09 / 10 / 2024

Güngör Uras: Elektriğe zam gelecek!

Güngör Uras: Elektriğe zam gelecek!

Dışarıda fiyatlar arttıkça, halkımızın benzin, mazot, doğalgaz, tüpgaz ve elektrik faturaları da pahalılanacak. Kader, kısmet diyerek pahalı faturayı ödeyeceğiz. Başka çare yok




Biz 2010 'da petrolün varilini 75 dolar dolayında bir fiyat ile ithal ettik. 2009 'da ortalama 61 dolar, 2008 'de 97 dolar, 2007 'de 68 dolar ödemiştik. 2001 'de ise petrolün varilini 24 dolardan ithal edebiliyorduk.

2010 'da varili 75 dolarken petrole 21.0 milyar dolar ödedik. Türkiye, petrolün yüzde 35 'ini Rusya 'dan, yüzde 30 'unu İran 'dan, yüzde 12 'sini Suudi Arabistan 'dan, yüzde 6 'sını Irak 'tan, yüzde 2 'sini Kazakistan 'dan, yüzde 2 'sini de Suriye 'den ithal ediyor.
Petrol, bizim enerji faturamızın bir bölümü. Petrol fiyatı artınca enerji faturamız da büyüyor.
Enerji faturasında petrolden başka:

-   Doğalgaz ve sıvı gaz var. 2010 yılında bunların ithalatına 14 milyar dolar ödedik.
-   Taş, kok ve briket kömürü var. Bunlara 3 milyar dolar ödedik.
Petrol fiyatı artınca doğalgaz, sıvı gaz ve kömür fiyatları da artıyor. Enerji faturamızın toplamı 2010 yılında 38 milyar dolardı.

En aşağı 10 milyar dolar yük
2010 'da varilini 75 dolardan ithal ettiğimiz petrolün variline, 2011 'de ortalama 100 dolar ödememiz halinde, sadece petrol faturasına 7 milyar dolar dolayında yük gelecek.
Doğalgaz ve kömür de hesaba katılırsa yük 10 milyar dolara yükseliyor.

Hazine 'nin hesabı daha korkutucu. Hazine 'nin hesaplamalarına göre, petrol fiyatlarındaki 10 dolarlık artış Türkiye 'nin dış açığını 5.3 milyar dolar büyütüyor. Yine 10 dolarlık artışın enflasyonu yükseltici etkisi ise 0.5 puan.

Petrol fiyatı yükseliyor. Yükselecek. Ne yapacağız İçeride petrol üretemediğimize, petrol kullanımını sınırlayamayacağımıza göre, fiyatı ne olursa olsun petrol ithal edeceğiz ve artan fiyatı içeride benzine, mazota yansıtacağız.

Bizim orta, daha da doğrusu uzun vadede azaltabileceğimiz tek fatura doğalgaz faturası. çünkü elektriğin hemen yarısını doğalgaz yakarak üretiyoruz. Nükleer santrallar kurulabilirse, (Henüz birinin yapımı söz konusu. Onun üretime geçmesi de 10 yıl alır) doğalgaz ithalatı (göreceli olarak) azalabilir.

Enerji ithalatına ödediğimiz dövizin toplam ithalattaki payı 2010 'da yüzde 20 'ydi. Dış ticaret açığımız içinde enerji ithalatının ağırlığı yüzde 47 dolayında.

çare yok: Faturayı ödeyeceğiz
Genelde enerji faturasının büyüklüğü cari açığın (döviz açığının) büyüklüğünü küçümseme gerekçesi olarak kullanılır. Biz 40-45 milyar dolar cari açık veriyoruz ama, 38-40 milyar dolar enerji ithalatı olmasa cari açık (döviz açığı) sorunu olmazdı denilir. Bu yanlış bir değerlemedir.

Petrolü olmayan her ülke enerji ithal etmeye mecburdur. Önemli olan bu ithalatın faturasını küçültmeye çalışmak ve bu gerçeği kabullenerek enerjiye ödenecek dövizi karşılayacak ölçüde ihracatı artırmayı becermektir.

Halkımız için üzücü olan benzinin litresinin 4.05 TL 'ye yükselmesi. Dünya fiyatları artınca bu fiyat daha da yükselecek. Fakat biliniyor ki 4.05 TL 'nin 2.5 TL 'si vergi. Acaba hükümet fiyat arttıkça vergiden fedakarlık yapabilir mi

Toplam 2.50 TL verginin 1.98 TL 'si maktu vergi ÖTV. Fiyat ne olursa olsun litre başı alınıyor. Fiyat arttıkça değişmiyor. Nispi (fiyata göre artıp eksilen) vergi ise KDV. Maliyete ÖTV eklendikden sonra bulunan rakamın yüzde 18 'i oranında KDV alınıyor. Dünya fiyatı (maliyet) arttıkça değişen KDV 'nin yükü 4.05 TL 'lik benzinde 61 Krş. Açık anlatımıyla hükümetin eli serbest değil. Vergi gelirleri içinde ağırlığı olan ÖTV 'yi aşağıya çekmesi zor. KDV 'yi aşağıya çekse, fiyat fazla etkilenmeyecek. Sonuç, dışarıda fiyatlar arttıkça, halkımızın benzin, mazot, doğalgaz, tüpgaz ve elektrik faturaları da pahalılanacak. Kader, kısmet diyerek pahalı faturayı ödeyeceğiz. Başka çare yok.

Güngör Uras/Milliyet


Geri Dön