaklaşık 10 bin beyaz yakalı Türk de bulunuyor. Altay'a göre bu sayı da her geçen gün artmakta ve yeni yatırımcılar açısından avantaj sağlamakta.

Öte yandan bölgede öne çıkan yeni yatırım alanlarından biri de Ras Al Khaimah (RAK) Serbest Ticaret Bölgesi. Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki 7 emirlikten biri olan Ras Al Khaimah, Dubai'ye 70 kilometre uzaklıkta. 250 bin kişilik nüfus ile BAE'nin dördüncü büyük emirliği. Kendilerini Dubai'ye rakip olarak değil ama onların tamamlayıcısı olarak görüyorlar. Aradaki mesafenin dezavantajını yok etmek için de bölgede şirket kuran firmalara önemli maliyet avantajları sağlıyorlar.

4 bin 500 şirket var

11 milyon metrekare tesis alanına sahip RAK Serbest Ticaret Bölgesi, 2000 yılında sadece 7 sirkede kurulmuş. Şu anda 106 ülkeden 4 bin 500'e yakın şirkete ev sahipliği yapıyor. Bu şirkederin yüzde 64'ü depoculuk ve ticaret alanında faaliyet gösteriyor. RAK Serbest Ticaret Bölgesi'nin Türkiye Temsilcisi Gülay Avcı, firmaların genellikle re-ex-port amaçlı ticaret için serbest bölgelere geldiğini belirterek şöyle diyor:
"Özellikle ortak ofisli düşük maliyetii şirket kurulumlarını tercih eden şirketler RAK STB'yi kullanarak ithalat ve ihracat yapabiliyorlar. RAK Serbest Ticaret Bölgesi Türkiye temsilciği'ne Türk iş dünyası sıcak ilgi göste¬riyor. İlginin önümüzdeki dönem katlanarak devam etmesini bekliyoruz."

Dünya Basını Bize Haksızlık Etti

Ras Al Khaimah emiri Şeyh Faisal Bin Saqr Çuassimi, Dubai'nin özellikle inşaat sektöründe yaşadığı sıkıntı nedeniyle borç erteleme talebinin küresel krizin bir uzantısı olduğuna işaret ediyor. Ancak borçların ertelenmeden ödenmeye başlandığını ifade eden Quassimi, geçen yıl yaşanan süreç hakkında şu bilgileri veriyor:
"Aslında gereksiz bir panik yaşandı. Tüm dünya basını yaşanan durumu abarttı. Burada bizde halkla ilişkiler krizini doğru yönetemedik belki de. Ancak bu süreçte de birçok ders çıkardık, inşaat sektörü son yıllarda Dubai ekonomisinin lokomotifi durumundaydı. Yaşadığı kriz sonrası konservatif bir model uygulanarak, Dubai'yi Dubai yapan ticaret, turizm, lojistik ve finans sektörlerinde yoğunlaşma kararı almasına sebep oldu. Böylece Dubai ekonomik anlamda özüne geri dönme politikası uygulamaya başladı."
Ekonomist

 

 


Geri Dön