Elektrikte zam beklentisi yüzde 60! Bireysel sübvansiyon dönemi de geliyor! 

Elektrik faturalarına zam gelip gelmeyeceği milyonlarca kişi tarafından merakla araştırılırken, konu ile ilgili bir son dakika gelişmesi yaşandı. 

Pek çok alanda olduğu gibi enerjide de 31 Mart yerel seçimleri sonrasında büyük zamların geleceğine ilişkin tartışmalar gündemdeki yerini korurken, evsel kullanımda bireysel sübvansiyon konusunda çalışma başlatıldığı belirtildi. 

Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberine göre; Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, göreve geldikten sonra gazetecilere yaptığı bir açıklamasında "Biz enflasyon tahminlerimizi yaparken, pek çok kalemde uygulanabilecek zamları, bu yönetilen yönlendirilen ürünlerdeki zamlar için bir projeksiyonda bulunuyoruz. Burada ön planda olan enerji fiyatları olacak. Elektrik ve doğalgazda bir düzenleme yapılması öngörülüyor" ifadelerini kullanmıştı.

Ayrıca Karahan, Orta Vadeli Plan tahminlerini yaparken, enerji fiyatlarında bir miktar güncellemeyi de öngördüklerinin altını çizdi. 

Tartışmanın gündeme gelmesinin ardından, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, "Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 'Elektrik ve doğalgazda seçimin ardından yüzde 150 - yüzde 200 arası zam bekleyebiliriz' dedi" iddiaları da yalanlandı. 

Peki gerçekten elektrikte zam olacak mı? Dar gelirliler için nasıl bir sübvansiyon planlanıyor? İşte ayrıntılar...

ELEKTRİKTE ZAM BEKLENTİSİ YÜZDE 60'A KADAR YÜKSELDİ

Ekonomi yönetiminde ve sektörde, seçimlerin ardından konut aboneleri için doğalgaz ve elektrikte kademeli zam beklentisi oluştu. Serbest piyasada anlık olarak değişmekle beraber elektrikte spot fiyatı bir megavat/saat için 2 bin 300 TL ancak mesken tarifesi 480 TL seviyelerinde seyrediyor. Doğalgazda ise tarife, ithalat maliyetinin üçte biri kadar. 

Konuya ilişkin görüşlerini belirten yetkili isimler,  yüzde 100-150 gibi astronomik zam beklentilerinin gerçeği yansıtmadığına fakat konutlarda kullanılan elektrikte yüzde 40 ila 60 arasında zam ihtiyacı olduğuna dikkat çekti. 

Yetkilile, yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar ile depolama projelerinin ve verilen yeni üretim lisanslarının Türkiye’nin kurulu gücünü, enerji arzını artıracağının altını çiziyor ve "Yapılan iyi işler var. Mevcut şartlar iyi. Kararlı yatırımlar, vatandaşa yansıyacak" diyor. 

Konutlarda tüketilen elektriğin yüzde 50’si kamu tarafından sübvanse ediliyor ve elektrik fiyatlarını belirleyen pek çok etken bulunuyor. Depolama olmaması sebebiyle üretime bağlı şekilde fiyatlar da değişebiliyor ve hafta sonları sanayi tüketimi düştüğü için serbest piyasada fiyatlar gerileyebiliyor. 

Konutlarda kullanılan elektrikte yüzde 50, doğalgazda yüzde 75 devlet sübvansiyonu bulunuyor. Seçim sonrasında bir zam yapılması ise kaçınılmaz duruyor. 

Bu kapsamda, bireysel sübvansiyona ilişkin bazı çalışmalar yapılmaya başlandı. Genel sübvansiyon bütün evsel abonelere uygulandığı için istenilen neticeye eriştirmiyor. 

Gelecek süreçte uygulanması planlanan yeni çalışmaya göre; sosyal yardım alan, dar gelirli vatandaşlara ilişkin belirlenen miktarlarda enerji desteği sunulacak. Belirlenmiş olan aylık destek, ya kişiye doğrudan sunulacak, ya kartına yüklenecek ya da belirlenecek miktardaki destek her ay vatandaşın aboneliğine tanımlanacak. PTT’ye faturasını ödemeye gittiğinde adına tanımlanmış destek ödemesi kadar fark faturasından indirilecek. Yani 500 lira enerji desteği alan bir vatandaşa 600 TL fatura gelmişse, yalnızca 100 TL ödeme yapacak.