24 / 11 / 2024

Gökhan Altuğ: Tago’da biz iki ortak Türkiye ve Japonya gibiydik!

Gökhan Altuğ: Tago’da biz iki ortak Türkiye ve Japonya gibiydik!

“Aynı masada çalışırdık. Tatsuya Yamamoto disiplinli ve düzenli, bense dağınıktım” diyen Tago Mimarlık’ın kurucu Gökhan Aktan Altuğ, buna rağmen çok iyi anlaşan bir ekip olduklarını ve 500 projeye imza attıklarını söyledi




Mimari proje, dekorasyon ve danışmanlık alanlarında hizmet sunan Tago Mimarlık, 1995 yılında Tatsuya Yamamoto ve Gökhan Aktan Altuğ ortaklığında kuruldu.  Tago Mimarlık’ın iki kurucusundan biri olan Gökhan Aktan Altuğ, iki yıl önce kaybettiği ortağı Tatsuya Yamamoto’yu anlattı. “Biz onunla Türkiye ve Japonya gibiydik” diyen Altuğ, aynı masada çalıştıklarını, Tatsuya Yamamoto’nun disiplinli ve düzenli, kendisininse dağınık olduğunu söyledi.  Altuğ, “Ama Tatsuya bey ‘düzensizlikte bir düzendir’ derdi. Biz iyi bir ekip olmuştuk.  Tatsuya beyin ölümünden sonra da Tago’nun yoluna devam etmesi bunun en büyük göstergesi” diye konuştu. Tago Mimarlık’ın kurucu Gökhan Aktan Altuğ’la Tago’yu, hedeflerini ve yeni projelerini konuştuk.



-Tago Mimarlık’ı nasıl kurdunuz?

Tago Mimarlık’ı 1995 yılında Tatsuya Yamamoto ile birlikte kurduk. Zaten şirketin adı da iki ortağın isimlerinin kısaltılmasından oluşur. Kurulduğumuz günden buyana 500 projeye imza attık. Türkiye’nin yanı sıra yurtdışında da pek çok proje gerçekleştirdik. Dubai’den Batum’a dünyanın birçok ülkesinde temsilciliklerimiz bulunur. İstanbul’daki genel merkezimizde 45 kişi çalışıyor. İyi ve güçlü bir ekibimiz var. Bu nedenle ortaklarımızdan birini kaybetmemize rağmen şirketimiz yoluna aynen devam ediyor. 


-Yurtdışında hangi ülkelerde ne yapıyorsunuz?

Dubai’de bulunan ofisimiz bugünlerde cami projesi üzerinde çalışıyor. Bahreyn’de yapılacak cami Türk mimarisinden çizgiler taşıyacak. Kuzey Irak’ın Erbil şehrinde ofis, konut, otel ve AVM’den oluşan karma bir proje üzerinde çalışıyoruz. Burada Irak’ın en büyük ailelerinden biriyle iş yapıyoruz. Yine Cezayir’de iş merkezi, ofis ve konuttan oluşan karma proje yapıyoruz. Gürcistan’ın Batum şehrinde birçok projede bizim imzamız var. Son olarak Batum’un en yüksek binasını biz projelendirdik.  47 katlı otel ve rezidans projesi.   Projenin yapımına başlandı.


-Türkiye’de hangi firmalarla çalışıyorsunuz?

Biz hem sektörün devleri kabul edilen büyük firmalarla hem de orta ölçekli firmalarla çalışıyoruz. Tüm firmalar için konut, iş merkezi, alışveriş merkezi ve otel projesi hazırlıyoruz. Tago ismi bugün inşaat sektöründe prestiji ve güveni temsil ediyor. Bu nedenle pek çok firma Tago imzasını görmek istiyor. Çünkü bizimle çalışan her firma belirli bir sürede, kaliteli iş yapacağımızı ve orası için en doğru çözümü sunacağımızı bilir. Özellikle prestijli iş yapmak isteyen mutlaka bizi tercih eder. 


-Yılda ne kadar proje hayata geçirirsiniz?

Bir yılda 7-8 tanesi büyük iş olmak üzere toplam 30-40 projeye imza atarız. Bu projeler bazen şehrin içinde, bazen şehrin gelişme aksında, bazen de kentsel dönüşüm alanlarında olur. Ama hepsinin ortak özelliği çok katlı dikey yapılar olmasıdır. Çünkü biz yüksek katlı karma yapılar konusunda uzmanız. Yüksek binaları yapmak, onun bakımını sağlamak çok zordur. Bugün Japonya’da yüksek binaların yapım süresi kadar, yıkım süresi de hesaplanıyor. Bu nedenle yüksek katlı binaları yaparken  sağlamlılık kadar, çevreci olup olmamasına hatta şehrin siluetini nasıl etkilediğine de bakmak lamız. Şuanda Türkiye’de yüksek katlı binalara tek tek baktığınızda estetik görünüyor. Ama olaya bir de toplu olarak bakmak lazım. 


-İstanbul’un dışında Anadolu’da da birçok proje gerçekleştirdiniz değil mi?

Mersin, Hatay, Gaziantep, Konya, Bursa, Antalya, Eskişehir, Nevşehir ve Kırşehir’de de projeler yapıyoruz. Ağırlıklı olarak konut ve alışveriş merkezi projesi hazırlıyoruz. Bunun yanı sıra mesela Kırşehir’de Otogar yaptık. Gaziantep’de 45 katlı bir konut projesi hazırladık. Konya’da da konut ve AVM projelendirdik. Tıpkı İstanbul’da olduğu gibi Anadolu’da da yüksek katlı yapıları hayata geçiriyoruz. 


-Peki Anadolu’da yaptığınız evlerle İstanbul’da yaptığınız yüksek katlı evler arasında bir fark var mı?

Tabiki var. Örneğin  İzmir  ve Bursa’da hayat orada geçtiği için balkon çok önemli. Mutlaka projeye koyuyoruz. Anadolu’da balkonun yanı sıra evlerin büyük mutfağı, kileri, deposu ve misafir tuvaleti oluyor.  

   

-Kentsel dönüşüm hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’de şehirler hızla gelişirken bazı şeyler dikkate alınmadı. Bu nedenle şehirlerin bazı noktalarını çağa uydurmak lazım. Bu da kentsel dönüşümle mümkün. Ancak kentsel dönüşüm iyi bir planlama ile birlikte yapılmalı. Yollar, çevresel etkenler dikkate alınmalı.  Dünyadaki örnekler incelenmeli.  Türkiye’nin dışındaki ülkelerde şehirler nasıl kurulmuş bakılmalı. Master plan ona göre oluşturulmalı. Bu yapılmazsa şuanda yıkılabilecek olan konutlar ileride yıkılamayacak konutlara dönüşür. 


Satfiye Yuva Kireçci



Geri Dön