Halil Kumbur: Mersin'in önemli çevre sorunları var!

MEÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kumbur, Mersin'de su havzalarının korunmasından su kaçaklarına, atıksudan çöpe, toprak, hava, görüntü ve gürültü kirliliğinden çarpık yapılaşmaya kadar önemli sorunlar olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Kumbur: "Çevre sorunlarının çözümü için il genelinde kalıcı bir su yönetim sisteminin kurulması gerekir. Üniversite ve ilgili kuruluşları ile işbirliği yapmalı, geleceğe yönelik master planlarını hazırlamalıdır" dedi. 

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Kumbur, Mersin'de birçok alanda önemli sorunlar olduğunu belirterek, "Sorunların çözümü için il genelinde kalıcı bir 'Su Yönetim Sistemi'nin kurulması gerekir. 

Üniversite ve ilgili kuruluşları ile işbirliği yapmalı, geleceğe yönelik master planlarını hazırlamalıdır" dedi. Prof. Dr. 

Kumbur, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Mersin'deki çevre sorunlarına değinerek, çözüm önerileri sundu. Günümüzde çevre ve sorunlarının önemli bir yer tuttuğuna, hızla değişen dünyanın gündemini, son 20-25 yıldır insanlığın ortak endişesi haline gelen çevre ve çevre sorunlarının oluşturduğuna işaret eden Kumbur, tarım, turizm, sanayileşme, şehirleşme ve hızlı nüfus artışı gibi sektörel faaliyetler sonucunda çevre sorunlarının da lıızla arttığını kaydetti. Mersin'de de birçok alanda çevre sorunları yaşandığının altını çizen Kumbur, bugün itibariyle kentin su havzalarının korunması, kaliteli su temini, şebeke su kaçakları, su maliyetlerinin yüksek olması, sulama suyu, altyapı-kanalizasyon, atıksu, katı atık-çöp, toprak kirliliği, hava kirliliği, görüntü ve gürültü kirliliği, çarpık yapılaşma, tarım ilaçları (pestisit) ve gübre kullanımı, sinekle mücadele, erozyon ve yaylalıklardaki çevre sorunları gibi önemli çevre sorunları olduğunu ifade etti. Kumbur, "Günümüzde su kaynaklarımızın korunması, kaliteli su temini, suyun nakli ve depolanması, su kaçakları, suyun kullanıcıya ulaştırılmasında ciddi sorunlarımız, suyu yetersiz yerleşim birimleri ve köylerimiz bulunmaktadır. Havzalarımızı kirletmemeliyiz. Yeni ve çevre dostu, ekonomik teknolojiler kullanmalıyız. Yıllık 7,3 milyar metreküp su potansiyelimizin yeteri kadar planlı ve programlı kullanıldığını söylemek zordur. 

Belediyelerimizin büyük çoğunluğunda kaliteli su temini ve şebeke hatlarında yüzde 60-70 oranında su kaçakları ile ilgili sorunlar yaşanmaktadır. 

Su havzalarımız çok iyi korunmalıdır" dedi. 

"BELEDİYELERİMİZİN ÇOĞUNDA ATIKSU ARİTMA TESİSİ YOK" 

Belediyelerin çoğunda atıksu arıtma tesisi olmadığını dile getiren Kumbur, özellikle Mersin-Anamur kıyı yerleşim yerlerindeki tatil siteleri ve belediyelerin altyapı, kanalizasyon ve atıksu sorunlarını bir an önce çözmesi, mevcut atıksu arıtma tesislerinin de bakım ve kontrolünün düzenli olarak yapılması gerektiğini bildirdi. 

Sulama suyu sorunlarına da gerekmektedir." Bu bağlamda Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MEŞKİ) Genel Müdürlüğü'nün de Mersin'e bağlı ilçe, belde ve köyleri kapsayacak şekilde çalışma yapması gerektiğinin altını çizen Kumbur, şöyle devam etti: "İçme suyu temini, dağıtımı, atıksu, atıksu arıtma tesisleri ve kentsel yağmursuyu ile ilgili olarak gelecek yıllar için plan ve program çalışmalar yapılması gerekir. İl genelinde kalıcı bir 'Su Yönetim Sistemi'nin kurulması gerekir. Üniversite ve ilgili kuruluşları ile işbirliği yapmalı, geleceğe yönelik master planlarını hazırlamalıdır. 

Su tasarrufuna önem vermeliyiz. İsraf etmemenin kazanmak olduğu unutulmamalıdır. 

Su o kadar önemli bir kaynaktır ki, kullanırken kirletilir, israf edilirse sonunda hasret kalınabilir. 

Çevre ve yerel sorunlarımızın, yerel çabalarla yerinde, ortaklaşa çözülmesini özendirmeliyiz. Mersin'in turizm, kültür, ticaret, tarım, sanayi özelliklerinin ön plana çıkarılması, tanıtılması ve dünya kenti Mersin olabilmesi, yaşanabilir sağlıklı, mutlu, temiz bir çevre oluşturulması için mutlaka bu sorunları çözmeliyiz. Her türlü çevre sorunlarından uzak sağlıklı, mutlu, huzurlu bir çevrede yaşamaları bütün vatandaşlarımızın ortak arzusu olmalıdır." (İHA) santralin Akkuyu'ya yapılıp yapılmayacağı, Karaduvar'daki çevre sorunları gibi konularda çözümsüzlüğe varan sorunlar yaşanmıştır. Hatta bazılarında yargı yolu açılmıştır. Bütün bu tartışmalarda taraflardan kazanan olmamış, aksine kaybeden Mersin olmuştur. 

Mersin'de belediyelerin çoğunluğunda düzenli katı atık depolama alanları da bulunmadığını vurgulayan Kumbur, gelişigüzel vahşi depolama şeklinde hazine ve orman arazilerine dökülen çöplerin, su havzaları için ciddi tehlike oluşturduğunu belirtti. Bunun ciddi çevre sorunlarına neden olduğuna dikkat çeken Kumbur, sorunun çözümü ve belirli bir bölgedeki çöpleri toplayarak ekonomik olarak değerlendirebilmek için havza bazında çözüm, birlikler halinde yönetim modellerine geçilmesi gerektiğini kaydetti. 

Bir proje veya hizmetten yaralanan insanların katılımı sağlamadığı sürece projenin yaşatılmasının çok zor olduğunu ifade eden Kumbur, şunları kaydetti: "Yetkililer tarafından bilerek veya bilmeyerek projeden hizmet alacak halkın, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının proje hakkındaki görüş ve katılımı yeteri kadar dikkate alınmadığı için kentin Anayasası olarak nitelendirilen 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı başta olmak üzere, nükleer değinen Kumbur, "Mevcut sulama suyu projeleri yetersiz kalmakta ve sulama suyu maliyetleri çok yüksek olmaktadır. Acilen sulama suyu ihtiyacını karşılayacak ekonomik projeler (göletler, barajlar vb.) yapılmalıdır. 

Suyun sektörel bazda yaklaşık yüzde 76'sı sulama, yüzde 14'ü belediyeler, yüzde 10 kadarı da endüstriyel amaçlar için kullanılmaktadır. 

Suyun büyük bir kısmı sulamada tüketildiği için sulama suyu tekniklerimizi mutlaka değiştirmeli, damla sulama tekniklerine geçmeliyiz. Su havzalarının evsel ve sanayi atıklarıyla kirletilmesinin önüne geçilmelidir. Su ile ilgili geri kazanım teknoloji ve projelerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı. 

Çukurova Gazetesi