Egepen Deceuninck'ten 200 milyon TL’lik fabrika yatırımı!

İnşaat sektörünün son yıllarda gösterdiği gelişim, 200’den fazla iş koluna olumlu yansıyor. PVC sektörü de bu iş kollarının başında geliyor. Bu hafta Patron Katı’na Egepen Deceuninck-Ege Profil Genel Müdürü ve Deceuninck İcra Kurulu Üyesi Ergün Çiçekçi’yi aldık. Sektörün büyümesini sürdürdüğünü ve yeni yatırımlara gebe olduğunu ifade eden Çiçekçi, 2016 yılının Türkiye için zor geçtiğini ifade etti. Ancak kriz dönemlerinin her daim fırsat teşkil ettiğini de anlatan Çiçekçi “Bizde kendi bünyemizde fabrika yatırımı yapma kararı aldık. 200 milyon TL’lik yatırım yapıldı. Üretimimizi 100 bin ile iki katına çıkaracağız. Toplam 1.200 kişiye de istihdam ediyoruz" dedi.

Öncelikle sizi tanımak isteriz. PVC sektöründe ne zaman çalışmaya başladınız?

1954 Ödemiş doğumluyum. 1975 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. 1979 yılında Birmingham’da bulunan Aston Üniversitesi’nde yüksek lisansımı tamamladım. Askerlikten sonra 1981 yılında plastik sektöründe çalışmaya başladım. Değişik görev ve sorumluluklar alarak, Mazhar Zorlu Grubu’nda iş hayatıma devam ettim. 1994 yılından beri genel müdür olarak Ege Profil A.Ş.’de çalışma hayatıma devam ediyorum. Deceuninck’te icra kurulu üyesiyim. Sektörde çalışmaya başlayalı 36 yıl oldu.

Sektöründe işler nasıl gidiyor?

Bizim sektörümüz son üç yıldır küçülen bir sektör. 2016’da da yüzde 10 civarında bir küçülme yaşadı. Bu aynı zamanda bir arz talep meselesi. Türkiye’deki pencere PVC pazarındaki toplam üretim 400-450 bin ton aralığında. Bunun 150 bin tona yakını ihracatta, geri kalanı iç pazarda kullanılıyor. Bunun rakamsal değeri ise 800 milyon Euro civarında.

Yeni yapılar PVC sektörünü yeteri kadar beslenemiyor mu?

Yeni yapılan yapıların hemen hemen tamamında PVC kullanılıyor. Şöyle bir algı var; bu sene inşaat sektörü çok iyi gidiyor, öyleyse PVC sektörü de iyi gidiyor. Aslında böyle bir durum yok. Bizim pazarımız yeni inşaata yönelik satış ve mevcut pencere değişimi olmak üzere ikiye ayrılıyor. Buradaki temel durum pencere değişimiyle ilgili. Sektörün küçülmesine rağmen, değişim pazarı halen büyük fırsatlar barındırıyor. İnşaat sektörünün büyüyor olması tek başına bizim sektörümüzün de büyüdüğü anlamına gelmiyor. Öte yandan sektör küçülürken Egepen Deceuninck olarak biz büyüyoruz. Burada bir çelişki var.

Küçülme aynı zamanda sektör açısından da bir risk olduğunu gösteriyor. Bu durumu fırsata çevirmek için neler yapıyorsunuz?

Kriz dönemleri daima fırsattır. Kural şudur, krizde ilk yumruğu burnunun üzerine yemeyeceksin. İlk yumrukta yere uzanmadıysan fırsata erişirsin. Bizim açımızdan 2016 başlangıçta zor bir seneydi. Çok ciddi bir yatırıma başlamıştık. Yeni bir fabrika inşaatımız vardı. 50 milyon Euro’luk (2oo milyon TL) bir yatırım yaptık yeni tesise.

Artık yeni tesiste mi faaliyetlerinizi yürütüyorsunuz?

2015’in Ağustos sonunda başlamıştık inşaata. Şimdi taşınmaya başladık. 1.5 yılda 80 bin metrekarelik bir kapalı alan inşaatı tamamlandı. Son derece teknolojik. Büyük ihtimalle Mart sonunda tamamen taşınmış olacağız. Hatta bazı makineleri taşımaya başladık. Hedefimiz Mart sonu. Şu anda bulunmuş olduğumuz yer fiziken yeterli değildi. Daha fazla büyüme şansımız yoktu. Altyapısı çok eskiydi. 35-40 senelik bir yerdi. Yeni yerle birlikte fiziki herhangi bir sınırlamamız olmayacak. 

ÜRETİM 100 BİN TONA ÇIKACAK

Yeni fabrikanın Ege Profil’e ne gibi bir katkısı olacak? 

Deceuninck grubu içerisinde Ege Profil bir merkez gibidir. Deceuninck grubuna ihracat talebiyle birisi başvurursa ilk olarak bize yönlendirilir. O noktalarda büyümede ve destek vermede sıkıntı yaşıyorduk. Kapasite sınırımız vardı. Bu fabrikayla birlikte Deceuninck içerisindeki konumumuz daha da güçlenecek. Şu anda İzmir’de ürettiğimizin iki katını üreteceğiz. İzmir’de 50-55 ton civarında üretim yaptık. 100 bin tona çıkacağız yeni fabrikayla. Dünyanın en modern fabrikası olacak. Toplam her yerdeki çalışanımız 1.200 civarında. Yeni fabrikayla birlikte 50 kişiyi daha istihdam edeceğiz. 

Hedefimiz, cironun yüzde 30’unun ihracattan gelmesi

Ege Profil olarak ihracat kapasiteniz ne kadar?

Ciromuzun yüzde 15’i ihracattan geliyor. Bundan 10 yıl önce strateji değişikliği yaptık. Eskiden Ortadoğu bölgesine ihracat yapıyorduk. Yetmiyordu bize. Yurtdışında ilk gidip depo açtığımız yer Avustralya’ydı. Oradaki bir başka amacımız da sezonun ters olmasıydı. Hayal ettiğimiz kadar büyük bir pazarla karşılaşmadık. Tam kriz öncesiydi yatırım yaptığımız dönem. Maceramız öyle başladıktan sonra, Güney Amerika’ya gittik. Şili’de bir depo tuttuk. İki kez büyüttük. İki tane de lamine hattı gönderdik. Üretime başladık. Oradan Ekvator’a, Peru’ya gittik. Kolombiya’ya ulaştık. Guatemala, Haiti gibi ülkelerde de faaliyet gösterdik. İhracatın payı otomatikman artıyor. Şu anda stratejik olarak bulunduğumuz yerler büyüdüğü için otomatik olarak artıyor. 10 yıl evvel verdiğimiz kararın doğru olduğunu çok net görüyoruz. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde yüzde 15’lik ihracat payımızı yüzde 30’a çıkaracağız. 

KATKI SAGLAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ

Önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin nasıl bir gelişim göstereceğini düşünüyorsunuz?

2017’nin durağan geçeceğini tahmin ediyoruz. Ancak, Türkiye PVC sektörü, dünya standartlarına ulaştı. Biz de 35 yıllık tecrübemiz ve yaptığımız çalışmalarla hem PVC profil sektörüne hem de Türkiye ekonomisine katkı sağlamayı sürdüreceğiz. 

Siyasi ve ekonomik belirsizliklerin giderilmesi büyümenin önünü açacaktır. Bunun da acilen gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Star