25 / 12 / 2024

Eser Holding, Suudi Arabistan'da doğalgaz santrali yapacak!

Eser Holding, Suudi Arabistan'da doğalgaz santrali yapacak!

Eser Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Can Adiloğlu, Suudi Arabistanlı ACWA ile 800 MW gücündeki doğalgaz çevrim santraline bu yıl içinde başlamayı planladıklarını belirterek, "Yıl sonuna doğru başlanabilecek inşaat, 2014 yılı sonunda tamamlanacak" ded



Eser Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Can Adiloğlu, Suudi Arabistanlı ACWA ile 800 MW gücündeki doğalgaz çevrim santraline bu yıl içinde başlamayı planladıklarını belirterek, "Yıl sonuna doğru başlanabilecek inşaat, 2014 yılı sonunda tamamlanacak. Bu yatırımın tutan yaklaşık 800 milyon dolar civannda olacak" dedi.

Eser Holdingin iş hacminin büyük kısmının yurtdışında gerçekleştiğim, bugüne kadar 15'e yakın ülkede faaliyet gösterdiklerini kaydeden Adiloğlu, şirketin kazandığı deneyim ve bilgi birikimi sayesinde sürekli yeni pazarlara yönelik çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Suudi Arabistan'da çok fazla iş hacminin olduğunu, ancak pazarın, girilmesi zor bir pazar olduğunu ifade eden Adiloğlu, "Üç-dört ihalede başarısız olduktan sonra ilk işimizi alabildik. Çok büyük ve komplike olan bu işi son derece kısa bir sürede tamamlamamız, diğer işlerin de kapısını araladı" diye konuştu. Bugün Suudi Arabistan'da ikisi biten, ikisi devam eden dört işlerinin olduğunun altını çizen Adiloğlu, projelerin toplam bedelinin 850 milyon doların üzerinde olduğunu, bunlar arasında üç projenin büyük şehir altyapılan, diğerinin de iki gökdelen inşaatı olduğunu kaydetti. Devam eden iki işten sonuncusunun 2011 yılı içinde baş-ladığının altını çizen Adiloğlu, "Genel ciromuz içinde Suudi Arabistan önemli bir yer oluşturuyor. Hacmimizin yanya yakını bu ülkede. Körfez pazarı, bütün bölgelere göre çok daha sistematik çalışan, dünyanın büyük firmalarının yerleştiği, geliri çok, ancak rekabetin de yoğun olduğu bir pazar. Daha çok Amerikanvari bir sistem mevcut" dedi. Adiloğlu, Körfez'de iş yapabilecek firmalann en yüksek kalite standartlannda, en ağır iş sağlığı, iş güvenliği önlemlerine, en profesyonel şekilde çalışabilme esnekliğine sahip olması gerektiğini söyledi.

HES yatırımları 160 milyon doları aşacak
Adiloğlu, inşaatı devam eden beş hidroelektrik santralinin dördünün bu yıl içinde işletmeye alınacağını, diğerinin ise 2012'nin ilk aylarında hayata geçeceğim belirterek, "Bunlara ek olarak şu anda lisans alım sürecinde olan dört tane daha HES'imiz var. Bu yıl içinde birkaçının lisansını alarak inşaata başlamayı umuyoruz. Dokuz HES'in toplam kurulu gücü 102 MW olacak. Tahminen toplam yatınm 160 milyon dolan aşacak" dedi. Can Adiloğlu, aynca bir biokütle enerji santraline.yönelik çalışmaları da olduğuna dikkat çekerek, "Bu da 35-50 MW kapasitesi arasında olacak. Şu" anda fizibilite yapıyoruz. Tahminen bu yıl içinde epey yol kat etmiş olacağız. Bu proje de 80-100 milyon dolar mertebesinde olacak. Yatırımlanmızı enerjiye yoğunlaştırdık. Buna rağmen birkaç farklı alanı da değerlendiriyoruz" diye konuştu.

"Körfez'de artan ağırlığı korumalıyız"
Adioğlu, Körfez ülkelerinde, sömürge ile geçmişten gelen, İngilizlerin ve sonrasında Amerikalıların kurdukları bir düzenin olduğunu ifade ederek, bunun da özellikle bazı alanlarda, kendi ülke firmalarına büyük avantajlar sağladığını ekledi. Ayrıca halkın da bu ülke firmalarına büyük bir hayranlığı olduğunu ve sanki Türk firması geldiğinde aynı kalitede iş yapamazmış gibi bir önyargının olduğunu vurgulayan Adiloğlu, şöyle devam etti: "Bu nedenle hala batılı firmalar, çok daha yüksek bedellere işler alabiliyor. Bunu yavaş yavaş kırmaya başlıyoruz. Türkiye'nin gerek bölgede yükselen rolü, gerekse bizim gibi işlerini başarıyla tamamlayan firmaların yarattığı olumlu etki, eskisine göre bizi ileri götürmüş durumda. Ama yine de bu sıkıntı var. Devlet nezdinde artan ağırlığımızı bu yönde de kurmamızın çok faydalı olacağını düşünüyorum." Devletlerarası anlaşmaların çok önemli olduğuna dikkat çeken Adiloğlu, Çin'in dahi, Arabistan'la karşılıklı anlaşma yaparak şirket faaliyetlerine yönelik imtiyazlar aldıklarını, kendilerinin ise bu imtiyazlarının olmadığını söyledi.

"Artık halkın demokratik taleplerde bulunduğu göz ardı edilmeyecektir"
Körfez ülkelerini yakın geçmişte derinden etkileyen üç unsur olduğunu belirten Adiloğlu, bunların 11 Eylül, küresel kriz ve henüz yaşanmakta olan Ortadoğu halk ayaklanmaları olduğunu hatırlattı. Adiloğlu, 11 Eylül sonrasında, Ortadoğu kaynaklı bir sorunun bütün dünyayı etkilemesiyle batının Körfeze bakışının değiştiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Körfezliler paranın her şeyi çözdüğünü ve batıyla ilişkilerinin sermaye sayesinde kötüye gidemeyeceğini sanıyorlardı. Batının Arap sermayesine sırt çevirmesi, bir şok etkisi yarattı ve bunun sonucunda kendi yatırımlarının kendi ülkelerine kaydığını, bir kez daha batıya ihtiyacın olmadığını, kendilerinin çok büyük bir gelişimde olduklarını, paranın her projeyi gerçekleştireceğini düşünmeye başlamışlardı ki; küresel kriz yaşandı. Başta Dubai olmak üzere, çok sıkıntılar çekildi. Geliştirilen projelerin bir mantık, fizibilite, gerçeklik etrafına oturtulmasının gerekliliği anlaşıldı. Son yaşanan halk ayaklanmaları da yine paranın gücünün abartılarak bütün sorunları çözeceğine olan inancı kırdı. Artık belli bir ekonomik düzeydeki halkın demokratik taleplerde bulunduğu, bir Amerikalı ne haklara sahipse, onların da en güzelini yaşamak istediği göz ardı edilemeyecektir. Bu üç olayın her biri, Körfez'i radikal değişikliklere itmiştir, itecektir." Müslüman ülkelerde herkesin, tarihle, doğal kaynaklarla, çok daha iyi bir yaşamı hak ettiğini belirten Adiloğlu, bunun için birlikte mücadele edilriîesi gerektiğini kaydetti. Başbakan'm gerçekleştirdiği gezilere işadamalarmdan olan yoğun talebi de değerlendiren Adiloğlu, "Bu kadar kalabalık geziler, politik açıdan olumlu etki yaratsa da iş açısından son derece verimsiz oluyor. Genellikle ciddi olarak pazarla ilgilenen katılımcı sayısı fazla olmuyor, ancak farklı nedenlerle çok kişi katılıyor. Bu farklı nedenlere itiraz etmek yerine, bunun da bir gereksinim olduğunu düşünerek, ticari ve politik amaçların ayrı değerlendirilmesi, ayrı organize edilmesi daha verimli olur diye düşünüyorum" dedi.

Dünya

 


Geri Dön