Eroğlu, Rusya'da gayrimenkul yatırımı yapmak için harekete geçti!
Eroğlu Holding, gayrimenkul sahasında da hızlı büyüme peşinde. Türkiye’de 180 olan perakende mağaza sayısını Rusya’da 220’ye ulaştıran grup, büyük önem verdiği Rus pazarında gayrimenkul yatırımı yapmak için de harekete geçti
Nurettin Eroğlu, perakende gruplarının henüz keşfedemediği bir başarı hikayesinin sahibi. Yıllar önce, giyim perakendeciliğinde gerek Türkiye, daha çok da Rusya’da yarattığı eko sistem ile “Yılın Girişimcisi” kürsüsüne çıkan Eroğlu’nun Adıyaman’da başlayan hayatı 1970’li yıllarda Aksaray’da bir tekstil atölyesine işçi olarak başlamasıyla değişti. Bu alanda elde ettiği deneyim ve kardeşlerinin de desteğiyle Colin’s gibi bir markayı yaratan, daha sonra Loft’u satın alan Eroğlu, bugün Türkiye’de 180, Rusya’da ise 220 mağazasıyla sadece perakende alanında değil üretimde de bir ekolü temsil ediyor. Eroğlu, bugün ihtiyacı olan yıllık 2 milyon metrekarelik kumaş üretiminin yüzde 75’ini Mısır ve Bangladeş’teki tesislerinden karşılıyor.
Mısır’daki son yatırımının açılışı için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın programını bekleyen Eroğlu Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, Rusya’da inşaat sektörüne yelken açmanın arifesinde sorularımızı yanıtladı:
Bundan 5 yıl öncesine kadar sadece tekstilde olan Eroğlu, inşaata da girdi. Holding’in gelirlerinde nasıl bir değişim var, hala tekstille mi büyüyor?
Eroğlu Ailesi olarak 1983 yılında bir konfeksiyon atölyesiyle işe başladık ve hala ana işimiz tekstil. Holdingin cirosuna bakıldığında da bu rahatlıkla görülebilir. Holding’in 2012 yılında 1.2 milyar dolar olması beklenen cirosunun 850 milyon doları tekstil alanındaki işlerimizden geliyor. Biz tekstil alanında işin bütün zincirlerinde varız. Pamuktan perakendeye bir ağ oluşturduk.
Deyim yerindeyse tarladan tüketiciye bir tekstil ağı bu. Tekstil tarafında her yönüyle varız. Bu nedenle bizim için çok önemli.
Kaç şirketle bu alandasınız?
Üç ayrı grup var tekstilde. Bu alanda kumaş, konfeksiyon ve perakende ayaklarının hepsinde güçlü markamız var, bu büyüklükte dünyanın önde gelen şirketlerindeniz. Entegre bir tesis. Kumaş, konfeksiyon ve perakendede iki markayla ayrı ayrı organizasyonlarımız var.
Gelirler açısından bakıldığında her birinde nasıl bir iş bölümü var?
1997 yılında yaptığınız bu organizasyonun önemli bir ayağı kumaş. Burada 2 milyon metrekarelik bir üretimimiz var ve yaklaşık 50 milyon dolarlık bir ciromuz var. Bu üretimin 500 bin metrekaresini kendi markalarımız için kullanıyoruz. Gerisi dünyanın önemli markalarına yaptığımız üretim için kullanılıyor.
Konfeksiyon ayağında ise 200 milyon dolar cirolu bir üretim söz konusu. Bildiğiniz gibi Mısır, Çorlu ve Aksaray’da üretim tesislerimiz var. Fakat bu alanda yeni yatırımlar olacak. Bir de Colin’s ve Loft markalarıyla perakendede varız. Burada da 600 milyon dolarlık bir ciro var.
Yatırımdan söz ettiniz, hangi alanda olacak?
Ortadoğu’da yaşanan dönüşümün olduğu günlerde Mısır’da yürüttüğümüz konfeksiyon tesisi yatırımımız tamamlandı. 25 milyon adet üretimin olacağı 120 milyon dolarlık bu yatırım için kısa bir süre içinde bir açılış planlıyoruz. Başbakan’ın programına göre açılışı ayarlamaya çalışıyoruz. Bu tesis daha açılmadan yeni bir yatırıma daha karar verdik. Amerika’ya daha fazla hitap edebileceğiz böylece.
Ne tür avantajlar sunuyor Mısır’da yatırım yapmak?
Yüzde 17 vergi avantajı var Mısır’dan Amerika’ya tekstil ürünleri ihracatında. O nedenle konfeksiyonda denim konusunda yeni yatırıma yöneldik. 100 milyon doların üstünde bir yatırımla buradaki üretimi 35 milyon adete çıkaracağız.
Türkiye’de de yeni yatırımlarınız var mı?
Aksaray’da ve Düzce’de yatırımlarımız olacak. Aksaray’da 15 milyon dolarlık yatırımla şu an 3 bin 500 metrekarelik kirada olduğumuz alanı yeni fabrikaya taşıyacağız. 600 çalışanlı bir tesisti bu. Şimdi bu yeni yatırımla bin 500 kişi çalışacak orada. 17 bin metrekarelik bir alan olacak
Burada ne üretilecek?
Burada sadece dikim yapılıyor ama yeni yatırımla artık kesim ve paketlenmiş ürün de çıkacak bu tesisten. Bu üç tesisle birlikte konfeksiyonda yıllık 35 milyon adet üretimimiz var. Bunun yüzde 20’si kendi markalarımız için, geri kalanı fason üretime.
Perakende ayağında özellikle Rusya’da yakaladığınız başarı dikkatleri çekiyor. Şu an orada hedefler neler, Rusya’da üretim planı var mı?
Perakende bizim en güçlü olduğumuz alan tabii ki. Rusya, Ukrayna, Kazakistan gibi ülkeler başta olmak üzere dünya genelinde 30 ülkede 700 mağazamız var. Rusya bizim için çok önemli bir pazar. 1992 yılında Rusya ile çalışmaya başladık ve bugün 220 mağazamız var orada. Türkiye genelinde 180 mağazamız var mesela. O nedenle bu aslında pazarın bizim için önemini gösteriyor. 600 milyon dolarlık bir ciromuzun olduğu perakende ayağında hala ciddi bir potansiyel var tabii.
Planlarımızda bin 500 mağaza var ve bunun 400 kadarı Rusya’da olacak. Colin’s markası orada sevildi. Tabii artık Güney Asya ve Uzakdoğu pazarlarında da olmak istiyoruz.
Gayrimenkulde daha fazla büyüme konusunda ne tür planlarınız var?
Bu alanda kentsel dönüşümle birlikte büyük potansiyel görüyoruz. Şu an 350 milyon dolar cirolu bir iş ve 14 projemiz var. Fakat burada hedef üst yapı alanında yani AVM, ofis gibi alanlarda büyümek ve bir gün mutlaka Rusya’ya da uzanmak. Rusya’da tekstil alanına hedeflerimiz için aldığımız birkaç arazi vardı, fakat belli nedenlerle geri durmayı tercih ettik. Belki onları değerlendirebiliriz.
O alanda da tekstilde yakaladığımız başarıyı yakalamak isteriz. Ama şu an hiçbir netlik yok orada. Bunun yanı sıra Suudi Arabistan ve Mısır’da da inşaat sektörü özelinde gelecekte çok iyi işler yapabileceğimizi umuyorum. Sadece tekstil değil, inşaat alanında da oralarda olmak istiyoruz.”
Uzakdoğu için planınız ne, mağazalaşma mı ürettim mi?
Kimse bilmez ama bizim şu an Bangladeş’te bir üretim tesisimiz var. Yani oradan yerel bir ortakla 600 kişinin çalıştığı bu tesiste, konfeksiyon ürünleri üretiliyor. Colin’s ürettiriyoruz oraya ve bir global oyuncu olma imkanı buluyoruz. Bu tesis Çin, Hindistan ve Uzakdoğu ülkelerine açılmada önemli bir basamak olabilir. Mağazalaşarak yer almayı istediğimiz bölgede belki bize destek verebilir. Colin’s’i bu sözünü ettiğim pazarlarda daha da büyütmek istiyoruz.
Hiç Avrupa’dan söz etmiyorsunuz, orada durum ne?
Avrupa’ya göre Uzakdoğu’yu tercih ederim. Dolayısıyla yeni dönemde buralarda olmak istiyoruz. Avrupa bu alanda kendi markalarını oluşturmuş bir lokasyon, Uzakdoğu’da ise yapılacak çok şey var. Dolayısıyla sarf ettiğimiz efora karşılık çok hızlı ve güzel neticeler almak istediğimiz için Uzakdoğu diyorum.
Büyüyebileceğimiz ve etkin olacağımıza inandığımız pazarlarda olmak istiyoruz. Biz bu stratejiyi 20 yıldır yürütüyoruz. Türkiye ihracatının yüzde 47’lerden yüzde 38’lere düştüğü bu
döneme bakılırsa bu stratejimizin doğru olduğunu gösteriyor. Fakat fason üretimde hala bizim için çok önemli tabii ki.
Ama Avrupa’nın önde gelen markalarına üretim yapıyorsunuz...
Tabii ki, ama ben markalı ihracattan söz ediyorum. İhracatı konfeksiyon kumaş ve markalı ürün olarak ayırmak gerekir. Konfeksiyon ürünlerin yüzde 40’ı Amerika bir defa, Mısır’dan dolayı. 5 milyon adet ürün gidiyor oraya. Yüzde 60 ise Avrupa’ya önemli markalaradır. Fakat markada maalesef çok sınırlıyız
Tüm bu faaliyetler düşünülürse 2012 sizin için nasıl kapanacak? 2013 beklentiniz ne?
2012 bizim için aslında özellikle tekstil tarafında beklentinin üzerinde bir sonuç aldığımız yıl oldu. O nedenle yüzde 20 büyümeyle kapanacak. Gelecek yıl da böyle olacak. Bakınız bizim son 10 yılda büyümemiz yüzde 20 ortalamayla devam ediyor. Burada yeni pazarlar çok etkili olsa da, mağaza sayısı, inşaattaki yeni girişimlerle bunu yakalayacağız.
“BIG STAR’I ALARAK YANLIŞ YAPTIK”
2007 yılında Big Star markasını alarak bin pişman olduğunu anlatan Nurettin Eroğlu, bu nedenle bir marka satın alma gibi gündemleri olmadığını söyleyerek “Bildiğiniz gibi daha önce böyle bir girişimimiz oldu. Aldığımız markayı Türkiye pazarında oturtamadık. Big Star, markasını Türkiye'de tescilletmeyi unuttuğu için biz burada aynı isimli bir yerel elektronik mağaza ile uğraştık. Bu bizim için doğru bir yol değildi. Ben artık kendi markalarımızı güçlendirmek gerektiği fikrindeyim. Biz Big Star'ı almakla yanlış yaptık fakat satarak en doğru kararı verdik. Bizim Colin’s markamızın gelişmesini 2-3 yıl geriye götürdü. Başkasının çocuğunu iyi eğitmeye ve beslemeye çalışınca bizim çocuk geride kaldı" diyor.
Ekonomist/Sibel Atik