Electrolux, Türkiye'de fabrika almak icin fırsatlara bakıyor!

Beyaz eşya pazarının yabancı oyuncularından Electrolux, Türkiye'de daha hızlı büyümek ve pazarda etkin olan yerli markalarla rekabet edebilmek için, üretim tesisi arayışında. Electrolux Genel Müdürü Ziya Öztürk, 'Türkiye'de üretici konumunda olan olan lokal firmalar çok etkin. Kıyasıya bir rekabet var. Üretici olmadığınız zaman bu rekabetin içine giremiyorsunuz. Ben buradayım deyip, büyük oynamak için üretim üslerinizin olması lazım' dedi. Öztürk, Electrolux Grubu olarak Türkiye dahil, birçok ülkede fırsatları değerlendirdiklerini belirterek, 'Türkiye'de kalıcı olmak ve büyümek istiyoruz. Dolayısıyla bu tarz fırsatlar arıyoruz. Burada sıfırdan gelip fabrika kurmak hiç akıllıca olmaz, mevcut oyunculardan birini satın almak Türkiye pazarı için en mantıklısı' diye konuştu.

Daha önce Vestel'le görüşmeler yaptıklarını, ancak bu görüşmelerin sonuca ulaşmadığını hatırlatan Öztürk, 'şžimdi önümüze bakıyoruz. Son olarak, Mısır'da Kuzey Afrika'nın en büyük beyaz eşya üreticisi Olimpic Grubu'nu aldık. Bu sayede Electrolux Grubu, başta Mısır olmak üzere, Kuzey Afrika'da etkinliğini artırmayı planlıyor' diye ekledi.

İç PAZAR 5, ÜRETİM 15 MİLYON
Türkiye'nin üretim ağırlıklı bir ülke olduğuna dikkat çeken Öztürk, şöyle devam etti: '4 ana ürün grubu olan çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın ve buzdolabında 15 milyon adetlik üretim var. Türkiye'nin iç pazarı ise 5 milyon adet civarında. Dolayısıyla 10 milyon adetlik fazladan üretim var. Bu 10 milyon adet, ihracata yönlendiriliyor. Bu nedenle iç piyasada ciddi bir rekabet var..'

2011'de sektör %5-10 büyür
2010'UN beyaz eşya sektörü için toparlanma yılı olduğunu ifade eden Öztürk, 'Yıl sonu itibarıyla sektörde adetsel bazda geçen yıla göre yüzde 3-5 büyüme olacak. İyileşmeye doğru bir trend var. 2011'in daha iyi olacağını, sektörün yüzde 5-10 büyüyeceğini düşünüyorum' dedi. Öztürk, Electrolux'ün ise 2010'da yılı yüzde 25'lik büyüme ile tamamlayacağını, 2011 için de benzer bir oran beklediklerini ifade etti.

iPhone'u örnek aldık
ELECTROLUX olarak, üst segmentteki ürünlerde rekabete girdiklerinin altını çizen Öztürk şöyle devam etti: 'Türkiye pazarında fiyat çok önemli. Fakat her şey değil. Ürün farklı ve güzel olunca tüketici talep gösteriyor. Bunun en güzel örneği iPhone. Krizde çıkmasına rağmen, iPhone kuyrukları oluştuğunu gördük. Bizim stratejimiz de bu. Mesela Iron Aid diye bir ürünümüz var. Giysiyi makineden ütülü çıkarıyor. Piyasada bu ürünün 500 TL'ye satılan alternatifleri de var. Ama insanlar yine de 1500 lira verip alıyor.'

Perakendenin geleceği çoklu mağazalarda
YABANCI bir firmanın Türkiye'de üretim şansı yok ise kendisine uygun bir iş modeli geliştirip, ona göre hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, œBiz de bunu yapıyoruz. Üretici olmadığımız için fiyatta rekabet etmemiz mümkün değil. Orta ve üst segmentte rekabete giriyoruz. Piyasaya verdiğimiz ürünler de genelde üst model, yenilikçi ürünler dedi. Türkiye'de hala beyaz eşyada satışın önemli bir kısmını bayilerin yaptığını hatırlatan Öztürk, œBöyle olunca Türkiye'de büyümek için çoklu marka satan noktalara girmek lazım. Biz inanıyoruz ki perakendenin geleceği çoklu mağazacılıkta. Biz de stratejimizi bunun üzerine kurduk. Türkiye'de zincir mağazaların payı arttıkça, Electrolux'ün de payı artacaktır. Pazar geliştikçe, bizim de payımız artacak' diye devam etti.
Akşam/şženay KÖşžDERE