26 / 12 / 2024

Harmoni Markası'nın kurucusu Nilgün Özsaruhan'dan Çeşmeye yatırım!

Harmoni Markası'nın kurucusu Nilgün Özsaruhan'dan Çeşmeye yatırım!

Nilgün Ozsaruhan'ın dekorasyon merakı anneden geliyor. Daha ortaokuldayken şu inşaat senin, bu inşaat benim gezerlermiş annesiyle. İlk mağazasını Alsancak'ta 1983'de açmış, şimdi ise Çeşme'de yeni bir yatırıma hazırlanıyor...



N.G: Kıyafet olarak daha çılgın şeyler seviyorum. Gömlek tayyör yerine yamuk yumuk şeyler giyerim. Mücevherle ya da araba ile ısım olmaz. Bir tek saat severim. Saat erkeğin yegane takısıdır derdi babam. Eşim dünya şekeri ancak bu adam saat sevmiyor. 



Nilgün Özsaruhan her sosyal olayın içinde var. O bir Çeşme sevdalısı. Keşke herkes onun gibi duyarlı olsa. Plaja içki şişesi mi atan var hemen yanı başında ya da son model jeepinin camından çöp atan mı hemen tepesinde. 


Sokaklara terk edilmiş canlılara sahip çıkmada da üstüne yok. Boyalık ve Alaçatı'daki Harmoni Otellerinin, Ilıca'daki Harmoni dekorasyon mağazasının sahibesi Nilgün Özsaruhan'dan söz ediyoruz. Yusuf Rıza İlkokulu'nda okuduğu yıllardan beri Çeşme'ye geliyormuş. Altınkapı'nın arka tarafındaymış evleri. O yıllar elektrik bile yok. Annesi çevredeki otlara taş atarmış yılan falan çıkmasın gece karanlığında diye. Yıllar geçiyor Çeşme sevdası geçmiyor ve yatırımlar yapıyor sevdiği kente. Nilgün Ozsaruhan'a yönelttik sorularımızı... 


Boyalık Harmoni'yi satma planınızdan vazgeçtiniz galiba..

 

N.Ö: Burası için çok mantıklı bir şey istememe rağmen satın alan olmadı, kiralamak istediler. Kiralanınca rezil oluyor böyle yerler. 


Ahşap yapı, içindeki eşyalar kıymetli, kıyamadım ve işletmeye devam etmeye karar verdim. Epey bir tadilat yaptık bahçeyi de kahvaltı salonu haline getirdik. 


Çok güzel olmuş... 


N.Ö: Sağ olun. 8 odamız var. Fiyat 275 lira iki kişi oda kahvaltı. Ağırlıklı olarak İstanbul, Bursa ve  İzmir  müşterisi oldu bu sene. Serpme kahvaltımızda bal var, kaymak var 3 çeşit peynir, 4 çeşit ev yapımı reçel, gözleme, kepekli simit, yumurta var. 


Kahvaltı iki kişi 35 lira. Kapasitemiz 40 kişi. Otelimiz yaz kış açık. Kısmetse sezon sonrası bahçeyi katlamalı camla çevirip kış bahçesi haline getireceğiz. Özellikle hafta sonları kahvaltı için İzmir'den bile geleceklerdir. 


Ya Alaçatı'daki otel? 


N.Ö: 5 odalı Alaçatı otelimi büyütüyorum. Alaçatı Harmoni'de aileden kalan antikalar var. Çok yaratıcısı... 


Sadece Çeşme sevdanızı değil hayvan tutkunuzu da bilmeyen yok... 


N.Ö: Öyle, 3 huskyim var evde. Gece baloya ya da bir düğüne gideyim hiç fark etmez. O şıkır şıkır kıyafetlerle hayvan beslerim. Arkadaşlarımdan yemek toplarım davetlerde. Yürüyüş sırasında çantamda telefon ile kedi ve köpek maması vardır. 3-4 kilo ile yürürüm. Mutlaka bir kap suyu esirgemeyelim bu dostlarımızdan. Kapınıza kadar gelen bir insanı doyurmaz mısınız, hayvancıklara da mama vereceksin, su vereceksin. Kapısına su kabı koyanlara teşekkür diyorum."Allah sizden razı olsun şansınız bol . olsun"diyorum. Çok hayvanım olduğu için para kedi köpekğin mamasına gidiyor. 


Nostaljik ve huzurlu bir yer. 


Hemen arkada bir yer aldım, Eylül'de 3 oda daha ilave edeceğim. Avluyu da genişletiyorum. 

Bir de dükkan var...


N.Ö: Ilıca'daki Dost Pide sırasındaki dükkanımın adı da Harmoni. Dekorasyona olan merakım annemden geliyor. Daha ortaokuldayken şu inşaat senin, bu inşaat benim gezerdik annemle. İlk mağazamı 1983'de İzmir Alsancak'ta açtım. Objeleri Fransa'dan alıyorum. 


Herkes ürünlerin kaliteli olduğunu söylüyor. Özellikle İstanbullu müşterilerim ya alıp kargoyla evlerine gönderiyorlar ya da jeeplerini doldurup götürüyorlar. 


Bu işlerde iyi para var o zaman... 


N.Ö: Çok fazla karlarım yok, üç mekanım olmasına rağmen. Ama inatla devam ediyorum. Eşim de kızlarım da söylüyor "Yapma, bırak artık" diyorlar. Olmaz diyorum bu bana büyük haz veren bir şey. Herhalde kova burcumun özelliği Çeşme için neler diyeceksiniz? 

N.Ö: İstanbullular Çeşmeyi çok kalkındırdılar ama rakamların çok yükselmesine sebep oldular. Alaçatı'da oteller geceliği 500-700 lira. 


Restoranlardan kişi başı 200 liradan aşağı çıkılmıyor. Bu biraz da sezonun kısalığından kaynaklanıyor. Sezonu yaymak için sadece termal değil çok güzel kültür gezileri yapılması lazım. 

Konserleri Eylül, Ekim, Mayıs, Haziran'a koymak lazım. Serdar Ortaç mesela bu kadar tutuluyor niye Ağustos'da sahneye çıkarıyorsun çocuğu, çıkar Haziran'da, Eylül'de. 

Belediye'nin gezi otobüsleri, gezi tekneleri olması lazım. Otele gelip ne yaparız diyenlere sunacağımız seçenek o kadar az ki. Çaresizlikten Efes'e gönderiyoruz. Burada Ildır'da harabeleri, Çeşme'de tarihi çeşmeleri ve Alaçatı'da gezdirebilsek ne iyi olur. Gösterecek bir şeyler bulmamız gerek. 4 sene kadar önce bahsetmiştim. 


"Yıldızburnu'ndaki sıcak suya çok güzel yol, yapalım. Bölüm bölüm taşlarla çevirelim" diye. Hala aynı duruyor orası. 


Vatan Yaz Güneşi


Geri Dön