Faik Tütüncüoğlu: Çeşme'deki plansızlık milyonları kaçırıyor!

Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu yaklaşan seçimler öncesi AK Parti'nin yaklaşımları, Çeşme ve projelerini anlattı. Başkan Tütüncüoğlu, belediye olarak hiç borçlarının olmadığını söylerken, 'Çalıp, çaldırtmayan belediyenin kasası her zaman doludur' dedi. Tütüncüoğlu ayrıca Bakanlık yetkililerin Çeşme planlarıyla ilgili çalışmayı yapmadığı için bir çok yabancı ülke yatnımcısının milyon dolarlık yatırımlardan vazgeçtiğinin de altını çizdi. İşte Başkan Faik Tütüncüoğlu'ndan çarpıcı açıklamalar. 

Çeşme'de dört dönemdir Belediye Başkanlığı görevini yürütüyorsunuz. 1989 yılında Anavatan Partisi'nden yüzde 27 oyla belediye başkanlığım aldınız. Her seçim döneminde oylarınızı biraz daha arttır diniz. Sanırım şu anda yüzde 55'lere ulaşan bir oy oranına sahipsiniz. Emekli asker olduğunuzu biliyoruz. Önce burdan başlayalım isterseniz. Askerlikten siyasete geçiş karan vermenizde kim etkili oldu? 

Doğrudan doğruya siyasete atılmak için girmedim. Tavuk çiftliği yapacaktım ama kendimi politikanın içinde buldum. Özal zamanında bizi askerlikten ayırmadılar, "Ayrılamazsınız" dediler. 1984 senesinde Turgut Özal iktidara gelince bir kanun çıkarttı, "Politikaya girecek hiç kimseye mani olunmayacak" dedi. Ben de politikaya girmek için kağıt aldım. Çeşme benim memleketim. Sonuçta kalış o kalış oldu. Nüfusumda bile cilt no, kütük no, sayfa no hepsi l'dir. Dedem de İstiklal Harbi'ne kadar belediye başkanlığı yapmış. Çeşme'nin hemen hemen yansı benim akrabam, eşim, dostumdur. 

Bize Çeşme'yi nasıl anlatırsınız? 

Bir defa biz Çeşme'de doğayı bozmayacağız dedik. Vatandaşlarımız Çeşme'ye geldiklerinde de doğanın bozulmadığını görecekler. İkinci olarak betonlaştırmayacağımızı söyledik. Üçüncü olarak iklimi bozmayacağız. Valilikten telefon geldi. Libyalı bakan ile Suudi Arabistan'ın büyükelçisi sizi arayıp tebrik etmek istiyor dediler. Çeşme'de bir toplantıya gelmişler. Çeşme'yi en iyi yer olarak görmeye başlamışlar. 

Çeşme ülkenin iç turizmde önemli yeri olan bir ilçemiz. Ciddi anlamda nüfus sirkülasyonu var. Yazın da oldukça artıyor. Dış andaki algı nasıl? 

Newyork Times dünyada görülüp yaşanabilir yerler olarak 31 yer belirledi. Türkiye'den 2 yer seçildi. 8. sırada Çeşme, 19'uncu sırada İstanbul yer aldı. Geçtiğimiz yıl Londra'da yayınlanan bir dergi dünyada destinasyonu en iyi olan yer olarak Çeşme'yi seçti. Bu yıl Çin'de ilk defa Agro Turizm Zirvesi Konferansı yapıldı. Dünyada her ülkeden bir belediye başkam çağnldı. Türkiye'den de bizi çağırdılar. Alt yapıyı en iyi şekilde geliştirdik. Bir belediye başkam eğer çalmıyorsa ve çaldırmıyorsa o belediyenin parası vardır. Bizim paramız var, borcumuz yok. İller Bankası'ndan destek almıyoruz. Dünya Bankası size hazine garantisi olmadan 100 milyon dolara kadar para veririm diyor. Onlarla bir iş yapmıştık onunda hemen hemen hepsini ödedik. Dünya bize hem kredi veriyor hem de dünyada en iyi yaşanabilecek yer olarak kabul ediyor. Türkiye'nin de bize bakış açısı aynı. En popüler olan yerlerden biriyiz. Yazın denize giriliyor termalden faydalanabiliyor eğlenebiliyor ve gayet rahat yaşayabiliyor. Burada zengine de fakire de yer vardır. 

Dönemdir iktidar sizde. Geriye dönüp baktığınızda bu işten gerçekten gurur duyduğunuz yatırımlar nedir? 

İçilebilir suyu yoktu. Tuzlu su akıyordu evlerde. 

Şimdi evlerde içilebilir su akıyor. İlk yeraltı barajını Türkiye'de biz yaptık. Bir de Güney Amerika'da var. 

Bunu Dünya Bankası projesi ile gerçekleştirdik. Denizle karanın arasına set çekip açarak tatlı su elde ettik. Bir de barajımızı yaptık. Bu konuda bize en çok yardım eden dönemin Turizm Bakam Abdülkadir Ateş bey idi. Ona da teşekkür ederiz. Çeşmede bir yurdu bitümek üzereyiz. 165 kişilik beş yıldızlı otel gibi. Bu ayın sonunda açacağız. 

Devlet artık yurt yapmıyor bir çok çocuk okuyamıyor. Bunu doğrudan doğruya dışarıdan gelecek bir yüksek okulumuz bir de turizm meslek lisemiz var. Burada okuyan öğrencilerimizin rahat rahat kalabilmesi için. Burada Çeşme politikasının önemi yoktur, gelip okuyacaklar. Türkiye için bunu yapıyoruz. O çocuklar gidecek Çeşme Belediyesi'ni Ağrı'da Malatya'da, Trabzon'da anlatacaklar. 

KDV hariç 1 trilyon 750 milyar lira para harcıyoruz. Kaynak öz kaynağımızdır. Kendi paramız bugünde var yannda var. Ben Anap'tan belediyeyi borçlu aldım hiç kimseye borcumuz yok. Bir tek Allah'a can borcumuz var. 

Sizde de müfettiş var mı? 

Bizde müfettiş hiç ayrılmaz. Müfettiş raporunu yazar; "Soruşturmaya gerek yoktur" der. Gene itiraz edilir, Danıştay'dan kazanınz, gene gelir. Böyle baskı altındayız. 

Müfettişle çalışmaya alıştınız yani? 

Alıştık artık ne yapalım. Biz zaten kanunlara saygılı bir belediyeyiz. Sosyal belediyeciliğin gereği de budur. Bütün talebeleri ayda 5 TL'ye taşıyoruz. Sembolik bir ücret bu. Bize gideri 670 milyar civarında. Devlet taşıyamıyor. Çeşme'de köylüler ise paralan olmadığından bu sisteme katılamıyor. 

Okullann hemen hemen tamamım biz yapıyoruz. 500-600 milyar okul bakım onanmını yapıyoruz. Bu son çıkan yasalarla köylerden taşıma vardı. Şimdi büyükşehir hudutlanna girmesi meselesi gündeme gelince, daha resmileşmeden yardımı kestiler. 

Bu baskıdan siz de kendi payınıza düşeni alıyorsunuz öyle anlaşılıyor. Peki iktidarın Çeşme üzerinde başka planlan var mı sizce? 

Tabiki biliyorsunuz son 11,5 senedir Çeşme'nin bir yerinde  TOKİ  denen bir uydu kent kurma projeleri var. 89 Mart'ta önümüze bir yazı geldi. Reisdere bölgesinde 430 dönüm bir yer alınmış planı yapılmış. 

Biz bunu kuracağız diye. Baktık hesap ettik tam 4 bin 128 daire yapılıyor. 15 bin civarında bir nüfus ediyor. TOKİ'nin binalarını Çeşme'nin imar planı koşullanna uygun yapmasım istedik. Bizim oradaki imar planımızı da aynı 2002 yılında bakanlık onaylamıştı. Parsel büyüklüğü 1000 metre, yükseklik 6,5 metre, 0,25 yapılaşma. Sonra bunlar değişti. Çeşme turizm merkezi ilan edildi. 2011 'de imar planı yeniden yapıldı. hem özel idare yaptı valilik başkanlığında. 

Tuttular 0,25 olan yapılaşma oranım 1,25 yaptılar. Hemen gelir gelmez 1000 metre parsel büyüklüğünü 500'e indirdiler. 2 katı 4 kata çıkarttılar. Biz itiraz ettik. 29 Mart'ta Başbakan bir toplantı düzenledi. Bu toplantı da "bir buçuğu 3 yapanı ne tarih ne Allah affeder" dedi. Biz de ertesi gün aynı beyanaü verdik. "Sayın TOKİ, Başbakanın sözlerine kulak ver. Siz bir buçuğu 3 değil 7,5 yapıyorsunuz. Çeşme'yi bozmayın. Si+ zin yaptığınız siyasi ranttır" dedik. Bizim orada Alaçatı var. Hem de Alaçatı'ya çok yakın bir yerde yapılması planlanıyor. Bütün sivil toplum kuruluşlan da bizim yanımızda yer aldı. Sosyal yapıyı, betonlaşmayacağım kararımızı bozuyordu. TOKİ'nin şartlanna karşı çıktık. Sayın bakan geldi basın sordu kendisine. Öyle bir şey bilmediğini 0,20 olarak ve düşük yoğunluklu olarak biliyorum dedi. Bizde tamam dedik. Aradan bir, iki ay geçti 5000'lik 1 'lik onaylı bir plan bakanlıktan geldi. 

Başbakana rağmen mi bu yapılıyor, 'Tavşana kaç, tazıya tut" mu diyorlar? 

Aynen öyle yapıyorlar. Ondan sonra bakana gene mecliste soru soruyorlar milletvekillerimiz. Bunlann hepsi elimizde. Bakan çıkıyor diyor ki "ben oralan iki katlı düşük yoğunluklu biliyorum". Ama bu arada planları yürüyor. 

"Sorayım" diyor "eğer bir şey varsa ona göre hareket ederiz" diyor. Çeşmenin imar planlarını yapılaşmayı bozuyor. Sonra da "niye böyle yapıyorsunuz" diye sorulduğunda da "fakirler de denize girsin" diye yapıyoruz diyor. Tamam diyoruz biz de. O zaman "Urla'da yap" diyor belediye başkanımız. 

Gel Cennetçeşme, Seferihisar, Karaburun'da yap diyoruz ama yok diyor Çeşme'de yapacağım. Siyasi rant elde etme çabalan var. Siyasi yapıyı değiştirmeyi planlıyorlar. Zaten bu sene Türkiye'de yapılan yayınlara göre  Ankara  ve İzmirle kıyaslandığında Çeşme en büyük rant getiren yer. Bu rant orada yaşayanların hakkıdır. Veya Çeşme'deki dürüst namuslu yatırımcıların hakkıdır. Ama baktık ki belediye başkanlığında bile 11 tane aday çıktı bunlann 78 tanesi bizden değil. Ankara'dan, İstanbul'dan. Ama biz orada yaşadığımız müddetçe bu rantın Çeşme halkının olduğunu söyleyeceğiz. Eğer bir kişi orada yaşayamaya başlarsa ben Çeşmeliyim derse o Çeşmelidir. 

 Önümüzdeki döneme dönük projelerinizden bahsedelim. Nedir bu projeler? 

 Termali hala faydalı şekilde kullanamıyoruz. Isıtmada kullanmak istiyoruz. Valilikle ortak bir şirket kurduk. Giden valimize dedik ki "bize bir tane deneme kuyusu açın". Çünkü MTA'dan aldığımız bilgüere göre 100 dereceye kadar sıcak su bulabileceğiz. Bu bizim ana hedefimiz. Ve dedik "siz bunu yaptığınız zaman Çeşme Belediyesi olarak biz bu şirkete 7 trilyon TL para aktaracağız". Her seferinde "evet" dediler ama bir şey yok. Biz bunu kendimizde açabiliriz. Ama su çıkmazsa kendimiz ödemek zorundayız. Bu kadannı karşılayabilecek durumda değiliz. Bunu mutlaka gerçekleştirme hedefimiz var. Bunun dışında zenginlerin turizmi var, golf sahalan. Golf sporuna yöneldik. 20-30 tane golf sahası yapmayı planlıyoruz. Aynca Turizm Bakanlığı ile masaya da oturduk. Bugün Antalya'da olduğu gibi ya da Avrupa'nın bazı merkezlerinde olduğu gibi 20-30 tane futbol antrenman sahası yapmak. Bunun da çalışmalanm yaptık. Eski turizm bakanı ile masaya da oturduk. Tamam dedi ama bir şey çıkmadı. 

Çeşme'nin bugün en büyük sorunu planlamadır. 7 senedir Çeşme'nin büyük bir kısmını turizm merkezi ilan ettiler. Sevindik alt yapıya da destek verecek diye düşündük. Dünyanın en zengin şirketleri Çeşme'de yer aldı. Ama projeleri kaldı. Bizim turizme yaptığımız her yatırım devletin bütçesine maliyenin cebine girecek. Her yatınm turizm bakanlığına artı yazdıracak. Yeni bakan ben yurt dışındayken izmir'e gelmiş "her şey tamam ama bize gelen bir şey yok" demiş. Yatmmcılan kaçıracağız. Suudi Arabistan'dan geldiler, Dubai'den geldiler. 1 milyon dolar 500 milyon dolarlarla geldiler. Ama plan olmadığı için gittiler. Turizm merkezi ilan edilmeden önce buralann koruma imar planı da vardı.

Başka projeler neler? 

Oturma ruhsatlarında villalarda 35 metre de bir ağaç dikme şartı koyduk. Çeşme'de koyu olduğu balıkçılık merkezi geliştirmek planımız var. İtalya, İspanya'da birçok yerde bu projeler var. Olta balıkçılığını turizm haline getirmek. Her türlü alt yapıyı kendi paramızla sağlıyoruz. Ağaçlandırmayı sürdürüyoruz, yolları yapıyoruz. Bundan 10 sene evvel yol yoktu, çamaşır makinesi kullanılamazdı. Biz bu düzeni bozdurmamaya çalışıyoruz.  İzmir  basını bütün basın hepsi yazarlanyla beraber yaramızda yer aldı. Bütün STK'lar yanımızda yer aldı. Çeşme'yi yok etmeyin, bozmayın, betonlaştırmayın diyorlar. Biz de yeşili bozmadan koruyalım diyoruz. Çeşme'de herkese yer vardır. Bu cennet Çeşme'ye herkesi bekleriz. 

Gözlem