Haluk Sur'dan ilginç öneriler

İstanbul'un turizm, eğitim, sağlık, ticaret, bilim ve finans merkezi olması gerektiğini vurgulayan Sur, "İstanbul'un birinci meselesi, kent merkezine kadar girmiş ve kanser gibi şehir dokusunun her yerini sarmış gecekonduların ve çarpık yapılaşmış alanların yeniden hayata döndürülmesidir. Artık bu tür alanlarda süratle iyileştirme, modern yaşam alanlarına dönüştürme çalışmalarının başlama zamanı gelmiştir" dedi.

Sur, kentsel dönüşümü hızlandırmak için hukuksal altyapının bir an önce oluşturulması, özel ve resmi birimler arasında koordinasyonun sağlanması, merkezi ve yerel yönetimlerin irade ve kararlılığının net bir şekilde ortaya konulması, İstanbul'un geleceğinin bireysel inisiyatiflere bırakılmaması gerektiğini ifade etti.

Toplumsal uzlaşı, kamuoyu ile bilgi paylaşımı, adalet ve şeffaflık ile ilgili tüm kesimlerin ortak yararının bu sürecin temel kriterleri olarak belirlenmesi gerektiğini dile getiren Sur, toplumsal bilinçlenme ve dönüşümü gerçekleştirmeden, ortak hedefe kilitlenmeden kentsel dönüşümü başarmanın imkansız olduğunu vurguladı.

Sur, depremi beklemeden, kötü ve kalitesiz yapılaşma alanlarını yıkarak yeniden yapmanın da mümkün olduğunu söyledi.

Kentsel dönüşüm açısından olimpiyat oyunlarının da önemli bir parametre olduğunu belirten Sur, altyapı çalışmaları tamamlanmadan olimpiyat kenti olmanın zor olduğuna dikkat çekti.

Haluk Sur, devletin vergi gelirlerinin yüzde 40'ının İstanbul'dan sağlandığına işaret ederek, şu önerilerde bulundu: "Toplanan vergilerden daha yüksek oranlarda pay ayrılmalı, köprü gelirleri İstanbul'a bırakılmalıdır. Sigorta ve deprem fonları, kentsel dönüşüm çalışmalarına yönlendirilmelidir. Gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve kamu özel sektör işbirliği modelleri daha fazla teşvik edilerek, onların uluslararası gayrimenkul yatırım fonlarına, ikincil piyasalara ulaşabilme yeteneklerinden yararlanılmalıdır. İstanbul, doğru ve akılcı yönetilen dev bir şantiyeye dönüşmelidir. Bu, ülke ekonomisine hız kazandıracaktır. İstanbul'un değişim, kalkınma rüzgarı, dalga dalga tüm ülkeye yayılacak, reel büyümeye yol açacaktır. İstanbul 21. yüzyılda, hızlı trenlerle Trakya yönünde Tekirdağ ve Edirne, yapımı planlanan İzmit Körfez Geçişi ile de Bursa, İzmit ve Adapazarı'na bağlanmalıdır. Böylece metropol alanının içinde sıkışıp kalan nüfus yoğunluğunu çevre kentlere yayarak şehrin nefes alması sağlanmalıdır."

Sur, kentsel dönüşüm projeleri kapsamında Avrupa yakasında yeni konut alanı projelerinin hayata geçirilmesi gerektiğini de söyledi.

Mevcut Boğaz köprülerinde çok ciddi trafik tıkanmaları yaşandığına dikkati çeken Sur, bu köprülerin raylı sistem ulaşımı, şehirler arası karayolu ulaşımı açısından ekspres geçişlere izin verecek şekilde çift katlı inşa edilmiş ve katlar arasında iki yakaya zıt yönde trafik akışına olanak tanınmış olsaydı mevcut sorunların yaşanmamış olacağını ifade etti.

Sur, "3. Boğaz köprüsünün projelendirme ve yapımı aşamasında bu hususun dikkate alınması elzemdir. İstanbul için gerekli bir başka proje ise, Asya kıtasının Maltepe'den deniz üzerinde inşa edilecek Marmara Köprüsü ile Avrupa kıtasında Zeytinburnu ve Bakırköy'e bağlanması projesidir" diye konuştu.

ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen de, değişim ve dönüşümün çok zor olduğunu, bugünün değerleriyle yarının beklentilerinin birlikte düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

Mimar Sinan'ın bu konuda önemli bir örnek olduğunu ve imparatorluğun tüm verileriyle ülkenin her yerine doğru yapılaşma getirdiğinin unutulmaması gerektiğini kaydeden Sözen, "Sinan, sadece o dönemin insanı değil, çağları aşıp gelen büyük bir değer" dedi.