Fikret ve Nurten Öztürk: Turizmi çok sevdik!

İkisi de öğretmendi. 12 Eylül mağduru olmaları onlara girişimciliğin kapısını açtı. Madeni yağ ticareti ile başladılar, akaryakıt sektörünün en önemli markalarından OPET’i yarattılar. Nurten ve Fikret Öztürk, OPET’in yüzde 50’sini Koç Grubu’na sattıktan sonra çocukları için yeni bir sektöre yelken açtı. Hobi olarak golf oynarken Karya Golf Kulübü’nün tamamını, National Golf Kulübü’nün ise yüzde 50’sini alan Öztürk ailesi, şimdi de zincir otel işletmeciliğine 250 milyon dolar yatırımla açtıkları Antalya Regnum ile ilk adımı attılar.

Akaryakıt sektörünün duayeni Fikret Öztürk, ve tüm yatırımlarında yanında olan eşi Nurten Öztürk’le OPET’in merkezinde Hürriyet Ekonomi Müdürü Sefer Levent ile yeni yatırımlarını konuştuk. Nurten ve Fikret Öztürk “Akaryakıtta şevkimiz azaldı. Tabii ki çocuğumuz gibi ama turizmi de sevdik” diyor.

Sizi yıllardır OPET dolayısı ile akaryakıt sektöründen tanıyoruz. Turizme girmek nereden aklınıza geldi?

F.Ö; Bundan yaklaşık olarak 10-11 yıl önce golfe başladım. 7-8 sene önce ise Antalya’daki Karya Golf Kulübü’ne yüzde 74 ortak oldum. Yatırım yapmaya başladık. İki sene önce tamamını aldım. Arazinin içinde otel izni de vardı. Bu arada National Golf Kulübü’nün de yüzde 50’sini aldık. Dolayısı ile iki golf kulübümüz oldu. Otelleri yaz kış çalıştırmak için de farklı aktiviteleri olan bir otel projesi yaptık.

Yani bir anlamda hobiniz nedeniyle girdiniz sektöre…

Evet esas olarak hobimiz vasıtasıyla girdik. Ama kötü bir huyumuz var. Ne iş yaparsak en iyisini yapmak istiyoruz. Kafamıza uymayanı yapmıyoruz. Yaptığımız otelde de yüksek standartları yakalamaya çalıştık. Turnuvaya dünyanın en fazla para kazanan kadın golfçüsü Laura Davies gelmişti. ‘Dünyayı gezdim. Golf otelleri içinde ilk ona girebilecek bir otel olmuş” dedi.

Ne kadar yatırım yaptınız? Otelin büyüklüğü nedir?

250 dönüm üzerine inşaa edildi. 600 odaya ulaşacağız. Yatırım miktarımız 250 milyon doları buldu. Daha devam ediyoruz. Yalnız 180 bin metrekare mermer alan var. Turizme girince dünyada gezdiğimiz, kaldığımız otellere bu gözle bakmaya başladık. Otellerin en güzel taraflarını aldık. Mesela geçen sene Güney Afrika’ya gitmiştik, dalga havuzlarını gördük, biz de yaptık. Su oyunları var. Bunu da Dubai’de gördük. Bizim ki biraz ticaretin yanında hobi de oldu. Yaptığımız işten artık haz alalım diyoruz. 10-20 otel olacağına özelliği olan bir otel olsun istiyoruz.

Pazarlamayı nasıl yapıyorsunuz?

Belek’te iki tür turizm var. Golf ve yaz turizmi. Golfün tarihi eylül-mayıs arası. Otelde oniki ayı doldurmak için yaz turisti de gerekli. Bizim müşterimizin yüzde 70-80’i tur acentaları vasıtasıyla gelen yabancı turistlerden oluşuyor. Yaz turisti genellikle Rus ve Kazakistan, Bulgaristan, Macaristan gibi ülkelerden oluşuyor. Eski BDT ülkelerinden gelenler yüzde 70’i oluşturuyor.

Aklınızda var mıydı turizme girmek? Sevdiniz mi turizmi?

Vallahi yoktu. Öğretmenlikte okurken zaten sadece öğretmenlik vardı bizim için. Petrol de yoktu. Gerçekten sevdik turizmi. Otelciler toplantısına katıldım. Dediler ki Antalya’nın sahil uzunluğu 600 km. İspanya’nın 800 km. Turizm gelirine baktığınız zaman Antalya 13 milyar dolar, İspanya’nın 60 milyar Euro. 5 katı. Ülke bence turizme daha aç. Ama günlük 20-30 Euro otellerle olmaz bu. Turizm çok önemli. Sadece bizim otelde 1000 kişi çalışıyor.

Hedefimiz zincir olmak

Otel işletmesini de ünlü otel zincirleri yerine kendiniz yapıyorsunuz. Hedefiniz ne?

N.Ö: Hedefimiz kendi markamızla zincir olmak. İstanbul’da iki otel yerimiz var. Biri Atatürk Havaalanı kavşağı diğeri de Koşuyolu’nda. Ruhsat alıyoruz, bu yıl içinde başlarız. Güneyde de Göcek’te bir otel yerimiz var. Biz başlattık çocuklar devam etsin. Biri 280 biri 160 oda civarında olacak

Turizm bir anlamda aile işiniz. Bundan sonraki ana sektörünüz turizm mi olacak?

F.Ö: Üç çocuğumuz var. Ufuk kendi maden işinde, Filiz Opet’te yönetici, Ali Şafak ise turizm işinde olacak. Üçü de OPET Yönetim Kurulu’nda. Turizm akaryakıttan sonra ikinci önemli sektörümüz olacak. Yani önce akaryakıt, ikinci sırada turizm. Hedefimiz kazandığımız her kuruşu ülkemize yatırmak.

Tatilinizi nerede yapıyorsunuz?

N.Ö: Biz tatil yapamıyoruz. Mesele Bodrum’da yazlığa gidiyoruz. İş oluveriyor. Bodrum’da da yeni işlerimiz var. 3 bin dönüm yer aldık. Zeytin ekiyoruz. Golf için aldık ama zeytin ekiyoruz. Birine biraz golf yapacağız. 100 bin ağaç oldu. Otellerimizde zeytinyağını buradan kullanıyoruz.

Regnum’da doluluk oranınız nedir. Bu yıl 12 aya çıkma ihtimali var mı?

N.Ö: Doluluk oranında ilk sene olmasına rağmen planlamalarımızın üstünde gidiyoruz. Ocak, şubat aylarımız dolu. Kasım ayında bile doluluğumuz çok.

Yataklar rahat mı diye evde denedik 

Yatırım yaparken nelere dikkat ettiniz?

F.Ö: Mimar projeyi çizer ama onun projesidir. Odalardan yerleşim alanlarına alınacak eşyalara kadar biz içindeydik işin. Odalardaki içinde şarj aleti olan kasaları bile biz seçtik. Yaparak yaşayarak yaptık. Tek tek koltuklara oturduk. Yatakları evimizde kendimiz denedik rahat mı diye. Çok müdahale ettik projeye. Ben OPE’te de çok müdahale ederim. Sistem oturduktan sonra tamamen profesyonellere bırakırım.

Otel yatırımı ne kadar sürede döner? Ortaklık düşünüyor musunuz?

Ana para olarak 10 senede faiziyle 13 senede döner. Ortaklık konusunda bir düşüncemiz.

Turist sigara kokan tTaksi istemiyor

Ucuz turist sorunu Türkiye’de çözülemiyor. Her şey dahil sistemi mi buna neden oluyor. Ne yapılmalı? 

Sorun her şey dahil değil. Biz bir kişiden 350-400 euro alıyoruz. Ama bunu yapabilmek için o kaliteyi yakalamak zorundasın. Amaç ucuz turist yerine zengin turisti getirmek olmalı. Umman’da otelin bir geceliği 1000 euro. Denizi çok kötü üstelik. Mesela ben taksicilerle bir toplantı yaptım. Mercedes taksi alın, dil bilen şoförünüz olsun ben de yardımcı olayım, hatta otelde yer vereyim dedim. Benim otelimin müşterisi içerisi sigara kokan taksilerle gitmek istemiyor. Turisti kazıklamakla olmaz. Kimse aptal değil.

Turizmde ne tür sorunlarla karşılaştınız?

Her sektörde olduğu gibi bürokrasi ile karşı karşıyasınız. Yatırımcının önünün açılması lazım. Hızlı hareket edilmesi lazım.

Akaryakıtta heyecan kalmadı

Akaryakıt mı heyecanlı turizm mi?

Akaryakıtta heyecan falan kalmadı. Çok müdahale oldu. Kar marjları çok düştü. 4-5 yıldır net karlar yüzde 1-1.5 civarında. Devletin aldığı vergi ise yüzde 60’larda. Açıkçası şevkimiz azaldı. Tabii akaryakıt bizim çocuğumuz gibi vazgeçemeyiz.

Bu işin duayenisiniz. Dertlerinizi anlatabiliyor musunuz? Konsolidasyon olur mu?

Anlatamadık. Rekabet yoğun dağıtım şirketleri sayısı arttı. Kara müdahale etmemek lazım. Bayii kar etmiyor. Dağıtım şirketlerinin belli karı vardır. Kar marjı düşerse bayiye az verir. Bayi az alırsa ya standardını düşürür ya da kapatır.

Koçla ortaklıktan memnun musunuz? Değişiklik olacak mı?

Bir değişiklik yok. Ortağımız Koçla aramız çok iyi.

Diyanet’ten trafik dedektifi desteği

Sosyal sorumluluk projelerinize ayırdığınız kaynak ne kadar oldu?

N:Ö: 100 milyon doları çok açtık. Trafik dedektifleri projemiz var. 3-17 yaş arasındaki çocukların bilinçlenmesini istiyoruz. Onlar kanalı ile aileler de bilinçlensin istiyoruz. Üç bakanlıkla İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile Bakanlığı ile çalışıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı da var. Yaz aylarında Kuran kurslarına gelen çocuklara eğitim veriliyor. Şu an 800 bin çocuk eğitildi. Üç yılda hedefimiz 1.5 milyon. Örnek köylerimizin sayısı artacak. Tarihi eser projemiz devam ediyor, yeni şehitlikler var. 100’üncü yıla hazırlanıyoruz. Temiz tuvalet kampanyası sürekli devam ediyor. Uygulama istasyonlarımızda devam ediyor. Regnum’la da turizme yönelik projeler olacak.

Hürriyet