Hobi bahçeleri için yeni strateji!
Son günlerde hobi bahçeleri üzerinde “tarım topraklarının işgal edildiği ve tarımsal üretimi tehdit ettiği” yönünde tartışmalar yoğunlaşıyor. Konu hakkında kalıcı çözümler içeren uygun stratejilere ihtiyaç bulunuyor.
Akdeniz Üniversitesi Prof Dr. Orhan Özçatalbaş, Star Gazetesi Açık Görüş ekindeki yazısında ''Hobi bahçesi kuralım ama nerede?'' başlıklı yazısını kaleme aldı...
“Mutlak” kamu yararının söz konusu olduğu tarım toprakları üzerinde, amaç dışı kullanıma neden olacak girişimlerin hoş karşılanması ve tarım topraklarını tehdit eden tasarruflara izin verilmesi mümkün değildir. Hobi bahçeleri konusunda kamu faydasını esas alan mevzuatla birlikte, insan ve toplum sağlığına yönelik etkileri de gözeten “dengeli ve kalıcı sürdürülebilir çözümler” üreten stratejilere ihtiyaç bulunuyor.
Yapılan akademik çalışmalarda doğa ile etkileşime girmenin bir yolu olarak bahçe uğraşısının insan sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaptığına dair önemli bulgular vardır. Doğada bulunmanın bu çok önemli işlevi yanında diğer pek çok olumlu işlevlerinin de olduğu bilinmektedir. Ancak son günlerde hobi bahçeleri üzerinde yapılan tartışmalar haklı olarak “tarım topraklarının işgal edildiği ve tarımsal üretimi tehdit ettiği” yönünde yoğunlaşıyor.
Yapılan tartışmalar esasen bir yandan “tarım topraklarını amaç dışı kullanmak yönündeki girişimlere dikkat çekerek bir farkındalığın tazelenmesine yol açmasına neden olsa da diğer taraftan hobi bahçeleri gibi “sevimli bir uğraşıyı sevimsiz hale getirmek” yönünde olumsuz bir etkinin de oluşmasına neden olmuştur. Bu sevimli konuyu sevimsiz hale getirmek kimsenin hakkı değildir.
Buna göre insanın tabiatla buluşması ve tabiatın insan ve toplum sağlığı bakımından sağladığı faydalardan yararlanılması önemli ve gereklidir. Hobi bahçeleri üzerinden yapılan tartışmanın, olumlu ve olumsuz yönleriyle ele alınması ve yeni bir düzenlemeye kavuşturulması gerekmektedir. Bu şekilde sürdürülebilir bir yapının kurulması için toplum yararını esas alan ve mevzuatı göz ardı etmeyen kalıcı çözümler içeren uygun stratejilere ihtiyaç bulunmaktadır.
İfadeyi kavramsallaştırmak
Hobi bahçeleri konusunu konuşmak için öncelikle akademik ve teknik, kültürel ve geleneksel, iktisadi ve güncel ihtiyaçlar bakımdan söz konu ifadeyi kavramsallaştırmak gerekiyor.
Kavramı yalın olarak yani herkesin mutabık olduğu anlamıyla ortaya koymadan yapılacak tartışmaların sağlıksız olacağı açıktır ve bu durum karmaşaya yol açacaktır.
Herkesin kendi anlamlaştırdığı şekliyle konuyu ele alması, yorum yapması ve karar oluşturması “sevimli bir uğraşı” olan “hobi bahçesi” konusunu olsa olsa “anlaşılmaz yorumlar bahçesi”nin içine atmış olur.
Esasen bir konunun sorun olup olmadığına karar vermek için ana gerekçeye yani “kök soruna inmek” gerekiyor. Burada “sorunu doğru tanımlamak için doğru kavramsallaştırma ile süreci çalıştırmak” gerekir.
Aksi halde kavramsal olarak tam anlamıyla ortak bir tanım üzerinde buluşmadan ve fayda-zarar, tehdit-fırsat analizi yapılmadan yapılan yorumların, isimlendirmeler, tanımlar, izinler, tahsisler ve uygulamaların karmaşaya yol açmaması mümkün değildir.
Doğa ve sağlık
Dolayısıyla bugün ülkemizde sevimli uğraşılardan biri olarak “hobi bahçeleri” konusunun gündemde yer alan sorun alanları içinde yer almasındaki temel neden; konunun mevcut mevzuatı dikkate almaksızın ve yeni mevzuat düzenlenmesine gidilmeden sürecin çalıştırılması ile ilişkilidir. Bu çerçevede konunun çok yönlü tartışmalara konu edilmeden ve kavramsallaştırılma süreci tamamlanmadan birbirinden bağımsız uygulamalarla, farklı amaç, içerik ve yapılandırmalarla yürütülmesi, hobi bahçeleri konusunu bir sorun alanı olarak Türkiye’nin gündemine getirmiştir.
Sözün özü; tüm dünyada pek çok yönüyle sağladığı sosyo-kültürel ve diğer yararlarıyla yaygın olarak uygulama alanı bulan hobi bahçesi uygulamalarının, ülkemizde de sevimli bir uğraşı alanı olarak yani bir hobi olarak kalmasını sağlayacak düzenlemelerle planlı şekilde geliştirilmesi gerekiyor. Kentleşmenin ve sanayileşmenin getirdiği yoğun iş hayatı, ayaküstü beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı sosyal ve psikolojik bakımdan insan ve toplum üzerinde sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Bu kapsamda hobi bahçesi uygulamaları sürdürülebilirlik ilkelerinin gözetilerek doğru kullanılması halinde sağlıklı bir toplumun oluşturulmasında anahtar bir rol oynama gücüne sahiptir.
Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü(UNWTO) sağlıklı bir insanı; “hem fiziksel ve hem de zihinsel olarak iyi olmak hali” olarak tanımlamaktadır. Bu kapsamda yapılan akademik çalışmalar önemli veriler sunmaktadır. Buna göre özellikle Amerika, Avrupa ve Asya ülkelerinde yapılan akademik çalışmalarda doğa ile etkileşime girmenin bir yolu olarak bahçe uğraşısının sağlık üzerinde olumlu etkiler yaptığına dair çok önemli bulgular bulunmaktadır. Doğa ile baş başa olmak ve doğada iş yapmak; ruhsal gerilim(stres), öfke, yorgunluk, kaygı bozukluğu(anksiyete), zihin işlevlerinin kaybıyla ortaya çıkan bunama(demans) ve beyin hücrelerinin yok olmasına bağlı olarak ilerleyen ve nörolojik bir hastalık olan unutkanlık (alzheimer) gibi hastalıkların belirtilerinde azalmaya yol açtığı belirlenmiştir.
Tüm dünyada sevimli bir uğraşı olarak kabul gören ve pek çok yönüyle önemli bireysel ve toplumsal işlevleri bulunan hobi bahçeciliği konusu bugün Türkiye’de bir sorun alanı haline gelerek TBMM’nin gündemine kadar ulaşmış bulunuyor.
Hobi bahçesi hemen ifade etmek gerekir ki; tarımsal üretim faaliyeti yapan bir işletmeye, bir çiftliğe karşılık gelmemektedir. Hobi bahçesi oldukça sınırlı bir alanda tercihen kamu yararını dikkate alarak verimli tarım toprakları dışındaki alanlarda kurulan ve araç gereç-koyacak kadar küçük ancak bir konut özelliği taşımayan kapalı alana sahip etkinlik ortamıdır.
Söz konusu hobi bahçeleri; eğlenmek, fiziksel aktivitede bulunmak, ticari üretime konu olmayacak ölçüde üretim etkinliği yapmak, dinlenmek ve sosyal etkileşimleri geliştirmek amacıyla (kültüre göre bireysel yada ailece) etkinlik yapılan ve zaman geçirilen sevimli uğraşı alanlarıdır.
Buna göre hobi bahçesi nedir? neyi kapsar? konusu üzerinde ülkemizin sosyo-kültürel-çevresel-iktisadi gerçekleri ve birikimleri de dikkate alınarak ilgili paydaşların konuyu tartışması ve bir tanım üzerinde buluşarak süreci biçimlendirmesi beklenmektedir.
Konuya ilişkin mevzuat
Hobi bahçelerinin Türkiye’nin gündemine gelmesindeki en önemli etken ilgili mevzuatla uyumsuzluğun ortaya çıkmasıyla, dolayısıyla söz konusu bahçelerin kuruluş yerleriyle ilişkilidir. Özellikle bahçelerin tarım topraklarının işgal edilmesine zemin hazırlayan yeni bir uygulama alanı olduğuna yönelik yapılan tespitlerdir.
Türkiye mevzuat bakımından tarım topraklarının amacına uygun kullanımını, verimli işletilmesini ve korunmasını garanti altına alacak başta Anayasa olmak önemli kanunlara sahiptir.
Bu kapsamda örneğin aşağıda ve belirtilen kanunlar önemli içerik, işlev ve yaptırımlar içermektedir.:
• Tarım sektörünün ve kırsal alanın, kalkınma plân ve stratejileri doğrultusunda geliştirilmesi ve desteklenmesi için gerekli politikaların tespit edilmesi ve düzenlemelerin yapılmasını amaçlayan ve 2006 yılında çıkarılan 5488 sayılı “Tarım Kanunu”,
• Toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak, plânlı arazi kullanımını sağlayacak usûl ve esasları belirleyen ve 2005 yılında çıkarılan 5403 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu” ve
• Yine 5403 sayılı kanunda değişiklik yapılması hakkında 2014 yılında çıkarılan 6537 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”.
Sorunun kaynağı
Hobi bahçeciliğini amacı dışına çıkarmak, mülkiyet hakkına konu da olsa “bireysel kazancı” öne alan bir anlayışla tasarrufta bulunmak, kamu yararı kapsamında pek çok bakımdan sakınca doğurmaktadır.
Öyle ki Anayasa’nın 35. Maddesinde yer alan Mülkiyet Hakkı başlığı altında: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.” denilmektedir ancak devamında “Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” ifadesi yer almaktadır.
Görüldüğü gibi Anayasa mülkiyet hakkının kullanımının “kamu yararına aykırı olamayacağını ve mülkiyet hakkının toplum yararı çerçevesinde yasayla sınırlandırılabileceğini” kayıt altına almıştır.
Dolayısıyla hobi bahçeleri de dahil olmak üzere toplum yararına aykırı uygulamalara müsamaha göstermek mümkün değildir.
Son söz olarak; “mutlak” kamu yararının söz konusu olduğu tarım toprakları üzerinde, amaç dışı kullanıma neden olacak girişimlerin hoş karşılanması ve tarım topraklarını tehdit eden tasarruflara izin verilmesi mümkün değildir. Bu çerçevede hobi bahçeleri konusunda kamu faydasını esas alan mevzuatla birlikte, insan ve toplum sağlığına yönelik etkileri de gözeten “dengeli ve kalıcı sürdürülebilir çözümler” üreten stratejilere ihtiyaç bulunuyor.