Gayrimenkul sektörü daha da güçlenecek!

Dünya genelinde para piyasalarında yaşanan sıkışıklığın 2018 yılında ülkemize yansıdığını söyleyen Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, sektördeki son gelişmeleri anlattı.

Yeni Akit Gazetesi'nden Mehmet Canıtatlı'nın haberine göre Özyurt, şu açıklamalarda bulundu: “Sıkıntılar en fazla borçlu olan ülkeleri etkiliyor. Konuya yukarıdan baktığımda; nasıl ki, grip olduğumuzda bir müddet sigara içmeyip, C vitamine yükleniyoruz, bronşlarımız temizleniyor, dayanıklılık yönümüz ortaya çıkıyor; bu tip krizlerin de aslında firmalar açısından iyi tarafları var. Ben hep iyi taraflarından bakmaya çalışıyorum. 2018 yılında dersimizi iyi aldık. Bence krizi yönetebilen firmalar açısından çok da iyi geçti diyebilirim. Firmaların kendisini check etmesini öz kaynaklarını gözden geçirmesini sağladı. Öz kaynaklarına oranla ne kadar borçlu olduğunu kontrol etmesini sağladı. Bunu yapabilen patronlar ayakta durabiliyor ve yoluna da daha sağlıklı devam edebiliyor. Ekonominin de doğa gibi kendini koruma araçlarının olduğunu görüyoruz. 2018, her sektörde olduğu gibi gayrimenkulde de ders çıkarma yılı oldu.”

2019 ve sonrası için düşüncelerini paylaşan Özyurt, şunları söyledi:

Özümüze döneceğiz

Türkiye, 2019’da özüne dönecektir. Aslında bütün ülkeler özüne dönecek. Çünkü son 15 yıldaki para bolluğu bitiyor. Fed’in faiz oranını artırarak dünyadan parayı çekmeye başladı. Türkiye dahil birçok ülke özüne dönecek. Bu durum şirketlerin de özüne dönmesine sebep olacak.  Şirketlerin özüne dönmesi özkaynakları kadar iş yapması anlamına geliyor.

Sat yap devri bitti

Artık gayrimenkulde sat/yap devri bitti. Yap/sat devri başladı. Türkiye de gayrimenkul sektörü de değil diğer sektörlere de baktığımızda Türkiye’nin de, şirketlerin de özkaynaklarına döndüğü ve ve özkaynakları bünyesinde iş yaptığı bir döneme giriyoruz. Dünya da buna dönüyor. Ülkeler de özkaynakları kadar yaşayacaklar. Aslında vatandaş için de aynısı geçerli. Suni bir şişme olmayacak. Hatta artık o kat karşılığı hasılat paylaşımı dönemli işler bugüne kadarki parlak devrini yitiriyor. Yani inşaat firmalarının kat karşılığı yer alıp hasılat paylaşımlı yer alıp para kazanması bu ekonomide oldukça zor.

İnşaatları tamamlayıp teslimleri yapacağız

2018’de gayrimenkul piyasasında işler üçte iki oranında düştü. Biz de, mevcut projelerimizi gözden geçirdik, bunları ne kadar sürede yapabiliriz, ne kadar sürede satabiliriz diye düşündük. Üç yıllık yaptık. 2020’ye kadar asla yeni bir proje açmayacağız. Elimizde mevcut 6 bin civarında yapımı devam eden konutumuz var. 5 tane projemiz var. Bunlar; Meydan Ardıçlı, N logo, NCadde Ottoman, NCadde Ateş Corner ve Ödül İstanbul. Toplamdaki bağımsız bölüm 6 bin seviyesinde. Bunlar 2019 ve 20120 sonunda bitecekler ve içinde de 2 bin 500 bağımsız bölüm satılık malımız var. Kampanyalarla stokları eriteceğiz.

Yabancıları rant olarak görmedik

Türkiye geneline baktığımızda yabancıların projelere ilgisi maksimum yüzde 5’lerde iken bizim şirket bünyesinde 2018 öncesinde yüzde 30-35 aralığında olan ilgi 2018’de yüzde 90’a çıktı. Önceki seneye göre 2018’de yabancı satışımızın iki misli üzerine çıkmışız.  Yabancılara yönelik satışlardaki başarımızı bu yıla kadar izlediğimiz stratejinin bir ödülü olarak kabul ediyoruz. Biz, yabancıyı biz hiçbir zaman çok büyük bir rant olarak görmedik. Yani ‘Yerliye 100 liraya satarken, yabancıya 150’ye satalım kazıklayalım’ demedik. Yerlide hangi stratejiyi izlediysek yabancıda da aynısını izledik. Şu anda biz onun ekmeğini yiyoruz.

2018 karmaşık geçti

2018’de çok suni fiyatlar vardı. 2+1 tipi bir dairede de 350 bin lira fiyat gördük, 1+1’de de. Bazı firmalar nakit akışına, paraya olan ihtiyaçlarına göre birim fiyatını yarıya düşürdü. Bazıları da fiyattan taviz vermedi. Yani 2018 yılı fiyat politikasında karmaşık ama fırsatların çok olduğu bir yıl olarak geçti. 2018 yılında 1 milyonluk konutu 400 bin liraya da alan oldu. 500 bin liralık konutu 1 milyona da alan oldu.

Üçte birini ödeyene yeni daire 

Geçtiğimiz yıllarda cebinde hiç parası olmayan gidip bir ev alabiliyordu. Tamamını kredi çekiyordu, aslında bu da yanlıştı. Bankalar da “Ben tüm paranı veriyorum sen bana borçlan” diyerek vatandaşları teşvik ediyordu. Şu anda çoğu vatandaş kredisini ödemekte zorluk çekiyor. Bundan sonraki süreçte, vatandaşlar almayı düşündüğü dairenin en az üçte birinin parasını cebinde tutmak zorunda. Üçte ikisini de finansal kurumlar değil daireyi alacağı şirkete bırakarak ilerleyecektir. Çünkü bankalar faizle vatandaşı daha da zora sokuyor. Biz de, 2019 ve2020’de dairenin bedelinin üçte birini vatandaştan peşin isteyeceğiz, üçte ikisini de senet yaparak 4 yıl içinde vade farksız bize ödemesini talep edeceğiz.

Ödül İstanbul’da takvim işliyor

Tamer Özyurt, Esenyurt’un konut mağduriyetinin adresi olarak gösterilmekten kurtulması gerektiğini söyleyerek, “70 bin kişinin adresi olan Özyurtlar markası, Esenyurt’a karşı bir sosyal sorumluluk projesi olarak gördüğü Ödül İstanbul’la önemli bir girişimde bulundu. Bir yıl önce başladık, herhangi bir aksama da yok. Tapu işlerini de çözdük. Adım adım sona doğru yaklaşıyoruz.''