Ev sahibi olmaya destek sunan 'konut mevduat hesabı' uygulaması nasıl işliyor? Gerçekçi mi?
Konut mevduat hesabı uygulaması, devletin konut satın almak için maddi destekte bulunması, vatandaşların ev sahibi olmasını teşvik etmek amacıyla hayata geçirildi. Peki sistem gerçekçi mi? İşte ayrıntılar...
2016 yılının Şubat ayında “Konut Hesabı ve Devlet Katkısına Dair Yönetmelik” yürürlüğe alındı. Bu yönetmeliğin amacı, tümü kendisine ait bir konutu olmayan Türk vatandaşlarının ilk ve tek konut satın alımlarına destek olmak için kişilerin bankalarda açacakları konut mevduat hesabına devletin katkısının belirlenmesi olarak açıklandı.
Sistem, kişilerin 3 sene süreyle bu hesaba düzenli ödeme yapmasına bağlı şekilde, hesaptaki birikim miktarına göre devletin konut satın almak için maddi destekte bulunması, vatandaşların ev sahibi olmasını teşvik etmek amacıyla tasarlanmış bir tasarruf programı olarak belirtildi.
Dünya Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Ali Hepşen, bugünkü köşesinde ' Türkiye’de Konut Mevduat Hesabı Uygulaması ne kadar gerçekçi ve neler yapılabilir?' başlıklı yazısını kaleme aldı.
KONUT MEVDUAT HESABININ ÖZELLİKLERİ
Prof. Dr. Ali Hepşen, Konut Mevduat Hesabının 3 yıllık açıldığına, kapatılmadığı sürece 3’er yıllık otomatik temdit ettiğine dikkat çekti.
Hepşen, "Asgari ve azami ödeme tutarları arasında yapılacak tutarlar, seçilecek aylık veya 3 aylık plan dâhilinde gerçekleştirilebilir. Hesap açılışından itibaren her 1 senelik dönem için, aylık ödeme planında en fazla 3 kere, 3 aylık ödeme planında en fazla 1 kere ödemeyi aksatma hakkı mevcut. Bu hakların ihlali halinde Konut Mevduat Hesabı için devlet katkısına hak kazanılamıyor" bilgilerini verdi.
Konut Mevduat Hesabına uygulanacak faiz oranı, banka ile müşteri arasında düzenlenecek sözleşme gereği serbest şekilde belirleniyor. Faiz tahakkuku, hesap açılışından itibaren her senenin sonunda anapara birikimine ekleniyor ve hesabın 3 yıldan önce kapatılması durumunda faize hak kazanılamıyor.
Hepşen, "Hesabın açılış tarihinden itibaren yatırılması gereken asgari tutarlar toplamının hesapta kalması şartıyla her sene için hesaptan 2 defa para çekme hakkı bulunuyor. Yönetmelik çerçevesindeki tutarlar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranı kadar (2024 yılı içi yüzde 58,46) artırılır" açıklamasında bulundu.
SİSTEME TALEP VE BİLİNÇ SEVİYESİ DÜŞÜK
26.08.2016 tarihi itibarıyla da bankalar ilk başvuruları almaya başladı ve aradan 8 sene geçti. Yönetmelik ilk uygulamaya girdikten sonraki süreçte bazı önemli değişiklikler de yapıldı; hesapta biriken paranın bir kısmını çekebilme, birden fazla konut hesabı açtırabilme, hesaba yapılan ödemenin her sene yeniden değerleme oranında belirlenmesi gündeme getirildi.
Ancak, "Kaç kişi konut hesabı açtırdı, kaçı hala aktif durumda; devlet katkısına başvuran kişi sayısı ne oldu, bunların kaçına devlet katkısı ödendi; bankalardaki toplam birikim miktarı ve ödenen devlet katkısı miktarı ne kadar oldu" sorularının rakamsal yanıtının bulunması zor.
Yönetmelikte değişiklikler olsa da sistem kamuoyunda pek ses getirmediğine göre, ilginin zayıf olduğu ifade ediliyor.
DAHA GERÇEKÇİ SİSTEM İÇİN BUNLAR YAPILABİLİR
Prof. Dr. Ali Hepşen, konut mevduat hesabının etkin çalışmaması noktasında birkaç tespitte bulundu. İşte o tespitler:
1-Kişilerin İlgisizliği ve Bilgi Eksikliği: Düşüncem; konut mevduat hesabı sistemine olan ilgi ve bilinç düzeyinin düşük seviyede bulunduğudur. Bugün bankalarda mevduat hesabı açanlara ya da konut almak isteyenlere sorsak, kaç kişi bu sistemin nasıl çalıştığını ve avantajlarını yeterli seviyede bilebilir; doğru cevabın çok az olduğunu düşünüyorum. Konut mevduat hesabı sistemine dair yeterli bilgilendirme ve eğitim yapılmaması, sistemin etkin çalışmamasının sebepleri arasındadır.
2-Ekonomik Zorluklar ve Alternatif Yatırım Araçları: Türkiye'de ekonomik dalgalanmalar ve enflasyonist ortam kişilerin uzun vadeli tasarruf yapmalarını güçleştiriyor. Gelirlerin yetersizliği de buna ilave edilince, tasarruf yapma eğilimi tabi ki düşmektedir.
3-Uygulamaların Yetersizliği: Konut hesabı sistemine ilişkin uygulamaların yeterli olmadığını düşünüyorum. Halbuki, bankalardaki konut hesapları BES çatısı altına alınabilse ve bu yapı gayrimenkul yatırım fonu (GYF) mekanizması ile entegre edilebilse daha iyi işleyen bir sistem durumuna gelebilir.
4-Konut Fiyatlarındaki Artış: Sanırım sistemin etkin çalışmamasının en belirleyici sebebi de konut fiyatlarındaki artışın, devlet katkısı olsa da konut hesabındaki birikim tutarından daha fazla olması. Ülkemizde 3 sene gibi bir zaman diliminde tasarruf yaratarak konut alabilene açıkçası ben henüz rastlamadım.
Bu sebeplerin her birinin konut hesabı sisteminin istenilen düzeyde çalışmasını engelleyebileceğine dikkat çeken Ali Hepşen, yazısını şunları söyleyerek tamamladı:
"Sistemin daha etkin çalışması için bilinçlendirme kampanyaları, uygulamaların çeşitlendirilmesi ve bürokratik engellerin azaltılması gibi tedbirler uygulanabilir. Ancak esas sistemin BES çatısı altında GYF’ler ile entegre edilmesi mutlaka düşünülmelidir."
Kripto fenomeninden çarpıcı açıklama: Şu anda ucuz kalan bir sektör varsa bu GYO ve çimentodur!
Tahliye taahhütnamesinde ‘boş tarih’ kiracıların baş belası oldu! Aman bunlara dikkat!