22 / 11 / 2024
fuzul

Galataport, Boğaz’ın siluetini değiştirecek!

Galataport, Boğaz’ın siluetini değiştirecek!

Karaköy Rıhtımı’ndan Fındıklı’ya kadar uzanan Galataport projesi, 1.2 kilometrelik sahil şeridinde 112 bin 147 metrekarelik bir alanı kapsıyor. Proje tamamlandığında boğazın silueti de değişmiş olacak.




Karaköy Rıhtımı’ndan Fındıklı’ya kadar uzanan Galataport projesi, 1.2 kilometrelik sahil şeridinde 112 bin 147 metrekarelik bir alanı kapsıyor. Projeyle sahilin tamamen ticarileşeceği ve İstanbullulara kapanacağı eleştirileri dinmek bilmiyor. Proje tamamlandığında boğazın silueti de değişmiş olacak. Tüm eleştirilere rağmen projede ilk kazma geçtiğimiz Şubat ayında vuruldu.


İstanbul’un gözde tarihi bölgelerinden Karaköy’de bugünlerde hızlı bir değişim yaşanıyor. Semtin ara sokaklarında son birkaç yılda açılan kafeler, ticari işletmeler ve sanat mekanları geceleri ölüm sessizliğine bürünen bu bölgeye yepyeni bir çehre kazandırırken sahil şeridinde bambaşka bir dönüşüm hayata geçiriliyor. Geçtiğimiz 14 yıl içinde çokça gündeme gelen ve tartışılan, yargı tarafından birkaç kez iptal edilen Galataport projesi bu kez hızla hayata geçiriliyor. Şubat ayından bu yana sahil şeridinde pek çok bina yıkılırken bir yandan yeni binalar inşa ediliyor. Karaköy’den Mimar Sinan Üniversitesi Fındıklı Kampüsü’ne kadar olan alanda gerçekleştirilecek proje tamamlandığında Boğaz’ın silueti de değişmiş olacak.


Mart 2002’de kamuoyuna duyurulan Galataport projesi aradan geçen 14 yılın ardından ismi de dâhil birçok değişikliğe uğradı. İki kere ihaleye çıkan proje, en son 16 Eylül 2013’te Doğuş Holding’in oldu. Doğuş Grubu daha sonra iş adamı Serdar Bilgili’yi ortak olarak aldı. Şirkette Doğuş Holding’in yüzde 81, Bilgili’nin yüzde 19 payı bulunuyor. İhaleden sonra detayları açıklanan proje bölgenin çevresel yapısına ve tarihi dokusuna zarar vereceği gerekçesiyle birçok eleştiriye maruz kaldı. Galataport projesi, bu konulardaki eleştirilerle tekrar gündemde.


112 bin 147 metrekarelik bir alanı ilgilendiren proje ile ilgili Fındıklı’dan Karaköy’e uzanan sahilin tamamen ticari alana dönüşeceği ve İstanbullulara kapanacağı eleştirileri yapılıyor. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi yöneticilerinden Mücella Yapıcı, Galataport’un tarihi yarımadanın ve boğazın silüetini yok edeceğini söylüyor. Yapıcı, projenin bölgeyi insansızlaştıracağı kanaatini taşıyor. Bu eleştiriler sürerken çalışmalar Şubat ayında başladı bile. Karaköy’de son yıllarda yaşanan çevresel ve kültürel dönüşüme ek olarak çok sayıda bina ya restore ediliyor ya da yıkılarak yenileniyor. Bölgede ardı ardına oteller açılırken eski doku da yerini hızla yepyeni bir Karaköy resmine bırakıyor. İstanbul’un giriş kapısı olacak Galataport’un 14 yıllık uzun bir serüveni var.


Sami Ofer’in kazandığı ihale iptal edildi


İlk ihale Eylül 2005’te Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) tarafından yapıldı. İhaleyi işadamı Sami Ofer’in ortağı olduğu Royal Caribbean Cruises önderliğindeki konsorsiyum 3 milyar 538 milyon avroluk teklifiyle kazandı. Proje dahilindeki, kurvaziyer yat yapımına ilişkin yapılan imar değişikliğini onayan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kararı İstanbul Şehir Plancıları Odası tarafından mahkemeye götürüldü. 2005 yılının Aralık ayında Danıştay projenin iptaline karar verdi. Danıştay 6. Dairesi, dava konusu olan imar değişikliğinin dayanaksız olduğunu belirtti. Daire ayrıca özelleştirme bölgesindeki imar planı değişikliğini yapma yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda değil, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda (ÖİB) olduğuna kanaat getirdi. Bunun üzerine zamanın Devlet Bakanı Abdüllatif Şener Danıştay’ın kararını gerekçe göstererek ihale dosyasını ÖİB’ye gönderdi. Bunun üzerine ihale iptal edildi. ÖİB yeniden imar planları hazırlamak için çalışmalara başladı.


2008’de mahkeme projeyi iptal etti


ÖİB’nin hazırladığı yeni imar planı da, Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’ndan geri döndü. Hükümet de o dönem özelleştirme ihlalelerine ara verdi. Bunda 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinin yaklaşmasının etkili olduğu gündeme geldi. Mart 2008’e gelindiğinde Galataport projesi aleyhine bir mahkeme kararı daha çıktı. 1/100.000 ölçekli İstanbul il Çevre Düzeni Planı hakkında İstanbul 2. idare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verildi. Bu karar, Galataport’un yapılamayacağı anlamına geliyordu.


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Mart 2009’da yeni bir çevre düzeni planı daha hazırladı. Plan, Büyükşehir Belediye Meclisi’nden oy çokluğu ile geçti. Aralık 2010’da Kıyı Kanunu’nda çok büyük bir değişiklik oldu. Bu değişikliğin Galataport, Haliçport ve Haydarpaşaport için yapıldığı yönünde eleştiriler seslendirildi. Yapılan değişiklikle yeni bir kanun maddesi getirildi. Bu kanun maddesi de kıyılarda yapılan dolgu alanlarında inşa edilecek yapılar otoparktan, alışveriş merkezine kadar her şeyi kapsıyordu. Bu kanun maddesi ile artık yeni bir ihalenin önündeki bütün imar ve hukuk sorunları aşıldı.


Mevzuat değişti, yeniden başladı


ÖİB tarafından 16 Mayıs 2013’te yapılan yeni ihaleyi ise 702 milyon dolarlık teklifi ile Ferit Şahenk’in sahibi olduğu Doğuş Holding kazandı. İhale dikkat çekici bir şekilde çok kısa bir sürede neticelendi. Bu ihalede ilk ihaleye göre yapılan değişiklikler de dikkat çekti. 2005 yılındaki ilk ihalede yap-işlet-devret modeli planlanmıştı. 2013’te ise işletme hakkı devri yöntemi kullanıldı. İlk ihalenin süresi 49 yıl iken bu süre 2013’teki ihalede 30 yıla indi. 2005’teki ihalede emsal değeri 2 iken, 2013’de bu rakam 1,5 oldu. Bu da, yüzde 25 daha az kapalı alan inşaatı demek. 2005’teki ihalede ödeme, kiralama süresinin bitiminde başlayacak, 10’ar yıllık aralıkla belli oranlarda ödenecekti. 2013’teki ihalede ise toplam miktarın yüzde 20’si peşin, geri kalanı taksitler halinde ödenecek. Bu ihaleden sonra da 2014’de Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin Danıştay’da açtığı dava ile proje durduruldu. Ancak yargı kararına rağmen mevzuatta yapılan değişikliklerle projeye geçen Şubat ayında başlandı.


Boğaz silueti kaygısı


Sivil toplum kuruluşları Galataport’un yapılmasına karşı çıkıyor. Projeye eleştiriler getiren Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi yöneticilerinden Mücella Yapıcı, Galataport’un tarihi yarımadanın ve boğazın silüetini yok edeceğinin altını çiziyor. Yapıcı’nın görüşleri şu şekilde: “Öncelikle Boğaz’ın güvenliği, kent ile denizin ilişkisinin kesilmesi açısından çok önemli. Bölgenin kruviz liman olarak kullanılması başından beri bu işin uzmanları tarafından reddedilen bir şey. Şu anda oraya gelecek gemiler oradaki trafik açısından İstanbul’da çok ciddi bir travma meydana getirecektir. O alanın tamamen kamuya, halka açık yeşil olarak kullanılması gereklidir. Alan ve oradaki tarihi yapıların da korunması gerekir. Şu anda ne yazık ki bir sürü yapı fonksiyon değiştirme adına riskli yapı kararları alınıyor. Rıhtımın büyütülmeye çalışılması oradaki yapıları ciddi tehdit ediyor. Bütün tarihi yarımadanın ve boğazın girift siluetini yok edecek bir proje. Galataport çok önemli bir yerleşmenin dokusunu bozacak maalesef. Hem de Boğaz’ın girişinde yaratacağı deniz sahil güvenliği trafiği açısından da son derece sakıncalı bir proje. Bilirkişi raporları da bu konuda çok net. Şu anda Karaköy’de çakılan kazıklar, Karaköy’ün arkasındaki bir sürü tarihi esere ve normal dokuya zarar veriyor. Kültür varlıkları uyduruk raporlarla riskli ilan edilip belli bir dönüşüme giriyor.”


Galataport nedir?


Kamuoyunda “Galataport” olarak bilinen Salı Pazarı Kurvaziyer Limanı Projesi, Karaköy Rıhtımı’ndan Mimar Sinan Üniversitesi Fındıklı Kampüsü’ne kadar uzanan 1.2 kilometrelik sahil şeridini, 112 bin 147 metrekarelik alanı kapsıyor. Bu alandaki tüm binaların turistik ve ticari amaçlarla onarılması ya da yıkılarak yeni binalara yer açılması amaçlanıyor. Sahil şeridinde yapılacak olan otel, restoran ve diğer ticari işletmeler ile bölgenin geçmişteki dokusunu tamamen değiştirecek projeyle sahil şeridinin turistik bir cazibe merkezi haline getirilmesi hedefleniyor. Proje kapsamında restore edilecek ya da yıkılarak yeniden yapılacak olan binaların işletmeleri, ticari olarak bu binaları kiralayan şirketlere tahsis edilecek.


GALATAPORT PROJESİNİN DETAYLARI


1- Galataport, Karaköy Rıhtımı'ndan Mimar Sinan Üniversitesi Fındıktı Kampüsü ne kadar uzanan 1.2 kilometrelik sahil şeridini, 112 bin 147 metrekarelik alanı kapsıyor 


2- Denize 10 metrelik dolgu alan inşa edilecek. Bu alan 12 bin metre kareye denk geliyor. 


3- TDİ Genel Müdürlük binası, yolcu terminali, Çinili Han ve Paket Postanesi'nde restorasyon, tadilat ve güçlendirme çalışmaları yapılacak ve bu binalar mağaza ve restorana dönüştürülecek 


4- 4 numaralı Antrepo'da bulunan İstanbul Modern ve S numaralı Antrepo'da bulunun Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, TDİ ile olan 2B yıllık kira sözleşmesi nedeniyle proje kapsamı dışında tutulacak.


5- İstanbul Modern'in sergi sarayı olarak kullandığı 3 numaralı Antrepo. Kıyı Emniyet Müdürlügü'ne ait 6 ve 7 numaralı Antrepo, yolcu salonu olarak kullanılan 1 ve 2 numaralı Antrepo, 20 numaralı Antrepo ve nargilecilerin yer aldığı bölge yıkılacak. 108 bin metrekarelik otel, mağaza, restoran, ofis gibi zeminüstü inşaat yapılacak.


6- Nusretiye Saat Kulesi çevresine 13 bin 934 metrekarelik meydan ve rekreasyon alanı (yeşil alan) yapılacak. Toplam rekreasyon ve meydan alanı ise 65 bin 732 metrekare. 


7- Türkiye'nin ilk modern sanat müzesi istanbul Modern'nin akıbeti konusunda herhangi bir netlik yok. Proje sürerken müzenin başka bir binaya taşınacağı da sonra yemden insa edilecek mekana döneceği konuşuluyor. 




Süleyman KAYHAN/Yarına Bakış


Geri Dön