Evinizi ruh halinize göre aydınlatın!
Yerinizden kalkmadan kumandayla, bulunduğunuz mekana, kitap okunacak, arkadaşlarla vakit geçirilecek, dinlenilecek bir ambiyans verebiliyorsunuz
KÖTÜ hissettiğinizde ışık şiddetinin azalmasını, mutlu olunca artmasını, dalgın olduğunuzda farklı renge dönümesini istiyorsunuz... Hayal gibi görünse de yeni armatür ve aydınlatma teknolojileriyle artık bu mümkün. Artık evlerdeki aydınlatma yeni teknolojiyle evsahiplerinin ruh haline uyuyor.
Hem de hiç yerinizden kalkmadan uzaktan kumandayla ışığın şiddetini, rengini ayarlayabiliyorsunuz.
Ambiyans ruh halinize uyuyor. Tek bir düğmeyle bir oda çocukların oynaması için tasarlanıyor. Ortamı, aydınlık işlevsel bir alandan, kitap okunacak rahat bir ortama veya arkadaşlarla vakit geçirebilecek bir duruma getirilebiliyor. Türkiye’de pek çok markanın bu tarz çözümleri yanında Philips de Living Ambiance sistemiyle bunu sunuyor. Tek bir kumandayla her bir armatür ayrı olarak ayarlanabiliyor. Çoklu ampuller birlikte kontrol edilebiliyor. Bunun için kablo da gerekmiyor.
Diğer yandan, küresel ısınma nedeniyle Türkiye’de enerji tasarruflu lambalara olan ilgi de son dönemde arttı. LED (ışık yayan diyot) lambaların ise dekoratif kullanımında artış yaşanıyor. Türkiye’de aydınlatma sektörünün büyüklüğü 100 milyon Euro’su lamba, 200 milyon Euro’su da armatür olmak üzere 300 milyon Euro’yu buluyor. Yeni teknolojiler ise sektörün büyümesine katkı sağlıyor.
Ruh halini ifade ediyor
Philips Tüketici Aydınlatması Genel Müdürü Burçin Ressamoğlu, ayrı ayrı armatürler ve ampulleri düşünmek yerine aydınlatmayı bir mekanın bütününde tek bir sistem olarak ele almak gerektiğini vurguluyor. Modern teknolojilerle aydınlatma sistemlerinin insanların yaşamlarına uydurulabildiğini dile getiren Ressamoğlu, “Işıkla tasarım yapmak, insanlara kişiliklerini, ruh hallerini ve tarzlarını ifade etme konusunda yardımcı oluyor” diyor.
Yeni nesil aydınlatma sistemleri ışık tasarımı ve tarzıyla insanlara kişisel ortamlarını tanımlama olanağı veriyor. Onlar için evlerini özel, kişisel bir yer haline dönüştürmenin önemli bir yolu oluyor. Sektörün son yıllarda dönüşüm içinde olduğunu dile getiren Ressamoğlu, şunları söylüyor:
“Aydınlatma uzun yıllardır sadece bir düğmeyi açarak karanlıkta görme ihtiyacını karşılayan bir araç olarak görüldü. Aslında aydınlatmanın bundan çok daha fazlası olduğu anlaşıldı. Her ne kadar kriz öncesi seviyelere gelinememiş olsa da 2010 yılında bir önceki yıla göre önemli ölçüde bir büyüme gerçekleşti. Tüketici aydınlatma pazarının büyüklüğünün 300 milyon Euro seviyesinde olduğu tahmin ediliyor.”
Analogdan dijitale geçiş
Teknolojiyle beraber analog aydınlatmadan dijital aydınlatmaya geçiş yaşanıyor. Ressamoğlu, son trendleri, “Tek tip beyaz ışıktan renk değiştiren aydınlatmaya geçiş, durağan bir ışık etkisi yerine dinamik ışık ambiyansı yaratma, bir ışık kaynağı değil birbirine bağlı farklı ışık kaynaklarını aynı anda tek düğme ile kontrol edebilme” şeklinde sıraladı. Evde geçirilen zamanın artmasıyla bunun kalitesini de yükseltme eğilimi başladı. Yani bir yandan enerji tasarrufu yapılırken diğer yandan ışık kalitesinden ödün vermeme düşüncesi yaygınlaşıyor.
Işık tonları insan psikolojisini etkiliyor
IŞIK tonları ve şiddetinin insan psikoloji üzerinde de önemli etkisi bulunuyor. Philips Tüketici
Aydınlatması Genel Müdürü Burçin Ressamoğlu, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:
* “Araştırmalar insanların arkadaş gruplarıyla evde eğlenirken veya yorucu bir günün ardından dinlenirken farklı durumlara göre ortamlarını değiştirmekle çok ilgili olduklarını gösteriyor.
* Ayrıca farklı renk ve ışık efektlerinin kullanılması insanların rahatlamalarına da yardımcı oluyor.
* Üstelik evde pahalı dekorasyon veya boyama yapmadan farklı atmosferler yaratmak için en ekonomik ve kolay yöntem aydınlatma.
* Philips’in LivingColours çözümüyle tek tuşla o anki ruh halinize veya ortamınıza göre aydınlatmanınızı milyonlarca renk tonundan istediğinize ayarlayabilirsiniz.
Daha yüksek ışık
daha iyi değil
EVSAHİPLERİ evlerinin aydınlatmasını seçerken de hatalar yapabiliyor. Burçin Ressamoğlu, aydınlatma seçiminde yapılan yanlışları şöyle sıralıyor:
* Her zaman daha yüksek ışık seviyesinin daha iyi olduğuna inanılıyor.
* Halbuki aydınlatma çözümleri tamamen ihtiyaca bağlı olarak ve amaca uygun olarak belirlenmeli.
* Genel aydınlatma için farklı, çocukların çalışması için farklı, yatak odaları veya makyaj masaları içinse buna göre uygun aydınlatma ürünleri ve çözümleri terch edilmeli.
* Daha profesyonel ev dekorasyonları için aydınlatma tasarımcılarından yardım alınabilir.
Hanife Baş/Hürriyet Emlak