28 / 12 / 2024

Emek Sineması için Kültür ve Turizm Bakanlığı destek verecek!

Emek Sineması için Kültür ve Turizm Bakanlığı destek verecek!

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Emek Sineması için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti



Kültür ve Turizm  Bakanı Ertuğrul Günay, yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerle ilgili takiplerinin  bu yılki en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu belirterek, 'İngiltere"den  gelecek olan bir eser biliyorum. Bir Eros başı konusunda anlaştık. ABD"den  gelebileceğini tahmin ettiğim bir kaç eser var. Bu yıl içerisindeki en önemli  gündem maddelerimizden biri de bu İznik çinileri"nin ülkemize dönmesi olacak' dedi.

Günay, Bakanlığının 2012 hedeflerine ilişkin, soruları yanıtladı.

Soru: Yurt dışındaki tarihi eserlerin takibi konusunda son yıllarda ciddi  gelişmeler yaşandı. Yakın zamanda ülkemize iadesi yapılacak bir eser var mı  Varsa hangi ülkeden gelecek

Yanıt: Bizim İngiltere"de, Fransa"da, Amerika"da, bazı başka ülkelerde  takip etmekte olduğumuz eserler var. Burada şöyle bir ayrım yapmak isterim. Bizim  yakaladığımız ve tespit ettiğimiz, yargı yoluyla almaya çalıştıklarımız var.  Dışişleri ve Adalet Bakanlıklarının katkısıyla ya da doğrudan doğruya diplomatik  yollarla almaya çalıştıklarımız var. şžimdi söz ettiklerim; diplomatik yollarla  almaya çalıştıklarımız... Biz hem Yorgun Herkül Heykelinin üst yarısını, hem de  Boğazköy Sfenksi"ni diplomatik yolla aldık. Bu şekilde ABD'de, İngiltere"de,  Fransa"da çeşitli objeler var. Bunları takip ediyoruz ve bu eserlerle ilgili  müzakere sürecimizi kesintisiz biçimde sürdürmeye çalışıyoruz. Herhangi bir müze,  bizimle işbirliği yapmak istediğinde, o müzenin envanterinde bizimle ilgili  herhangi bir kaçak eser varsa onu geri istiyoruz.

Neler gelebilir İngiltere"den gelecek olan bir eser biliyorum. Bir Eros  başı konusunda anlaştık. ABD"den gelebileceğini tahmin ettiğim bir kaç eser var.  Fransa"da beni çok rahatsız eden bir konuyu çok kez dillendirdim. Bu arada,  Fransız mevkidaşımdan bir mektup geldi. "Bu uygun yollarla yurt dışına çıkmıştır,  hukuk dışılık yoktur' şeklinde... Ama doğrusu üzülerek ve nezaketi elden  bırakmadan söylemek istiyorum ki çok ikna olmuş değilim. Bu müzakereyi  sürdüreceğiz. İstanbul"da Ayasofya avlusundaki türbelerden bazılarının  kapısındaki İznik çini panoları alınmış ve Fransa"daki müzelere götürülmüş. İznik  çinilerinin taklit ve replikaları bizim türbelerimizin kapısında, aslında  tersinin olması gerekirdi. Suretinin bizde, aslının onlarda olmasının herhangi  bir izahı yok. Bu yıl içerisindeki en önemli gündem maddelerimizden biri de bu  İznik çinileri"nin ülkemize dönmesi olacak.

EMEK SİNEMASI  

Soru: Daha önce görüşlerinizi açıklamıştınız ama Emek Sineması ile ilgili  konu halen kamuoyunda tartışılmaya devam ediliyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı  Başkanı Bülent Eczacıbaşı"nın da tarihi sinemayı içine alacak bir projesi var. Bu  konuyla ilgili görüşleriniz nedir

Bakan Günay: Ben Emek Sinemasını da Maksim Sinemasını da öteki tarihi  mekanları da koruyabilecek projeleri elimden geldiği kadar desteklerim ülkenin  Kültür ve Turizm Bakanı olarak... şžunu söylemem gerekiyor, bu yapıların hiçbiri  bizim değil, bizim Bakanlığımızın mülkiyetinde veya sorumluluğunda yapılar değil.  Aksine tamamen özel mülkiyette, Emek Sineması da Sosyal Güvenlik Kurumunda,  tamamen başkalarıyla ilgili... Ama ben İstanbul"un tarihsel, kültürel dokusunun  korunması açısından bu konularla uğraşıyorum ve biraz da o yüzden eleştiri  oklarına hedef oluyorum. Galiba yapılması gereken bu projelerle ilgili proje  sahiplerinin konuyu iyi niyetle dinlemeye hazır olan çevreleri bir masa etrafına  toplaması ve sükunetle anlatması. Karşı olanların da sükunetle dinlemesi. Bu  takdirde bir çözüm yoluna gidilebilir. Daha önceki yıllarda böyle bir deneyim  oldu Emek Sineması ile ilgili. Fakat sunum yapmak isteyenleri konuşturmamak  üzerine örgütlenmiş bir toplantıya dönüştü o bilgilendirme toplantısı. Böyle  olmaması lazım. Yani benim okuduğum kadarıyla bu projeler tarihsel mekanları  korumak ve aynı zamanda tabii bu emeği sarf edecek olan, bu maddi ve manevi emeği  sarf edecek olanların da bunun bir karşılığını almak konusundaki talebine yol  açabilecek projelerdi. Düzeltmeler, değişiklikler yapılabilir. Ama projelerin  önce bir sükunetle dinlenmesi lazım. "Elimize geçmiyor ki, bilmiyoruz ki" filan  diyorlar, aslında yazılanlar üst üste konulduğunda bir hayli şey anlaşılıyor. Ama  iyi niyetle dinlemek lazım. Onun için ben Sayın Eczacıbaşı"nın çabasını da önemli  sayıyorum. En azından böyle bir dinleme sürecine ve beraberce irdeleme sürecine  katkı yapabilirse sanırım bir çıkış yolu bulunabilir.

IRAK SINIRINDAKİ OLAY

Soru: Uludere"de yaşanan olaylar ve sonrasında siyasi partiler arasında  bazı fikir ayrılıkları ortaya çıktı. Sizin bu konudaki görüşlerinizi öğrenebilir  miyiz

Yanıt: 2011 talihsizliklerle dolu bir yılımız oldu. Benim turizm  açısından büyük potansiyeli olduğuna inandığım bir ilde deprem yaşandı. Bu hafta  sonu Van"a gideceğim ve bu yılın ilk seyahatimi oraya yapmaya çalışacağım.  Arkasından da Uludere"de bu feci olay vuku buldu. Elbette devletin herhangi bir  birimi bile bile yurttaşlarına ölüm sonucu getirebilecek bir eylemde bulunmaz.  Böyle olduğuna devletin ve hükümetin bir üyesi olarak inanıyorum ve inanmak  istiyorum. Böyle olması gerekir diye düşünüyorum. Ama bir ihmalin ya da yanlış  istihbaratın, yanlış bilgilendirmenin olduğu ortada.

Bu konuda Hükümet saatlerce görüştü. Devletin bütün birimleri,  Genelkurmay açıklama yaptı, Başbakan konuyu yakından takip ediyor. çok ciddi,  derinliğine bir araştırma yapılıyor. Geçmiş yıllarda da benzer ihmaller ve bu  ihmallerden kaynaklanan acılar oldu ama onlar ne yazık ki çok fazla toplumun vicdanını tatmin edecek soruşturma sonuçlarına bağlanmadı. Bütün dileğim bu kez  bu soruşturmaların sonuçlarını çok uzamadan hepimizin öğrenmesidir.   Bir ihmal  varsa bir kasıt demiyorum katiyen ama bir ihmal varsa bir bilgi ve özen eksikliği  varsa bunun mutlaka bir yaptırıma uğraması gerekir. Bunları görürüz ve bir kez  daha böyle şeyler olmasın diye ciddi bir önlem böylece almış oluruz.

'Eşžİ BULUNMAZ BİR ESER '

Soru: Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Nemrut Dağı"nın Malatya tarafında  kalan bölümünde turizm merkezi planlanmasına izin verdi. Bu durum Adıyaman ve  Malatya arasında çekişmeye neden oldu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz

Bakan Günay: Nemrut"u çok önemsiyorum. Nemrut, Türkiye"de UNESCO"nun  Dünya Kültür Mirası Listesinde. 2 bin küsur metre bir dağın tepesinde, bundan 2  bin yıl önce dağın iki yüzüne anıtsal eserler, oradaki kaya parçalarından  yapılmış, nakşedilmiş ve kaya parçası artıklarından da bir tümülüs, şu anda  içinde ne olduğunu bilmediğimiz bir tümülüs var. Gerçekten dünyada Nemrut kadar özgün, farklı, eşi bulunmaz çok az eser var. Vardır belki ama ben Nemrut kadar  beni etkileyen çok başka bir şeye tanık olmadım. Nemrut"u o yüzden çevresindeki  illerin bir çekişme konusu yapmasını biraz üzüntüyle karşılıyorum. Adıyaman  toprakları içindedir Nemrut, ama Malatya coğrafyasıyla da çok yakındır. Adıyaman  ve Malatya da tarihen aslında ortak bir ildir. Bence Nemrut"un hangi ile ait  olduğu değil, hangi ilden Nemrut"a daha kolay gidileceği değil, bütün Türkiye"den  Nemrut"a daha kolay gidilebilecek olan ve Nemrut"un bütün Türkiye"nin dünya  önündeki en büyük zenginliklerinden biri olduğunun farkında olan bir yeni bakış  açısına ihtiyacımız var. Her iki ile de bunu anlatmaya çalışıyorum. "Bu  çekişmeden vazgeçin, bu güzergahlar birbiriyle birleşsin". Her iki tarafta da biz karşılama merkezleri yapıyoruz. Eski, salaş yapıları kaldırdık. Aynı kotta, yani  tepeden aynı uzaklıklarda, gelenlerin rahatça nefes alacağı, bilgi alacağı, ne  olup bittiğini anlayacağı bir karşılama merkezi... İki tarafta da inşaatlar devam  ediyor. Malatya tarafında olan şu, Malatya tarafında şu anda zirveye yakın yerde  ruhsatsız, izinsiz yapılmış bir konaklama merkezi ve yeme-içme merkezi var. şžu  anda 2 kilometre aşağıya alınıyor. 2 kilometre aşağıda Milli Park"ın sınırlarının  hemen sınırlarında, ama bugünkü ruhsatsız yapılardan çok daha aşağıda bir  konaklama merkezi yapılıyor. Benzer bir konaklama merkezinin aynı kotta  Adıyaman"da da yapılması gerekiyor.

Yani insanlar gelsinler, o çadırda konaklasınlar, rahatça ertesi gün  Malatya"dan, Adıyaman"dan kalkıp değil, sabahtan o hemenetekteki, zirvedeki  konaklama merkezlerinden kalsınlar, güneşin doğuşunu veya batışını izlesinler. Bu  imkanları sağlamamız gerekiyor. Benim Nemrut ile çok daha fazla hayallerim var.  Ama ne yazık ki itiraf ediyorum, geride bir 4 yıl bıraktık, çok yol alamadık.
 Nemrut çünkü özel bir mekan olduğu için çok yavaş yol alabiliyoruz. Üniversite  ile çalışıyoruz, koruma projeleri üzerinde çalışıyoruz. Koruma projeleri  konusunda aynı tartışmaya dönmek istemiyorum ama hala ikna olduğumuz bir projeye  sahip değiliz ne yazık ki... Yani daha çok paramız olsa bile Nemrut"ta ne  yapacağımız konusunda, önümüz, yolumuz çok açık değil. Uzun vadede düşündüğüm başka şeyler var. Eğer buradaki ömrümüz ve insani ömrümüz yeterse inşallah  Nemrut"un daha korunduğu ve dünyaya daha uygun biçimde takdim edildiği yeni bir  yapıya kavuşacağız. Ama Malatya ile Adıyaman arasındaki bu çekişmeye anlam da  vermiyorum, hak da vermiyorum. Biz her iki tarafın hukukunu koruyarak, ama esas  itibariyle Nemrut"u koruyarak projeler üzerinde çalışıyoruz.

AA


Geri Dön