28 / 05 / 2024

Elektriğin yüzde 20'si rüzgârdan!

Elektriğin yüzde 20'si rüzgârdan!

Ege Bölgesi'nde pek çok tepede fırıl fırıl dönen uzay çağı yel değirmenlerinin sayısı her hafta artıyor



Boyları 22, 35 veya 41 metre olan sıra sıra dizili dev pervaneler döndükçe havadan, rüzgârdan elektrik üretmenin ne kadar önemli bir yatırım olduğu daha iyi anlaşılıyor.

Aslında  İzmir  iş dünyası rüzgâr enerjisinin potansiyelini yıllar önce keşfetmiş, Güçbirliği Holding Türkiye'nin ilk rüzgâr enerjisi tarlasını kurmuştu. Ama burası Türkiye olduğu için bedava rüzgârdan elektrik üretme yasası ancak dört yıl önce çıkabildi.

Şimdilik rüzgârından faydalandığımız Ege'de, yeni yasa çıkar ve teknoloji de biraz daha gelişirse elektrik üretimi için güneşten ve denizin coşkulu dalgalarından bile yararlanabileceğiz.

"Ege'de gelecek yenilenebilir enerji kaynaklarında" diyor Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Sadık İçli. Ege Genç İşadamları Derneği'nin (EGİAD) dergisi Yarın'a yaptığı değerlendirmede Prof. İçli, Türkiye'nin elektrik gereksiniminin yüzde 20'sinin rahatlıkla rüzgârdan sağlanabileceğini söylüyor. Ege Bölgesi ve kıyılarının ise Türkiye'nin rüzgâr enerjisi açısından şanslı bölgeleri olduğunu vurguluyor.

Son iki yıl içerisinde Türkiye'de rüzgâr enerjisinden elektrik üretim kapasitesi 30 MW'den 500 MW'ye ulaşmış. Bunun yaklaşık 200 MW'si Ege'de işletiliyor. Türkiye'nin rüzgâr enerjisinden elektrik üretme potansiyeli ise 100 GW olarak hesaplanıyor. Yani daha alınacak çok yol var.

Rüzgâr, güneş ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının yakın bir gelecekte özellikle Ege ve civarında çok önemli bir iş potansiyeli yaratması bekleniyor. Aynı zamanda EÜ Güneş Enerjisi Enstitüsü Direktörü olan Prof. İçli, organik güneş pillerindeki çalışmaların geliştiğini, ileride binalarda renkli dekoratif pencere camlarının aslında elektrik üreten camlar olabileceğini söylüyor.

Bütün bunlar güzel ama yatırım için para nerede? Aslında o da var. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası yenilenebilir enerji sektörüne yatırım yapmak isteyenlerin proje getirmesini bekliyor. Dünya Bankası'nın da desteğiyle bu projelere ayrılan kaynak tam 420 milyon dolar. Küresel ısınmaya ve iklim değişikliğini önlemeye yönelik projeler için ayrılan kaynaklarla birlikte bu kredi miktarı tam 920 milyon dolara ulaşıyor.

Özetle Egeliler doğanın kendilerine bahşettiği nimetleri akıllı projeler üreterek değerlendirmek isterse kredileri bile hazır. Şimdi kafayı çalıştırıp proje üretme zamanı.
Referans/Selim Türsen


Geri Dön