Gözler Merkez Bankası'nın faiz kararında!
Bu ay açıklanan Fed, İngiltere Merkez Bankası ve Rusya Merkez Bankası'nın faiz kararları sonrasında gözler yurt içi piyasalarda Merkez Bankası'nın faiz kararına döndü. Peki PPK toplantısı ne zaman? Faiz artacak mı? İşte tüm merak edilenler...
Yurt içi piyasalarda gözler Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısına çevrildi. Yılın son toplantısında yeni faiz kararı açıklanacak. Kararın açıklanmasının ardından aralık ayı faiz oranı da duyurulacak. Peki Merkez Bankası PPK toplantısı ne zaman? Faiz kararı ne zaman açıklanacak? İşte piyasaların merakla beklediği o toplantıyla ilgili tüm merak edilenler...
MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK? PPK TOPLANTISI NE ZAMAN?
Takvim'de yer alan habere göre; Merkez Bankası'nın aralık ayı faiz kararı 24 Aralık 2020 tarihinde açıklanacak. PPK toplantısından çıkacak karar ile 2020 yılının son politika faizi de belirlenecek.
Naci Ağbal'ın göreve gelişinin ardından açıklanan ilk kararda Merkez Bankası faiz artırımına gitmişti. Faiz artırımının devam edip etmeyeceği ise yeni toplantıda ortaya çıkacak.
İngiltere Merkez Bankası 17 Aralık'ta faiz kararını sabit tutmuş, aynı şekilde Rusya Merkez Bankası da 18 Aralık'ta açıkladığı kararında faiz kararını sabit tutmuştu.
EKONOMİSTLER FAİZ ARTIŞI BEKLİYOR
Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 24 Aralık Perşembe günkü toplantısında fiyat istikrarı vurgusu yapılacağını, ek sıkılaştırma adımı atılacağını düşünülüyor.
Ekonomistler, TCMB'nin Naci Ağbal başkanlığında gerçekleştireceği yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında 75-200 baz puanlık artış yaşanılabileceği ifade edildi.
Deniz Yatırım Strateji Bölüm Müdürü Orkun Gödek, konu hakkında yaptığı açıklamada, politika faizinin 150 baz puan güncellenerek yüzde 16,5 seviyesine yükseltilmesini beklediklerini söyledi.
Kasım ayının ikinci yarısıyla açıklanan ve her anlamda etkisini göstermeye başlayan yeni Ortodoks TCMB para politikasının güçlenip 2021 yılının öngörülebilir zaman aralığında, ilk yarısı süresince, etkili olacağını belirten Gödek, Türk lirası ve cinsinden değerlenen varlıklarıyla ilgili 6 Kasım haftasından bu yana paylaştıkları olumlu düşüncelerinde henüz herhangi bir değişiklik olmadığını kaydetti.
Gödek, negatif değerlendirme yapmak için ellerinde kayda değer gelişme olmadığını düşünmekle birlikte ülke risk primindeki düşüş ve yabancı sermaye girişindeki ivmenin yükselerek önümüzdeki dönem içerisinde de devam edeceği ifade edildi.
Kasım ayı PPK toplantısından beri Türk para politikasında somut anlamda önemli değişiklikler olduğunu vurgulayan Gödek, şu açıklamalarda bulundu: Resmin pozitif anlamda farklı bir noktaya evrilmesinde kuşkusuz en önemli pay TCMB cephesindeki sıkı para politikası duruşu, fiyat istikrarı, şeffaflık ve öngörülebilirlik kavramlarına yönelik frekansı artan eğilim olurken, genel olarak ekonomi üst yönetimdeki farklılaşma ve siyasi cepheden gelen piyasa dostu açıklamaları da göz ardı etmemek gerekiyor. Kasım ayı enflasyonunun piyasa beklentilerinin üzerinde yükseliş göstermesi mevcut projeksiyonların da piyasa katılımcıları nezdinde 1-2 puan aralığında yukarı yönde güncellenmesini elzem kıldı. Türk lirasının sepet kur nezdinde 2020 yılı ortalama değişimi yüzde 25 seviyesinde bulunuyor ve bu düzey dahi mevcut hali ile birlikte 2018'deki yüzde 36'lık artışın ardından en yüksek seviyeye işaret ediyor."
"POLİTİKA FAİZİNDE 150 BAZ PUANLIK ARTIŞ OLABİLİR"
Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü Özlem Bayraktar Gökşen de politika faizinin 150 baz puanlık bir artırımla yüzde 15'ten yüzde 16,5'e yükseltilmesini beklediklerini kaydetti.
Kasım ayı enflasyon gerçekleşmelerinin PPK toplantısında ek sıkılaştırma ihtiyacına işaret ettiğinden bahseden Gökşen, kasım ayında TÜFE artışının, yüzde 2,3 ile piyasa medyan beklentisi ve kurum tahmini olan yüzde 1 seviyesinin oldukça üzerinde gerçekleştiğini ifade etti.
Gökşen, söz konusu gerçekleşmenin TCMB'nin ekim ayı sonunda yayımladığı Enflasyon Raporu'ndaki enflasyon tahmin patikasına göre de kasım ayında bir sapmaya işaret ettiğini kaydetti.
Aralık ayında yıllık enflasyonun, baz etkisi ile hafif bir düşüş gösterse bile yine aynı nedenlerden 2021'in ilk yarısında yüzde 14,5-15 aralığına kadar çıkabileceğinden bahseden Gökşen, "TCMB Başkanı Naci Ağbal'ın, geçen hafta gerçekleşen 2021 Yılı Para ve Kur Politikası toplantısına ilişkin sunum ve soru-cevap boyunca fiyat istikrarının önemine ilişkin vurgulama yapmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Çizilen bu resim çerçevesinde yakın vadede ek sıkılaştırma gerekliliğinin öne çıktığını düşünüyoruz. Sıkı para politikasına ilişkin yapılan vurgu akabinde 24 Aralık PPK toplantısındaki faiz artırımı beklentimizi yineliyoruz." ifadelerini kullandı.
"TCMB'DEN 200 BAZ PUANLIK BİR ARTIŞ GELEBİLİR"
Econs Kurucu Ortağı ve ekonomist Ferhat Yükseltürk ise geçen hafta yapılan toplantıda, TCMB Başkanı Naci Ağbal'ın, "enflasyon görünümünde yaşanan bozulma nedeniyle sıkı para politikası duruşu" sinyali verdiğini söyledi.
Açıklamaların ardından TL varlıklarda faiz artırım beklentisinin arttığını, buna bağlı olarak TL'de değer kazancı yaşandığından bahseden Yükseltürk, "Bu anlamda bu toplantıda piyasa beklentilerine paralel bir faiz artışı geleceğini ve artışın TCMB'nin kasım ayından bu yana ağır ağır kazanmaya başladığı kredibilitesini destekleyeceğini düşünüyorum. Aslında kasım ayından bu yana yurt dışı yatırımcı nezdinde olumlu bir hava mevcutken yurt içi yerleşikler tarafında halen mevcut seviyelerin döviz tevdiat hesabını (DTH) azaltmak yerine DTH portföyüne daha da eklemek için fırsat görülmesi şu anda para politikası açısından en önemli risk unsuru." dedi.
Yükseltürk, TCMB Başkanı Ağbal'ın geçen hafta yaptığı açıklamalar sonrasında ve 2021'in ilk yarısında TÜFE'nin yüzde 15'in de üzerinde seyredeceği beklentisine paralel olarak bu toplantıda TCMB'nin 200 baz puanlık bir artış yaşanacağını kaydetti.
Ocak ayıyla beraber aktif rasyosunun da ortadan kalkmasıyla mevduat faizlerinde yüzde 20'lerin üzerinin rahatlıkla görülebileceğini ifade eden Yükseltürk, bu durumun da halen güçlü seyreden yurt içi yerleşik döviz talebini en azından durduracağının tahmininde bulundu.
Yükseltürk, "Tabii burada hemen akıllara 'yurt dışında çıkan yeni virüs dalgası ve bunun büyümeye olası etkileri nedeniyle faiz artırımının büyüme ve işsizlik tarafındaki olumsuz etkisi ne olacak' şeklinde soru işaretleri gelebilir. Ancak mevcut durumda negatif reel faiz oranları enflasyon ve kur tarafında kendi kendini besleyen bir döngüye dönüştüğü için TCMB'nin büyümeden ziyade bu olumsuz döngüyü kırması, büyüme tarafında ise mümkün olduğu kadar maliye politikaları yoluyla kaynakların etkin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum." açıklamasında bulundu.
PİYASA BEKLENTİSİNİN ALTINDA ARTIRIM OLABİLİR
Piyasa beklentisinin TCMB'nin 150 baz puan artırım yapmasıyla ilgili olduğundan bahseden Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı ve ekonomist Özlem Derici Şengül, "Kur volatilitesinin düşmüş olması, mevduatta stopaj indiriminin uzatılması, otomobilde kredi taksitlerinin azaltılması gibi dolarizasyonun önüne geçecek önlemlerin TCMB'yi daha düşük oranlı bir artırıma götürebileceğini düşündüğümüz için bizim beklentimiz 75 baz puan artırım yönünde." dedi.
Karar metninde enflasyonla ilgili risklerin halen yukarı yönlü olduğu ve gerekirse sıkılaştırmaya devam edilebileceği mesajının verilebileceğinden bahseden Şengül, "Piyasa beklentisinin altında bir faiz artışı, kurda hafif yukarı harekete neden olabilir. Herhangi bir faiz artışının olmaması kurda daha belirgin bir negatif reaksiyona neden olacaktır." diye konuştu.
AA FİNANS'IN PPK BEKLENTİ ANKETİ
AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, politika faizinde artış olacağını tahmin ediyor. AA Finans'ın PPK toplantısıyla ilgli piyasa beklenti anketi, 21 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı.
Buna göre, 21 ekonomistin tamamına yakını politika faizinde artış olabileceğini belirtti. 2 ekonomist politika faizinde değişim beklemezken, 19 ekonomist 75 baz puan ila 200 baz puan arasında artış yapılacağı açıklandı.
Ekonomistlerin aralık ayıyla ilgili politika faizi beklentilerinin medyanı 150 baz puan olarak açıklandı. Geçtiğimiz ayki toplantıda politika faizi yüzde 10,25'ten yüzde 15'e yükseltilirken, tüm fonlamanın da bu faiz üzerinden yapılacağı kaydedilmişti.
KASIM AYINDA FAİZ KARARI NE OLDU?
Merkez Bankası bir önceki toplantısını 19 Kasım'da tamamlamıştı. Son toplantıda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 475 baz puan artırarak yüzde 10,25'ten yüzde 15'e çıkardı. TCMB'nin yaptığı açıklamada, "Bu kapsamda halihazırda bir ay vadeli geleneksel yöntemli repo ihaleleri ve geç likidite penceresi imkanlarıyla sağlanan fonlama 20 Kasım'dan itibaren Merkez Bankasının temel para politikası aracı olan bir hafta vadeli repo miktar ihaleleriyle yapılmaya başlanacaktır." ifadeleri kulanıldı. Bu gelişmeler sonrasında uzmanlar Merkez Bankası'nın faiz kararı hakkında yorumlarda bulundu.