Temel ihtiyaçlarımızın karşılanmasında enerjinin rolü her geçen gün katlanarak artarken "Enerji Yoksulluğu" Avrupa'yı kıskacına aldı! Günümüzde enerji tüketiminin büyüme hızına yakın bir oranda arttığını görüyoruz. Peki, "Enerji yoksulluğu" kavramı ne ifade ediyor? Enerji yoksulluğu nedir? İşte ayrıBu, ekonomistlerin sene sonu beklentisinin çok üzerinden bir rakam

İngiltere'de enflasyon Temmuz ayında yüzde 10,1'e artarak son 40 senenin zirvesine yerleşti. Bu, ekonomistlerin sene sonu beklentisinin çok üzerinden bir rakam. İngiliz basını da bugünkü manşetlerinde "Ailelerin üçte ikisi enerji yoksulluğu çekecek" ifadelerine yer verildi.

Temel ihtiyaçlarımızın karşılanmasında enerjinin rolü her geçen gün katlanarak artıyor. Günümüzde enerji tüketiminin büyüme hızına yakın bir oranda arttığını görüyoruz. Enerji kullanımı artık temel bir insan ihtiyacının bir parçası. Peki, "Enerji yoksulluğu" kavramı ne ifade ediyor? Enerji yoksulluğu nedir? Enerji yoksulluğu ne demek?İşte ayrıntılar...

ENERJİ KAVRAMI NEDİR?

Enerjinin pek çok şekli olabileceği için tam bir tanımı yapılamaz, ancak en yaygın tanımı şudur: Enerji, bir sistemin iş yapabilme yeteneğidir. Fizikte iş, kuvvet bileşeninin yer değiştirme yönündeki etkisi çarpı yer değiştirme olarak tanımlanır ve enerji, işle aynı birimlerde ölçülür.

YOKSULLUK KAVRAMI NEDİR?

Yoksulluk ya da fakirlik, temel günlük  ihtiyaçların tamamını veya çoğunu karşılayacak yeterli gelire sahip olmama durumudur.

ENERJİ YOKSULLUĞU NE DEMEK? ENERJİ YOKSULLUĞU NE ANLAMA GELİYOR?

Bu iki kavram göz önünde bulundurulduğu zaman ise; enerji yoksunluğu,  en temel ihtiyaçlarımız olan fiziksel ihtiyaçlar için kullanılan enerjiden mahrum kalma, enerjiye erişememe, faturaları ödeyememe gibi anlamlara gelebilir. Örnek verecek olursak, artan enflasyon nedeni ile elektrik faturanızı ödeyemiyorsunuz. Bu şekilde elektrikten mahrum kalıyorsunuz ve en temel ihtiyaçlarınızı karşılayamıyorsunuz.

ENERJİ YOKSUNLUĞU AKADEMİK CAMİADA NE ANLAMA GELİR? ENERJİ YOKSUNLUĞU NASIL TANIMLANDI?

Politik Ekonomik Kuram Dergisi'nde Işıl Şirin Selçuk ve Altuğ Murat Köktaş'ın makalesinde; Enerji yoksulluğu, temelde “modern enerji fırsatlarına erişememe” olarak tanımlandı.

Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre enerjiyi en temel ihtiyaçlarımız olan fiziksel ihtiyaçlar için kullandığımızı söyleyebiliriz. Soğuk iklime sahip bölgelerde ısıtma ihtiyacının karşılanması, enerji tüketiminin en temel düzeyidir. Yine aydınlatma, yemek pişirme ve temizlik gibi temel fiziksel ihtiyaçların tümü enerji gerektirir. 

Petrol krizi sırasında artan enerji fiyatları ile birlikte "enerjiye güç yetirmek" kavramı doğmuş olsa da 2008  küresel krizi bu talep ve risk bileşenlerinin detaylı bir şekilde analizini ve çözümünü gerektirmiştir. Tanımı ve görünüm biçimleri yirmi yılı aşkın bir süredir tartışılıyor.

Tamer EMRE, Muhammed Mustafa İZGEÇ ve  Adnan SÖZEN'in makalesinde yer alan bilgiye göre; Enerji  yokluğu  (energy deprivation),  enerji  yoksulluğu  (energy  poverty),  yakıt yoksulluğu  (fuel  poverty), kırılganlık  (vulnerability)  ve güç  yetirebilme  (affordability)  kavramları, resmi düzenlemelerde ve kurumsal araştırmalarda olduğu kadar akademik literatürde de farklı tanımlara sahip ve aynı kategoriye ait.

Uluslararası  Enerji Ajansı'nın (International Energy Agency-IEA)bir raporuna göre; Enerji, temel bir ihtiyaç olarak görülse de 2016 yılında dünya genelinde 1,1 milyar insanın elektriğe erişimi yoktu. Ajans, enerji  erişimini  “bir meskenin temiz yemek pişirme faaliyetlerine ve elektriğe başlangıçta  temel  enerji  hizmetlerini  karşılayacak daha sonra  bölgesel  ortalamalara  kadar  artacak  şeklinde güvenilir  ve  güç  yetirilebilir  erişimi”  olarak tanımlıyor.

Bu durum sadece gelişmekte olan ekonomilerde değil gelişmiş ekonomilerde de görülebilmekte ve düşük enerji tüketimi ve kirli veya kirli yakıt tüketimi nedeniyle refahı olumsuz etkiliyor. Avrupa Birliği'nde resmi olarak kabul edilmiş bir tanım bulunmamakla birlikte, ısıtma, aydınlatma ve elektrikli ev aletleri gibi temel hizmetler için gerekli olan enerjiyi, vatandaşların yaşam standardını, iyiliğini ve sağlığını sürdürecek düzeyde dikkate almak anlamına geliyor. Yüksek enerji harcaması, düşük hane geliri, verimsiz bina yapıları ve ekipmanları ve özel enerji ihtiyaçları nedeniyle bu temel  enerji hizmetlerinden tam olarak yararlanmıyor.