28 / 12 / 2024

Elazığ'daki betonarme evler depremi hasarsız atlattı

Elazığ'daki betonarme evler depremi hasarsız atlattı

Elazığ'daki depremin en çok zarar verdiği Okçular köyünde felaketin ardından iki farklı tablo ortaya çıktı



Aynı köydeki bazı evler yerle bir olurken, bazı evler depremi hasarsız atlattı. Kerpiç evler yıkılırken, betonarme konutlarda yaşayanlar hayatlarına deprem olmamış gibi devam ediyor. Bu tabloyla ilgili köyde yaşayanlardan Kerim Çiçek, önemli bir bilgi aktardı. Çiçek, 2003 yılındaki Bingöl depreminin ardından devletin çözüm için adım attığını; ancak birçok köylünün devletin teklifine yanaşmadığını söylüyor. Kerim Çiçek, o günleri şöyle anlatıyor: "Devlet, köydeki kerpiç binaları kayıt altına almak istedi. Çok az sayıda kişi gidip kayıt yaptırdı. Kimse umursamadı. Bu şekilde büyük bir deprem olacağını tahmin etmedi."

Köydeki kerpiç evlerde yaşayanlardan İpek Çiçek, o sabaha depremin sarsıntısıyla uyanmış. Uyku mahmurluğu arasında eşi Mustafa Çiçek'in, dış kapıyı açmaya çalıştığını görmüş. Mustafa Çiçek, son anda kapıyı açıp karısı ve çocuklarıyla kendisini dışarı atmış. Evleri, dışarı çıktıktan sonra yerle bir olmuş. Kerim Çiçek ise köydeki betonarme binada yaşayanlardan. Kerim ve Mustafa Çiçek, aynı köyde yaşayan uzaktan akrabalar. Biri depremde yakın akrabalarını kaybederken diğeri ise günlük yaşantısına kaldığı yerden devam ediyor.

Kerim Çiçek ve onun gibi köyde yaşayan 16 hane sahibi, 2003 depreminin ardından kerpiç evlerini yıkarak, betonarme bina yapmışlar. Yoğun sarsıntı ile uyandıklarını anlatan Kerim Çiçek, yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor: "Telaşa kapılmadık. Herkes sakince dışarı çıktı. Dışarıda ise hiç tahammül edemeyeceğimiz bir tablo ile karşı karşıya kaldık. Çünkü yakınlarımızın evleri yerle bir olmuştu. Hemen enkaz altında kalanların yardımına koştuk."
Selçuk Kapuci / Zaman

Konu ile ilgili basında yer alan diğer haberler

Kerpiç evler tercih değil yoksulun zorunluluğu

Okçular köyünde kerpiç ev tercih değil, yoksulluğun getirdiği zorunluluk. Yıllık gelirleri 2 bin-4 bin lira. Terör nedeniyle yaylaya çıkmaları yasaklandığı için hayvancılık ve gelirleri çok azalmış

Okçular köyü halkı ile konuşurken, zaten var olan yoksulluğun üzerine depremin tuz-biber ektiğini görüyoruz. Köy, Doğu ve Güneydoğu'da 30 yıldır devam eden şiddet sarmalı ve beraberinde getirdiği olumsuzluklardan payına düşeni almış. Yıllık gelirleri 2 bin ile 4 bin lira arasında değişiyor. Ancak bundan çok daha azıyla geçinmek zorunda olan aileler de var.
Köyün yaşlılarından Ali Rıza Karadağ eskiden köyde 7 bin civarında olan küçükbaş hayvan sayısının depremden önce 500-600'e kadar düştüğünü söylüyor. Köye 30 km uzaklıktaki Mendik yaylasına asker terör gerekçesi ile uzun süre izin vermemiş. Yaylaya çıkamayan köylüler de hayvan beslemekte zorlukla karşılaşınca, ister istemez hayvan sayısı azalmış. Birkaç yıl önce, yayla yasağı kalkmış ama köylüde ne yaylaya çıkacak hal kalmış, ne de arada sırada haraç için kapılarını çalan PKK'ya verecek mal.
Hollanda da işçi olarak yaşayan ve depremi duyar duymaz köyüne gelen Zülfü Polat ise, Anadolu'nun çoğu köyünde olduğu gibi burada da göçlerin sık yaşandığını anlatıyor. Polat, yurtdışında yakınları bulunanların ellerinden geldiğince köydekilere yardım etmeye çalıştıklarını ancak bunun da yeterli olmadığını söylüyor. Askerden yeni gelen Zülküf Ersöz ise, her gencin yaşadığı endişeyi yaşıyor; "Ben köyde ne iş yapacağım?"
Yoksulluk bilgisizlikle birleşince halk, evlerini anadan- babadan gördükleri gibi kerpiçle yapmış. Daha önceki depremlerden sonra yapılan birkaç konutun dışında köyün hemen hemen tamamı kerpiç. Bir kerpiç evin maliyetinin on bin lira civarında olduğu söyleniyor. Ancak kerpiç ev ustası bulmak da eskisi gibi kolay değil. Köylüler, 1999 depremin ardından devletin betonarme ev yapılması için 17-18 bin lira verdiğini söylüyor. Bazı vatandaşlar bu paranın üzerine biraz daha para koyarak iki katlı ev yaptırmış. Müteahhitlerin `demirden çaldığı'da diğer söylentiler arasında.
Radikal

Çetinkaya: Deprem olmadan yıkamayız

Depremin ardından bölgeye akın eden siyasetçiler arasında AKP'lilerin sayıca fazlalığı dikkat çekiyor. Dün de, AKP Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya, Okçular köyüne gelerek, başsağlığı diledi. En kısa zamanda yeni konutların yapılacağının `müjdesini' veren Çetinkaya, "İnşallah Ramazan'dan önce evlerinize kavuşacaksınız" vaadinde bulundu. Çetinkaya gerekli tedbirlerin neden şimdiye kadar alınmadığı sorusuna ise ilginç bir yanıt verdi: "Burası eski bir yerleşim. Deprem olmadan vatandaşın evini yıkamazsınız."
Radikal

Kerpiç evler betonarme olacak sonra sigorta kapsamına girecek 

Elazığ'daki deprem, köylerde de deprem  sigortasını gündeme getirdi. Kerpiç evler betonarme ile değiştirildikten sonra köyler de zorunlu sigorta kapsamına alınacak

Elazığ Karakoçan'da meydana gelen deprem, kerpiç evlerin deprem sigortası kapsamına alınmasına ilişkin çalışmaları yeniden gündeme getirdi. TBMM gündeminde bulunan afet sigortaları kanun tasarısının yürürlüğe girmesinin ardından, köylerde bulunan konutların da kademeli olarak zorunlu sigortalar kapsamına alınması planlanıyor. Bu düzenleme çerçevesinde, köylerdeki konutların betonarme yapıldıktan sonra sigortalanması, bu sigorta primlerinin bir kısmının da devlet tarafından karşılanması öngörülüyor.  Marmara depreminin ardından başlatılan zorunlu deprem sigortasında, belediye sınırları dışındaki, yani köylerdeki konutlar sigorta kapsamı dışında tutulmuştu. Bunda yapıların sağlıklı olmaması ve ahırlar da etkili olmuştu. Örneğin, bugün 150 metrekarelik bir konutun primi en yüksek 150 TL iken, köylerde ahır ve diğer yerleşim birimleri de katıldığında 150 metrakerelik bir kerpiç evin yıllık sigorta primi 700 liraya yükseliyor. Halen TBMM gündeminde bulunan afet sigortaları yasa tasarısının yürürlüğe girmesi ile zorunlu deprem sigortası tapu işlemlerinin yanı sıra elektrik ve su aboneliklerinde de aranacak.

TOKİ'DEN DESTEK ALINACAK

Öncelikle belediye sınırları içindeki tüm konutlar sigortalı hale getirilecek. İkinci aşamada ise köylerdeki konutların sigorta kapsamına alınması var. Hazine yetkililerinin kafasındaki proje ise köylerde bulunan konutlar için ayrı bir düzenleme yapılarak, deprem sigortasının bir kısmının devlet tarafından karşılanmasını  kapsıyor. Buna göre, örneğin 200 liralık yıllık sigorta priminin yarısını devlet yarısını da hane sahibi karşılayacak. Deprem sigortası primlerinden sağlanan gelirle de konutların güçlendirilmesi öngörülüyor. Konutların güçlendirilmesinde TOKİ'den de destek alınacak.

TOKİ 8 ayda bitirecek

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar, depremde evi yıkılan ya da hasar gören vatandaşlar için yapılması düşünülen yeni evlerin 8 ay gibi kısa bir sürede tamamlacağını söyledi. Bayraktar, Elazığ'da depremden etkilenen köylerin muhtarlarıyla bir araya geldi. TOKİ'den yapılan açıklamaya göre Bayraktar, evlerini kaybeden vatandaşların gelecek kışa kadar yeni evlerine taşınacaklarını ifade etti.

300 konut sigortalı

Hazine Müsteşarlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, depremin meydana geldiği Elazığ'da depremden olumsuz etkilenen yapıların sadece 300'ünün deprem sigortası bulunuyor. Söz konusu konutların hasarları, DASK tarafından karşılanacak. Bu arada toplam 109 bin 729 konutun bulunduğu Elazığ'da, deprem sigortası yaptıran konut sayısının ise yaklaşık 15 bin olduğu belirtildi.
Hüseyin Özay / Star


Geri Dön