22 / 11 / 2024
fuzul

Eczacıbaşı Yapı: Önümüze çok fırsat çıkıyor yeni markalar alabiliriz!

Eczacıbaşı Yapı: Önümüze çok fırsat çıkıyor yeni markalar alabiliriz!

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı Atalay Gümrah, “Bize pek çok aracı kurumdan satın almamız için marka önerileri geliyor. Uygun bir marka karşımıza çıktığı takdirde yine alabiliriz” dedi




 

Daha önce Alman seramik markası Engers Keramik, Villeroy & Boch ve lüks banyo mobilya markası Burgbad’ı satın aldıklarını hatırlatan Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı Atalay Gümrah, “Bize pek çok aracı kurumdan satın almamız için marka önerileri geliyor. Uygun bir marka karşımıza çıktığı takdirde yine alabiliriz” dedi.   VİTRA, dünya mobilya trendlerinin belirlendiği Milano’daki Salone del Mobile fuarındaki gösterişli standıyla tasarım konusundaki iddiasını gösterdi. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı Atalay Gümrah, seramik işinde Türkiye’nin ve Avrupa’nın köklü kuruluşlarından biri olduklarını söyledi. 2005’ten bu yana Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun VitrA’nın yanına satın almalarla Avrupa’nın köklü markalarını eklediğini hatırlatan Atalay Gümrah, “Almanya pazarının tanınmış seramik markası Engers, dünyanın en eski seramik markalarından Villeroy & Boch’un karo bölümü ve lüks banyo mobilyasında Avrupa’da lider olan Burgbad’i satın alarak ekledik” dedi.    Globalleşmiş markalar   Gümrah sözlerini şöyle sürdürdü: “Bize pek çok aracı kurumdan satın almamız için marka önerileri geliyor. Uygun bir marka karşımıza çıktığı taktirde yine alabiliriz. Bu konuda şirketimiz tavrını daha öncede net göstermişti. Bu satın almalarla hem güçlü pazarlara kavuşuyoruz hem de oradan aldığımız know-how’dan faydalanıyoruz.” Grubun 1600’ü yurtdışında 6.000’e yakın çalışanı olduğunu belirten Gümrah, “Yurtiçinde 5; Almanya, Fransa ve Rusya’da 9 tesiste üretim yapıyoruz. Grubun yıllık üretim kapasitesi 5 milyon adet sağlık gereci, 35 milyon metrekare seramik kaplama malzemesi, 2.5 milyon armatür, 350 bin adet küvet ve duş teknesi, 340 bin modül banyo” dedi. Gümrah, grubun cirosunun yüzde 70 kadarının 75’ten fazla ülkeye yapılan ihracattan geldiğini hatırlatarak, dünyada 2500 satış noktasına ulaştıklarını söyledi.    Türkiye önemli oyuncu   Atalay Gümrah, Türkiye’nin banyo seramik, vitrifiyede çok güçlü bir oyuncu olduğunu ve Avrupa’daki en büyük üreticilerden biri konumunda bulunduğunu belirterek, “Karo seramikte 200 milyon metrekare kapasite var ve bunun yüzde 50’si ihraç ediliyor. Vitrifiye ve sağlık gereçlerinde ise kapasite 20 milyon. Türkiye yenilikçilikte de bu iki alanda adından söz ettiriyor” diye konuştu.    Christophe Pillet tasarımı   Bu yıl 17-22 Nisan 2012 tarihlerinde düzenlenen Salone del Mobile’ye VitrA’nın üçüncü kez katıldığını anlatan Gümrah şunları söyledi: “Fransız tasarımcı Christophe Pillet’nin imzasını taşıyan standta çevreyle dost, konfor ve ergonomi sunan ürünlerin yanı sıra, yeni malzeme ve yüzeylerdeki yetkinliği de sergiledik. Ünlü tasarımcı Ross Lovegrove’un imzasını taşıyan lavabodan pisuvara, armatürden küvete pek çok ürünü yer alırken; Defne Koz ve Dima Loginoff’un tasarladığı karo koleksiyonları beğeni topladı. Christophe Pillet bize ürün de tasarlayacak ve 2013’te bu ürünleri piyasaya sunacağız.”   Evlerde çok banyolu dönem   Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı Atalay Gümrah, Türkiye’de evlerde banyo sayısının arttığına değinerek, “Önce ebeveyn banyosu eklendi, sonra da misafir banyosu. Çok banyolu hayatta insanlar daha albenili ürünleri misafir banyosunda tercih ediyor. Kendi banyosunda ise daha çok fonksiyonu gözetiyor” dedi. Gümrah şu tespitlerde bulundu: “Banyolar küvetten duşa döndü. Bu Batı’da yaygın olan bir şey. Modern çağın hızlı yaşamı banyoda yatay değil dikey temizlenmeyi getirdi. Hızlı, çok fonksiyonlu ve farklı başlıklara sahip duşlarda yıkanma arttı.”   Devrim yaşandı, yıkan çık yok, mum ışığında küvette şarap var   VİTRA’nın Salone’daki standını, Lancel, Lacoste ve Malandrino gibi markalarla da işbirliği bulunan ünlü Fransız tasarımcı Christophe Pillet tasarladı. Banyolarda 20 yıl önce müthiş bir devrim yaşandığını belirten Christophe Pillet, “Eskiden banyolar sadece hijyen için yani yıkanmak, temizlenmek için kullanılırdı. Fakat artık bir kendini iyi hissetme alanı ve insanlar sadece yıkanıp çıkmıyor, uzun vakitler geçiriyor” dedi. Pillet banyodaki devrimi şöyle anlattı: “Bu yüzden de banyoda tasarıma ilgi giderek artıyor. Fonksiyonun yanına zevk almayı ve duyguyu da eklediler. Az zaman geçirseler bile bunun iyi olmasını istiyorlar. Ürünler, renk, ışık, tasarım hepsi çok önemli hale geldi. Banyolar artık daha romantik mekanlar. Ve pek çok insan artık banyoyu tek başına kullanmıyor. Sevgilisiyle, eşiyle uzun küvet keyfi yapanlar var. Hatta şampanya, şarap içenler, dondurma yiyenler bile var. Etrafı mumla aydınlatanlara da rastlanıyor.”   Demet Cengiz Bilgin / HÜRRİYET

Geri Dön