Emre Çamlıbel: Konut satışında interneti ilk biz keşfettik!
Soyak CEO'su Emre Çamlıbel konut satışında internet kullanımının öncüsü olduklarını belirtti
Yaklaşık 50 yıldır gayrimenkul ve konut alanında sürdürülebilir ve kaliteli yaşam anlayışının öncüsü olan Soyak, Türkiye'de site anlayışını topluma kazandıran ilk şirketlerden de birisi.
Bugüne kadar 50 bin aileyi ev sahibi yaptıklarını gururla anlatan Soyak CEO'su Emre Çamlıbel, giderek ivme kazanan teknolojik yeniliklerden maksimum düzeyde yararlandıklarını ve müşteri hizmetleri alanında da farklı uygulamalara imza attıklarını dile getirdi. Müşteriye yatırım yapmanın ve müşteri memnuniyetinin her zaman için satış odaklı olmanın bir gereği olduğunu vurgulayan Çamlıbel, bunun en güzel örneklerinden biri olarak gayrimenkul alanında internet üzerinden “ilk” satışı gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Markaya yatırım yapan, kazanır!
Gelecekte sürdürülebilir başarı hedefiyle, güçlü kalite ve güven anlayışıyla, markasına uzun vadeli yatırım yapan, modern yaşamın ihtiyaçlarını zamanında tespit ederek yenilikçi bir yaklaşımla fark yaratan şirketlerin rekabet avantajına sahip olacağı gün gibi ortada. Kentlerdeki hayat ve ekonomik yükün artması üzerine sağlıklı kentleşmenin öneminin daha çok anlaşılacağını vurgulayan Çamlıbel, yakın gelecekte İstanbul ve İzmir gibi büyük kentlerde yaşamı kolaylaştıran unsurları bir arada bulunduran, projelerin öne çıkacağını söyledi.
Dar gelirli kesime konut yapılmalı!
Çamlıbel'e göre genç ve dinamik bir nüfus yapısına sahip olan Türkiye'de büyük şehirlerde gayrimenkul yatırımlarına olan talep dikkate aldığında uzun vadeli konut politikaları sektörün gelişimi için çok önemli. Her yıl 600 bine yakın yeni konut ihtiyacının bulunduğu Türkiye'de, sağlıklı konut politikalarının hayata geçirilmesi ve projelerin çağdaş yaşama uygun uluslararası çevre standartlarında gerçekleştirilmesi için özel sektörün, sektörel kuruluşların ve merkezi yönetimin işbirliği büyük önem taşıyor. Çamlıbel'in öngörüleri önümüzdeki yıllarda bu yönde kaydedilecek bir ilerlemenin 50 yıl sonrasının gayrimenkul atmosferinde de belirleyici olacağını gösteriyor.
Soyak'a göre gelecek düşleri için atılması gereken ilk adımlar şehircilik ilkelerinin gözetilerek imar planlama çalışma yapılması ve kamu arazilerinin değerlendirmesi. Nüfusun ancak yüzde 20'sinin ev alabilecek güce sahip olduğu göz önüne alındığında ise dar ve orta gelirlilere yönelik projelerin hayata geçirilmesi yine ülkenin kazancı olacak.
Ekonomik, teknolojik ve yeşil konutlar
Soyak CEO'su Çamlıbel'e göre önümüzdeki dönemde, modern yaşamın yükünü hafifletecek, kalite konusunda yükselen bilince paralel olarak uluslararası standartlara sahip, çevre dostu projeler ön plana çıkacak. Mimari konfor fonksiyonellikle birleşecek, pratik kullanım alanları kendini gösterecek ve sosyal yaşam renklenecek. Sportif faaliyetlere olanak sağlayan tesislere sahip konutlar tercih edilecek. Bu ihtiyaç ekonomik imkânlara bağlı olarak günümüzde de zaten kendini gösteriyor.
Soyak, projelerinde yeni nesil yaşam anlayışı, enerji verimliliği sağlayan doğa dostu uygulamalarda kendini gösteriyor. Dünyanın geleceği için önümüzdeki dönemde daha da fazla önem kazanacak çevre alanında gayrimenkul şirketlerine çok büyük sorumluluklar düşecek. Bugün dünyanın enerji tüketiminin yüzde 40'ının binalara ait olduğunu biliyoruz. Dünyada sera gazları arasında en çok tüketilen karbondioksit gazının dünyadaki salımının da yüzde 50'sinin binalara ait olduğu göz önüne alındığında binalarda enerji tasarrufu sağlayacak uygulamaların önemi çarpıcı bir biçimde ortaya çıkıyor. Önümüzdeki 50 yılda da İstanbul, İzmir gibi büyük kentlerde, planlı, sağlıklı yapılaşma kadar enerji tasarrufu sağlayan; modern yaşamın getirdiği hızlı yaşam akışına uyum sağlayan fonksiyonel, pratik yapılar ön planda olmaya devam edecek.
Her yıl 7 milyar dolar havaya…
Türkiye'de geçtiğimiz yıl 5 Aralık 2009'da yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performansı (BEP) Yönetmeliği'ne göre, artık binalar da, enerji verimliliği performansına göre derecelendirilerek enerji etiketi alacak. Çevrenin korunması için olumlu bir adım olan yönetmeliğin, mevcut binaları içermemesi ise, ciddi bir boşluk yaratıyor. Bu da yaklaşık 17-18 milyon binanın uygulama dışında bırakılması anlamına geliyor. Sadece yeni binaları enerji verimli yaparak toplamda bir fayda elde edilmesi tahmini olarak 60 yıl sürecek. Bu, ülke ekonomisi için telafisi mümkün olmayacak bir süre. Soyak CEO'su Çamlıbel'e göre mevcut binalarda yalıtım konusunda bir takım yaptırımların acil olarak aşama kaydetmesi gerekiyor. Isı sisteminde verimlilik yaratılması, bu konuda öncelikli uygulamalar arasında yer almalıdır. Eğer mevcut tüm binalar ısınma açısından verimli hale getirilirse, Türkiye yılda 7 milyar dolar tasarruf edebilir.
Soyak gelecekte nerede duracak?
Soyak CEO'su Çamlıbel'e göre geleceğin binalarında enerji verimliliği, kaliteli malzeme kullanımı çok önem taşıyacak. Merkezi yönetim, sektörel dernekler ve vizyonunu kalite üzerine kuran sektörel firmalar el birliği yaparak Türkiye'nin geleceğin kurtaran çalışmalar için bir araya gelmeli. Soyak, elli yıllık geçmişine güvenerek bundan sonraki elli yılda yapacağı binalarda enerji tasarrufunun ve yeşil enerji kullanımının savunucusu olacak. Bu anlamda merkezi hükümetin yapacağı yönetmeliklerde yeni düzenlemelerin yapılması beklediği en acil önlem aslında. Enerji verimliliği yönetmeliğinin uygulanabilir hale gelmesi ve yaygınlaşması için, sivil toplum kuruluşları, sektörel dernekler, kamu kuruluşları ve özel sektörün işbirliğinin önemine inanan Soyak, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edecek.
Milliyet