Gayrimenkul alım-satımı yapacaklar aman dikkat: Vergilendirme detaylarını gözden kaçırmayın!
Avukat Ege Demiralp, gayrimenkul alım-satımı yapacaklar için vergilendirme detaylarını anlattı. İşte o yazı...
Avukat Ege Demiralp, Ekonomimcom'da gayrimenkul alım ve satımlarında vergilendirme konusunu yazdı. Demiralp gayrimenkul alım satımının ticari bir kaygı olmadan, şahsi bir ihtiyacı karşılamak için yapılması halinde ‘Değer Artış Kazancı’ olarak vergilendirildiğine dikkat çekti.
Demiralp, Gayrimenkulün satışı ticari bir kaygı, kar elde etme amacı, kazanç amaçlı şekilde yapılırsa da ticari kazanç şeklinde vergilendirildiğinin altını çizdi.
Avukat Ege Demiralp, "Gelir Vergisi Kanunu 37/4. maddesine göre ise gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden elde edilen kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir" dedi ve gayrimenkul alım satımı ticari bir organizasyon içinde yapıldığında alım satımın ticari faaliyetin bir unsuru sayılmasının, ancak ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığını belirleyen objektif ölçü olarak, muamelede çokluk olup olmadığına bakılması gerektiğini söyledi.
Bu durumda aynı kişiye farklı tarihlerde ve farklı kişilere aynı tarihte satış yapılması ya da birbirini izleyen senelerde satış gerçekleştirilmesi halinde devamlı olarak gayrimenkul alım-satım işiyle uğraşıldığı görüleceğinden, elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. maddesi çerçevesinde ticari kazanç şeklinde vergilendirilmesi gerekiyor.
Demiralp, "Söz konusu Özelge’de de gayrimenkul alım-satımının bir ticari organizasyon şeklinde gerçekleştirildiğinde, alım-satımın ticari faaliyetin unsuru sayılacağına değinilmiştir. Bir faaliyetin ticari sayılması için, defter tutması, işyeri açması, reklam verme gibi faaliyetleri olması gerekiyor. Bu iş sayı ile sınırlandırılamıyor ve mevcut duruma bakılması gerekiyor. Ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde belirleyen objektif ölçü, alım-satım işleminin aynı ya da farklı takvim senelerinde birden çok kez gerçekleştirilmesi oluyor" bilgilerini verdi.
Genel olarak şahsi ihtiyaç veya servetin korunması amacı ile alınan gayrimenkullerin elden çıkarılması sebebiyle oluşan kazançların Gelir Vergisi Kanunu'nun ‘Değer Artışı Kazancı’ hükümleri kapsamında vergilendirilmesi gerektiğinin, burada alım-satım işlemlerindeki amacın, kazanç değil bir ihtiyacın giderilmesi ya da servetin korunması olduğunu aktaran Avukat Ege Demiralp, yazısını şu şekilde sürdürdü:
"Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinde değer artış kazancının konusunu oluşturan kazançlar düzenlenmiştir. Bunlar; Kanunda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder. Vergilendirme için öncelikle ivazlı bir iktisap olması gerekmektedir. İvazsız iktisaplar bu maddeye göre vergilendirilmemektedirler.
7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde; Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu, aynı kanunun 2’nci maddesinin (d) fıkrasında da ivazsız intikal tabirinin hibe yoluyla veya herhangi bir tarzda olan ivazsız iktisapları ifade edeceği hükme bağlanmıştır.
Veraset ve intikal ile çocuklara geçen taşınmazı, çocukların arsa karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhide vermesi ve bu taşınmazların satımında değer artış kazancı ya da ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilip vergilendirilmeyecekleri konusunda İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı satışların sürekli olmasının alım satım işi ile uğraşıldığına karine teşkil edeceğini ve ticari kazanç hükümleri doğrultusunda vergilendirileceği yönünde görüş bildirmiştir.
Yine başka bir örnekte idare kardeşler arasında miras yolu ile gelen arsaya yapılan gayrimenkullerin bölüşülmesinde 80. madde doğrultusunda bir vergi doğmayacağını, ancak taşınmazların tapuya tescili ile yeni bir iktisap sayılacağından’ Gelir Artış Kazancı’ hükümlerine göre vergilendirileceğini belirtmiştir.
Kısaca vergiyi doğuran olay her işlemde farklılık göstermekte, nitelendirme her olaya göre farklı olarak yapılmaktadır."
İstanbul'da kentsel dönüşümde yüzde 65'e kadar mali destek müjdesi! Resmen açıklandı!