Erdoğan Bayraktar: Üniversite kaynaklarını 7-8 kat artırdık!
Ufuk Üniversitesi İncek Kampüsü ve Hastanesinin temeli törenle atıldı. Törene, TBMM Başkanı Çiçek, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel'de katıldı
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Üniversitelerimiz
tarihi sorumlulukla karşı karşıyadır. Çünkü gençlerimizi, çocuklarımızı buralara
emanet ediyoruz. Buralarda iyi yetişmeleri lazım. Sadece bilgi edinmekle
kalmamalı, bu ülkenin insanlarına, tarihine, devletine, milletine karşı da
sorumlu insanlar olarak yetişmeleri lazımdır" dedi.
Ufuk Üniversitesi İncek Kampüsü ve Hastanesinin temeli törenle atıldı.
Törene, TBMM Başkanı Çiçek, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel,
Ufuk Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Rıdvan Ege, akademisyenler ve
davetliler katıldı.
Törende konuşan TBMM Başkanı Çiçek, iki konudaki izlenimlerini paylaşmak
istediğini ifade ederek sözlerine başladı. Türkiyenin birçok ülkeyle ekonomik
ilişkilerini geliştirmek için karma ekonomik komisyonlar oluşturulduğunu,
bunlardan birinin de Küba ile ilişkilerin geliştirilmesi için kurulduğunu anlatan
Çiçek, Küba ile ilişkilerin Abdülhamit döneminde başlatıldığını söyledi. Bu karma
ekonomik komisyonun çalışmaları için Ankara Üniversitesi Rektörü ile Kübada
bulundukları sırada dizinde önceden var olan bir sağlık sorununun nüksettiğini
ifade eden Çiçek, Türkiyede teşhis ve tedavisi yapılan rahatsızlığı henüz
geçmediği için Kübada da sıkıntı duyduğunu, Kübada kendi doktorlarının yurt
dışında dahi isminden övgüyle söz edilen hekimler olduğunun söylendiğini, böylece
bir doktora götürüldüğünü anlattı. Gittiği doktorun odasında Ufuk Üniversitesi
Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Rıdvan Egenin bir fotoğrafını gördüğünü
belirten Çiçek, doktora Prof. Dr. Egeyi nereden tanıdığını sorduğunda, onun da
"Siz tanımıyor musunuz Kendisi dünya çapında bir hekimdir" karşılığını
verdiğini ifade etti. Çiçek, böylece Prof. Dr. Rıdvan Egenin ününün ve
başarısının Türkiyeden binlerce kilometre uzaktaki Kübaya kadar gittiğini
öğrendiğini dile getirerek, Egeye hitaben, "Hocam Allah size uzun ömür versin.
Allah sizin gibilerin sayısını artırsın" dedi.
Bir başka örneği de Japonyadan vermek istediğini belirten Çiçek,
Japonyanın birçok kaynağı ithal etmek zorunda kaldığını ancak nitelikli ve
eğitimli insan gücüyle dünyanın en gelişmiş 8 ekonomisi arasında yer aldığını
söyledi. Çiçek, şöyle konuştu:
"Bir başka ülke daha var. Allah zenginlik adına ne varsa bu ülkeye
vermiş. Yerin altında her şey var. Yerin üstünde her şey var ama yenecek hiçbir
şey yok. Şu günlerde açlık sıkıntısı çeken ülkelerin neredeyse yanı başında bir
ülke. İnsanlar hakikaten 1 doların altında günlük ücrete çalışmaya hazır. Can
güvenliği yok. Öylesine fakir. Aradaki fark ne diye baktığımızda en bariz fark
şudur: Birinin tabii zenginlikleri yok ama çok iyi yetişmiş insanları var.
İnsanını iyi eğitmiş. Öbüründe ise her türlü tabii zenginlik var ama cehalet diz
boyu. İkisi arasındaki fark bu.
O nedenle ne kadar mesafe kat etmiş olursak olalım, ne yapmış olursak
olalım, ne kadar üniversite sayımızı artırmış olsak da halen Türkiyemizin en
öncelikli meselesi eğitim konusudur. Çünkü eğitim konusundaki başarı ucu açık bir
konudur. En gelişmiş ülkelerin bile en öncelikli konusu, eğitim ve öğretim olmaya
devam ediyor. O nedenle ister devlet eliyle yapılan hizmetler olsun, ister bugün
burada olduğu gibi vakıflarımızın, özel sektörümüzün eğitim alanındaki çabalarına
destek vermek, katkı vermek, onlarla birlikte sevinçlerini paylaşmak, benim
hesabıma yapmamız gereken en öncelikli görevdir. Onun için Sayın hocam bana
teşekkür etmeniz gerekmiyor. Çünkü siz bu ülkenin gençliğine hizmet ettiniz,
hizmet ediyorsunuz. Bu ve benzeri üniversiteler, burada başka üniversitelerimiz
de var; devlet üniversitelerimiz, vakıf üniversitelerimiz, Çankaya Üniversitesi
gibi bu ülkenin gençlerini eğitiyorlar."
Türk milletinin en büyük zenginliğinin gençler olduğunu vurgulayan Çiçek,
"Onları ne kadar iyi eğitebilirsek, çağın gereklerine uygun bilgiyle, beceriyle
donatabilirsek, bu milletin geleceği, bu devletin geleceği daha fazla aydınlık
olacaktır" dedi.
Çiçek, Türkiyenin tüm illerinde birer devlet üniversitesi kurulduğunu
anımsatarak, bazı yerlerde vakıf üniversitelerinin de bulunduğunu kaydetti.
Bunların her birini Türkiyenin geleceğine yakılmış bir ampul, bir aydınlık, bir
mum, bir ışık olarak gördüklerini, bunun daha da aydınlatıcı olması gerektiğini
dile getiren Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu manada üniversiteler, devletimizin, milletimizin göz bebeğidir.
Bunları önemsiyoruz. Daha fazla önemsemeliyiz. Daha fazla, ister devlet eliyle,
ister başka yollardan kaynaklar aktarmalıyız. Bu bizim yapmamız gereken, ülkeyi
yönetenlerin yapması gereken bir görev ama aynı zamanda üniversitelerimiz de bir
tarihi sorumlulukla karşı karşıyadır. Çünkü gençlerimizi, çocuklarımızı buralara
emanet ediyoruz. Buralarda iyi yetişmeleri lazım. Sadece bilgi edinmekle
kalmamalı, bu ülkenin insanlarına, tarihine, devletine, milletine karşı da
sorumlu insanlar olarak yetişmeleri lazımdır. Kalem alması gerekenler eline silah
alıp dağa çıkmamalıdır. Eğer çıkabiliyorsa oturup nerede yanlış yapıyoruz onu da
iyi düşünmemiz gerekir."
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da çalışmalarından dolayı
Prof. Dr. Rıdvan Egeyi kutladı. Prof. Dr. Egenin, kurduğu Trafik Kazalarını
Önleme Vakfı aracılığıyla önemli çalışmalara imza attığını anımsatan Bayraktar,
Ufuk Üniversitesi ile de eğitim alanında başarılı çalışmalarının sürdüğünü
belirtti.
Hükümet olarak eğitime büyük önem verdiklerini dile getiren Bayraktar,
üniversitelere ayırdıkları kaynağı 7-8 kat artırdıklarını, ayrıca 81 ilde bulunan
üniversitelerin eğitim alanında büyük hizmetler verdiğini ifade etti. Üniversite
sayısını ve bursları da artırdıklarını vurgulayan Bayraktar, üniversitelerin
üretime dayalı, ülkenin önünü açacak çalışmaların yapılmasının hedeflendiğini
söyledi.
"ON KURUŞ PARA ALMADIK"
Ufuk Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Rıdvan Ege de
üniversitenin çalışmaları hakkında bilgi vererek, kurulacak kampüs ve hastaneyle
daha önemli hizmetler vereceklerini söyledi.
Hastanenin yapımına belli bir süre sonra başlanacağını, çünkü maddi
kaynaklarının ancak el vereceğini dile getiren Prof. Dr. Ege, "Biz devletten on
kuruş para almadık. Altını çizerek söylüyorum, kendi imkanlarımızla bugünlere
geldik" dedi.
Gerektiğinde maddi kaynak için evlerini, mallarını sattıklarını anlatan
Prof. Dr. Ege, ancak bunları severek yaptıklarını, çünkü vermesini ve sevmesini
bilmeyenlerin ülkeye katkısının olamayacağını söyledi. Ege, "Onun için
paylaşmasını, sevmesini, saymasını öğrenin" çağrısında bulundu.
Daha sonra, 56 bin metrekarelik alanda kurulu bulunan Ufuk Üniversitesi
İncek Kampüsü ve Hastanesinin temeli, Çiçek, Bayraktar, Prof. Dr. Ege ve öteki
yetkililer tarafından butona basılarak atıldı.
AA