Faruk Çelik: Tarım arazileri daralıyor!
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "Tarım alanları daraldığı için üretim ve verimin önemi ortaya çıkmaktadır. Verim ancak kaliteli ve sertifikalı tohumla gerçekleşebilir" açıklamasını yaptı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "Tarım alanları daraldığı için üretim ve verimin önemi ortaya çıkmaktadır. Verim ancak kaliteli ve sertifikalı tohumla gerçekleşebilir" açıklamasını yaptı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) Avrupa Bölgesel Konferansı'nın açılışına katılmak üzere Antalya'ya gelen Çelik, sabah namazını Antalya Toptancı Hali'ndeki Hal Camisi'nde kıldı ve hal esnafıyla dua etti. Namazın ardından esnafı ziyaret eden ve hale gelen üreticilerin sorunlarını dinledi.
Hal ziyaretinin ardından esnafla kahvaltı eden Çelik, daha sonra hal otoparkında düzenlenen Hal Arena Antalya Fuarı'nın açılış törenine katıldı.
Burada konuşan Bakan Çelik, fuarda tohumun ele alınacağını ifade ederek, tohumun önemine dikkati çekti. Dünyanın ve Türkiye'nin sürekli küçülen tarım arazileri ile karşı karşıya olduğunun altını çizen Çelik, "Tarım alanları daraldığı için üretim ve verimin önemi ortaya çıkmaktadır. Verim ancak kaliteli ve sertifikalı tohumla gerçekleşebilir. Eğer siz sertifikalı tohumu ve girdileri kullanamazsanız verim elde edemezsiniz. Bir taraftan da toprak kaybettiğinize göre çok ciddi bir şekilde tarım alanında, gıda alanında ülkeyi sıkıntılarla karşı karşıya bırakırız." değerlendirmesini yaptı.
Antalya'nın Türkiye'nin marka şehri olduğunu, G20 ve EXPO 2016 gibi organizasyonları başarıyla gerçekleştirdiğini kaydeden Çelik, bugün de FAO'nun bölgesel toplantısının Antalya'da yapıldığını vurguladı. Toplantıda hem Avrupa hem Asya'daki yetkililerin Antalya'da bölge ve dünya tarımını konuşacaklarını anlatan Çelik, bunun da Antalya'nın tarım da geldiği noktayı görmek açısından önemli olduğunu söyledi.
'Üreticiye büyük haksızlık yapılıyor'
Sebze ve meyveyle ilgili gelişi güzel, bilimsel temele dayanmayan değerlendirmeler yapıldığını dile getiren Bakan Faruk Çelik, şöyle konuştu:
"Onu yemeyin, bunu yemeyin şeklindeki yaklaşımların bin bir türlü zahmetle üretimi gerçekleştiren üreticiye ne gibi bir maliyet çıkardığını bilmeden, sorumsuzca bu yayınları yapanları her defasında protesto ettik, bugün de aynen söylüyorum. Üreticiyi hale taşıdığı bu ürünleri, hangi meşakkatlerle taşıdığını dikkate almadan, oturduğunuz yerden kahve içerek yaptığınız bu değerlendirmelerin üreticiye büyük bir haksızlık olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Ben bunlarla ilgili 'reyting gıdacıları' dedim. Reyting gıdacıları böyle masa başında oturup değerlendirmeler yapıyorlar. Bu ikazlarımızı yapmanın yanında pozitif anlamda atmamız gereken adımları da atmamız gerekiyor. Bu konuda gerek televizyon programları, gerek kamu spotlarıyla ilgili çalışmalarımıza hız verdik. Bu program ve kamu spotlarıyla bu yanlış algıların önüne geçeceğiz."
'Rusya krizi dünyanın sonu değil'
Yaşanan sorunun "dünyanın sonu olmadığını" belirten Çelik, Türkiye'nin Rusya ile yaşanan sorunu büyük bir devlet ve sorumluluk anlayışıyla değerlendirdiğini ifade etti. Çelik, mesele fevri olarak ele alınacak bir mesele olmadığını kaydederek şöyle devam etti:
"Hal ile ilgili bir mesele değil. Biber, domates, karpuz ile ilgili mesele değil ki. Bu mesele uçak ile ilgili bir mesele. Konuşulacaksa teknik boyutuyla konuşulacak bir mesele. Neden düştü, neden düşürüldü? Tamamen üretim ve tarımın dışında bir konu. Bunun faturasının tarıma kesilmesi doğru değil. Burada Türk çiftçisinin ve Rus çiftçisinin cezalandırılması doğru değildir. Türkiye burada sorumlu davranmaya, ağır başlı davranmaya devam ediyor. Biz ithalatla ilgili bir kısıtlamaya gitmedik. Biz kimsenin çiftçisini yürüyen mekanizmada cezalandırma yoluna gitmedik. Birilerinin yaptığı ise yanlış. Bu da dünyanın sonu değil."
Sorunla ilgili odalar ve birliklerle yaptıkları toplantılardan son derece güzel çözüm önerileri geldiğini söyleyen Çelik, kasım ve aralık ayında yaşanan sorunları aşma konusunda önemli adımlar atıldığını, gelecek taleplerin de değerlendirileceğini bildirdi. Üretim girdileriyle ilgili talepler olduğuna değinen Çelik, bunlara da çözüm üretme gayretinde olduklarını ifade etti. Çelik, "Önümüzdeki dönem içerisinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası olarak üreticimizin yanında bir çalışma yürüteceğiz." dedi.
'Antalya tarımda önemli bir yere sahip'
Antalya Valisi Muammer Türker de Antalya'nın öncelikle turizmle anılsa da tarımda da önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Turizm gelirinin Türkiye ekonomisinin önemli bir kalemini oluşturduğuna işaret eden Türker, tarımda da çok önemli bir istihdam olduğunu ve Antalya nüfusunun önemli bir kesiminin tarım sektörüyle doğrudan ilgilendiğinin söylenebileceğini kaydetti.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise Antalya Toptancı Hali'nin Türkiye'nin en büyük ikinci hali olduğunu söyledi. Türel, göreve geldiklerinde pek çok sorunu bulunan toptancı halinde yaptıkları çalışmalarla sorunları gidermeye çalıştıklarını bildirdi.
Konuşmaların ardından Çelik ve beraberindekiler sergi alanının açılış kurdelesini kesti ve sergi alanını gezdi.
Dünya
Haber Birgün Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...
Görevi gereği tarım arazileri için önlem alması gereken Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, “Her 2 saniyede bir futbol sahası büyüklüğünde tarım arazisi yok oluyor” açıklaması yaparak durumdan yakındı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 2050 yılında nüfusu beslemek için tarımsal üretimin yüzde 60 artması gerektiğini ancak her 2 saniyede bir futbol sahası büyüklüğünde tarım arazisinin yok olduğunu belirterek, “Eğer gelecek nesiller için sürdürülebilir gıda arzını sağlayamazsak dünyamız kitlesel insan göçlerine sahne olabilecek” dedi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Antalya’da toplanan 30’uncu Avrupa ve Orta Asya Bölgesel Konferansı, Bakan Çelik ve FAO Genel Direktörü Jose Graziano da Silva’nın ortak basın toplantısıyla tamamlandı. Bakan Çelik, toplantıda başta sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve 2016 Dünya Bakliyat Yılı başta olmak üzere, bölgeyi ilgilendiren konuları ele aldıklarını ve istişarelerde bulunduklarını söyledi. Eylül ayında BM’de dünya liderlerinin 2023 yılı için yeni ve kapsamlı 17 temel sürdürülebilir kalkınma hedefi belirlediğini hatırlatan Çelik, “Bu 17 hedefin 2’ncisi 2030 yılına kadar açlığı tamamen yok etme hedefidir. Dünyada 800 milyon aç, 500 milyon ise obez insan yaşamaktatır. Bir yanda sefaletin, bir yanda sefahatın olduğu bir dünyada hiç kimsenin güvende olmadığını belirtmek istiyorum” dedi.
Yapılan projeksiyonlara göre 2050 yılında nüfusu beslemek için tarımsal üretimin yüzde 60 artması gerektiğine dikkat çeken Bakan Çelik, ancak bu gerçek karşısında dünyada tarım arazilerinin küçüldüğünü ve yok olduğunu söyledi. Her 2 saniyede bir futbol sahası büyüklüğünde, 7 dekar tarım arazisinin yok olduğunu kaydeden Çelik, “Eğer gelecek nesiller için sürdürülebilir gıda arzını sağlayamazsak dünyamız kitlesel insan göçlerine sahne olabilecektir” dedi. Böylesine ağır bir tablonun yaşanmasını önlemek için 2030 sürdürülebilir kalkınma hedeflerini önemli bir pusula olarak gördüklerini belirten Çelik, bu hedeflere ulaşmak için gıda güvenliğinin önemli bir yere sahip olduğu konusunda konferansta uzlaşı sağlandığını söyledi.
Birgün