Emlakçılar yılda 2.5 milyar dolar kazanıyor!

Konut piyasasının hareketlendiği, inşaat şirketlerinin peş peşe dev projeleri görücüye çıkardığı ve bazı projelerde de kampanya silahının çekildiği Eylül ayında, ikinci elde de sinyaller olumlu. Gayrimenkul piyasasını yakından takip edenler; Ekim ayında da yeni konut projelerinin açıklanacağını çok iyi biliyor. Referandum sonrası ortaya çıkan tabloyu emlak piyasaları olumlu algıladı. Ülkemizde de ofisleri bulunan yabancı emlak zincirlerinden Realty World'ün Türkiye Genel KoordirıatörüMustafaBaygan, piyasadaki havayı, "Genel Öngörü, Eylül sonu ile birlikte piyasanın yıl sonuna kadar hareketliliğini koruyacağı yöm|nde" diye özetliyor.

Üniversite bereketi

Yaz ve kış aylarında, genel olarak piyasa verilerine bakıldığında alımların düştüğünü ifade eden Mustafa Baygan, bunu da şöyle açıklıyor: "Yaz aylarında sıcak sebebiyle ev araştırmanın yaratacağı zorluklar var. Tatil ve dinlenme gibi gereklilikler de önemli. Alım veya kiralamayı etkileyen bir unsur da; üniversite sınavında başarılı olup bir üniversiteye yerleştirilen gençlerin eylül-ekim'e kadar hangi ilde yaşayacağının belli olmaması. Memur tayinleri de gayrimenkul piyasasını sonbaharda hareketlendirir .Her yıl zaten sonbahar mevsimsel olarak nispeten hareketli olur. Bu yıl da genel öngörü, yıl sonuna kadar hareketliliğin süreceği yönünde. Ancak bu tabloyu etkileyebilecek dış etkenler, mesela siyasetteki gelişmeler olacağım da unutmamak gerekir."

Başka sektörleri geliştiriyor

Emlak sektörünün, 'emlak satışkiralama hacmi'nin 45.4 milyar dolara çıktığını hatırlatan Mustafa Baygan, "Emlak sektörü, Türkiye ekonomisi içerisinde büyük paya sahip ve hızla büyüyen, gelişen ve başka sektörleri de geliştiren ciddi bir sektör. 45.4 milyar dolarlık hacim içinde emlak firmalarmın aldığı hizmet bedeli 2.5 milyar doları buluyor" ifadelerini kullanıyor. Emlak sektörünün, ekonominin eksiye gittiği dönemlerde bile gelir ürettiğini aktaran Baygan, şöyle devam ediyor: "Türkiye'de, deprem felaketinin yaşandığı 1999 yılında yapılan gayrimenkul işlem sayısı 1 milyon 998 bin 60, 2001'de 937 bin, 2005, 2006,2007 ve 2008'de ise yaklaşık 1.3 milyon adet idi. 1995 yılında profesyonelleşmeye başlayan emlak sektörü mortgage yasası ile birlikte son 5-6 yüda gelişmesini hızlandırdı. Türkiye maalesef siyasi değişiklikler ve çevresel faktörlerden çabuk etkilenen bir ülke. Yaşanan her siyasi kriz, insanları etkiliyor. Bunu kabul etmek gerekir. Fakat, 'Geçmişte böyle olmuştur' demek yerine, ben, 'Ev almanın zamanı yoktur. Uygun evi bulduğunuzda alın' ifadesini kullanıyorum."

Siyasi dinamikler etkiliyor

Mustafa Baygan, genel piyasaya bakıldığında siyasi dmamiklerdeki değişikliklerin de müşteri davranışlarım olumlu ya da olumsuz etkilediğini ifade ederken, "İnsanlar hayatlarında belki bir kez gerçekleştirecekleri hayalleri için ani bir karar vermek istemez. Bu sebepten dolayı siyasi dinamiklerin, insanları beklemeye geçirdiğini söylemek gerekir" diye konuşuyor.

Krizde birçok yatırım aracı kazançtan çok zarar getirdi, gayrimenkul öne çıktı

REALTY World Türkiye Genel Koordinatörü Mustafa Baygan, her sektörde olduğu gibi, emlak sektörünün de bir çok faktörden etkilendiğine dikkat çekerek, bu faktörler arasında mevsimsellik, çevresel faktörler, siyasi ya da ekonomik gelişmeleri ilk sıralarda gösterdi. 2008'in son çeyreğinde global piyasalarda etkisini gösteren kriz sonucunda, diğer ülkelere kıyasla çok az olsa da Türkiye'nin bir risk altında kaldığına işaret eden Mustafa Baygan, şöyle devam etti: "Türk bankacılık sektörü, konut fiyatının yüzde 75'ine kadar kredi veriyor. Bankalar risk yönetimine geçti. İlk aylarda kredi faizlerinin artırılması, kredi musluğunun kısılmasının yanında; global piyasalardaki çalkantılar ve dip yönlü hareketliliğin oluşturduğu güvensiz ortam, emlak sektöründeki arz ve talep dengelerini de olumsuz yönde etkiledi. 2006 yılında 1 milyon 377 bin ve 2007 yılında ise 1 milyon 383 bin adet konut satışı gerçekleşmişti. Bu rakamlar, sektör için söz konusu iki yılın oldukça hareketli ve dolayısıyla da verimli olduğunun bir göstergesi. Birçok irili ufaklı firma yeni gayrimenkul projelerine başlamış ve farklı alıcı kitleleri için yüksek bir arz yaratmıştı. Bankaların sağladığı uygun kredi olanakları ile alım gücü yaratılmış ve yüksek işlem hacmi sağlanmıştı. Krizle beraber finansal piyasalardaki olumsuzluklar, talebin azalmasına yol açtı." Bir diğer açıdan bakıldığında da, birçok yatırım aracının kazançtan çok zarar getirdiği bir ortamda asıl tercih edilmesi gereken yatırım aracının gayrimenkul olduğunu savunan Mustafa Baygan, "Nakit parası olmayan alıcıların kredi alamaması ya da kredi faizlerinin ve risk öngörülerinin yükselmesiyle kredi almak istememesi yüzünden piyasa tıkanmıştı. Bu yıl ise öngörüler, piyasada başlayan hareketliliğin süreceği yönünde" ifadelerini kullandı.
Hürriyet