Gayrimenkul sektörünün toplam cirosu 300 milyon dolara ulaştı!
Son yıllarda gayrimenkul sektörü hızla büyüyor ve sektörde yeni iş alanları beliriyor. İşte bu alanlardan biri de gayrimenkul değerleme sektörü. Yaklaşık 7 bin 500 kişiye istihdam sağlayan sektörün toplam cirosu 300 milyon dolara ulaştı.
Yıllarca çalıştınız, bir miktar para biriktirdiniz ve artık kendinizi ev almaya hazır hissediyorsunuz. Ancak maddi koşulları aşmak bu girişiminiz için yeterli değil. Herhangi bir eşya almıyorsunuz çünkü. Olası depremi düşünüyorsunuz, evin güvenirliğini düşünüyorsunuz ve elbette zarara uğramak istemiyorsunuz. Sonunda uygun bir ev buluyorsunuz. Acaba bu ev, sizin ödeyeceğiniz bedelin karşılığı mı? Konunun uzmanı değilseniz bu soruya cevap vermeniz zor. Çünkü bu iş ayrı bir uzmanlık gerektiriyor. Yapmanız gereken, gayrimenkul değerleme kuruluşlarına başvurmak. Düne kadar, “gayrimenkul değerleme” gibi bir iş alanı yoktu. Ancak son 10-15 yılda gayrimenkul sektörü adeta baş döndürücü bir hızla büyüdü. Bu gelişmeye aslında hepimiz tanığız. Ülkenin neredeyse her yerinde beliren yeni şantiye alanları, yükselen kule vinçler, sadece niceliksel gelişimin habercisi değil.
Gayrimenkul sektörünün niteliği de değişiyor. Önceki yıllara göre çok daha nitelikli konutlar, rezidanslar, iş merkezleri, oteller, alışveriş merkezleri ve bunların birçoğunu kapsayan karma yapılar geliştikçe, gayrimenkul sektöründe uzmanlaşma ihtiyacı da artıyor ve yeni iş alanları beliriyor. İşte bu alanlardan biri de gayrimenkul değerleme sektörü.
Gayrimenkulle bankacılık sektörünün kesişimi
Gayrimenkul değerleme sektörünün tanımı, mevzuatta net ve açık olarak belirtilmiş: “Bir gayrimenkulün, gayrimenkul projesinin veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların belli bir tarihteki muhtemel değerinin bağımsız ve tarafsız olarak takdir edilmesi.” Bu hizmete başvuranlar ve hizmetten faydalananlar ise yukarıda bahsettiğimiz gibi sadece ev almak isteyenler değil. Sektör, özellikle bankalar gibi kredi veren kurumlar olmak üzere finans kesimi, gayrimenkul yatırımcıları, portföyünde gayrimenkul yatırımı bulunan kişi/kurum ve teminat amaçlı değere ihtiyaç duyanlar, gayrimenkul alım-satım aşamasında gerçek değere ihtiyaç duyan herkese hizmet sunuyor.
Bu genel tanımın ardından, gayrimenkul değerleme ihtiyacının nasıl doğduğuna değinirken, sistemi biraz daha anlaşılır hale getirelim. Bir taşınmazın değeri, gayrimenkul sektörünü olduğu kadar, finans sektörünü de yakından ilgilendiriyor. Değerleme faaliyetleri, bu iki büyük sektörün kesişim alanından doğuyor. Örneğin bir şirkete veya şahsa ait bir taşınmazın değerinin belirlenmesi gerekiyor. Bu değeri kimin belirlediği, adil rakam çıkması açısından çok önemli. Eğer şirket, kendi malvarlığındaki bir taşınmazın değerini belirleyecek olursa, elbette değerin yüksek çıkmasını ister. Ancak siz eğer bu şirketi satın alacak bir yatırımcıysanız, değerin düşük çıkmasını temenni edebilirsiniz, çünkü şirketin malvarlığının değeri, sizin şirketi satın alma bedelinizi etkileyecektir.
Şimdi de banka açısından bakalım. Bir vatandaş bankadan konut kredisi alırken o konutu teminata verir. Bu vatandaşa kredi verecek bankanın, doğal olarak konutun değerini önceden belirlemesi gerekir. Bu belirlemeyi banka yaparsa bağımsız olamaz, çünkü işlemin tarafıdır. Bu yüzden konutu değeri, gayrimenkul değerleme firmaları tarafından yerine getirilir. Bu kez de taraf devlet olsun.
Devletin bir yol yapmak için bir tarlayı kamulaştıracağını düşünelim. Tarla sahibi değerin yüksek, devlet ise düşük çıkmasını isteyebilir. Sıraladığımız bütün tarafların adil olarak kazanması ise, gayrimenkulün gerçeğe en yakın değerini tespit edilmesiyle mümkün. Bu yüzden, gayrimenkul işlemleriyle finans işlemlerinin kesişiminden bağımsız ve bilimsel bir değerleme ihtiyacı doğdu ve bu ihtiyaç her geçen gün önemini artırıyor.
Gayrimenkullerin projesine uygunluğu da denetleniyor
Gayrimenkul değerleme sektörü, sadece gayrimenkulün değerini belirlemekle yetinmiyor. Mesleğin çalışma esaslarında, değerlemeye konu gayrimenkullerin ruhsat ve projesine uygun olup olmadığının denetimi de yapılıyor. Böylelikle ruhsatına uygun olarak inşa edilen gayrimenkuller, gerek teminat aşamasında gerekse alım satımda tercih edilir hale geliyor. Bu unsur, konut üreticilerinin öz disiplinini artırdığı gibi, gayrimenkulle ilgili tarafların şeffaf, nitelikli ve uzman bilgi ile kararlarında daha isabetli olmalarını sağlıyor.
Gayrimenkul değerleme sektörü büyümesini sürdürüyor
Türkiye’de 13 yıllık geçmişe sahip olan gayrimenkul değerleme sektörü, 2001 yılından bu yana ciddi atılımlar yaptı. Bugün yıllık ortalama 1 milyon civarında rapor üreten sektörün toplam cirosu 300 milyon dolar civarına ulaştı. Yaklaşık 7 bin 500 kişiye istihdam sağlayan sektörde istihdamın, gayrimenkuldeki büyümenin devam etmesi halinde 2020 yılında 10 bine çıkması bekleniyor. Sektörü büyüten en büyük etmenlerden biri ise kredi faizlerinin oranı. 2013 sonunda yükselen faiz oranları, bu yıl gayrimenkul değerleme sektörünün önemli oranda daralmasına neden oldu. Faizlerin düşmesiyle, biriken konut talebinin harekete geçmesi ve sektörün büyümesini sürdürmesi bekleniyor.
TOKİ Haber