I-AM, sıradışı tasarımlar sunmaya devam edecek!
Dünya standartlarında 360 derece müşteri deneyimleri yaratan I-AM, multi-disipliner yapısı ve bütünleşik tasarım anlayışıyla 2015 yılında farklı sektörlerden birçok başarılı projeye imza attı ve 2016 öngörülerini açıkladı.
Dünya standartlarında 360 derece müşteri deneyimleri yaratan I-AM, multi-disipliner yapısı ve bütünleşik tasarım anlayışıyla 2015 yılında farklı sektörlerden birçok başarılı projeye imza attı ve 2016 öngörülerini açıkladı. Bu öngörülerle I-AM, 2016 yılında da mimari, marka ve dijital tasarım alanlarında sıradışı tasarımlar sunmaya devam edecek.
Global ve multi-disipliner yapısıyla müşterilerine 360 derece deneyim tasarımı sunan I-AM, sayısı 150 kişiyi geçen uluslararası ekibi ve 4 farklı noktadaki stüdyolarıyla geçtiğimiz yıl Türkiye’de ve yurtdışında yarattığı başarılı projelerine yenilerini eklemeye devam ediyor.
I-AM, 2015 yılında bankacılık ve finans alanındaki uzmanlığıyla büyük ölçekli projeler üzerinde çalışmaya devam etti. İki yıl önce hizmet vermeye başladığı BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) pazarında önemli projelere imza atan I-AM, bölgenin en önemli iki bankası olan First Gulf Bank ve Emirates Islamic ile çalışmaya başlayarak iki büyük bankanın yeni şube konseptini tasarladı. Her iki banka için de detaylı tasarım araştırmalarını takiben hazırlanan yeni şube konseptleri, Birleşik Arap Emirlikleri’nin çeşitli noktalarında yaygınlaştırılmaya başlandı.
Aynı zamanda, I-AM’in iki yıldır üzerinde çalıştığı Azerbaycan pazarındaki projeler de 2015 yılında hayata geçirildi. I-AM’in hem marka kimliğini yenilediği hem de tüm şube konseptini baştan yarattığı Bank Standard şubeleri, Bakü’nün farklı noktalarında hizmet vermeye başlarken, I-AM’in tüm marka ve mimari tasarımını üstlendiği Kapital Bank şubelerinin de yaygınlaşmasına başlandı. Suudi Arabistan’da ise önde gelen bankalardan Saudi Arabia Investment Bank ile çalışılmaya başlandı. Yeni konseptin 2016 yılında yaygınlaşmaya başlaması bekleniyor.
Bankacılığın yanında yeme-içme, moda, teknoloji başta olmak üzere pek çok sektöre müşteri deneyimi tasarımı sunan I-AM, markaların müşterileriyle iletişim kurduğu tüm temas noktalarını tasarlıyor. I-AM’in 360 derece müşteri deneyimi kurguları, gerçekleştirdiği proje sonuçlarına başarıyla yansıdı. 2015'te:
ALIANZ: Dünyanın öncü sigorta şirketlerinden Allianz, tüm kanallarında yeniden yapılaşmaya gittiği kapsamlı projesi DigitAll için I-AM’le çalıştı. Alianz’ın müşterilerine en iyi şekilde hizmet verebilmesi için sistemsel yeniliklerin yanı sıra acente ofislerindeki müşteri deneyimini de baştan sona yeniden tasarlayan I-AM, Allianz’ın hem dijital hem fiziksel kanallarının müşteri deneyimini 360 derece iyileştirdi.
CLOUD 7: Hızlı yaşayan, spontane seyahat eden, sosyal, eğlenceli, sürprizleri seven ve teknolojiyi iyi kullanan yeni nesil genç konuklarına hizmet verecek olan bir şehir oteli olan Cloud 7’nin marka, mimari ve dijital tasarımları I-AM tarafından gerçekleştirildi. Hızlı şehir yaşamına ve seyahat tarzına spontane bir mekan ile cevap veren, sunduğu teknolojik ve erişim çözümleriyle “akıllı otel” olarak değerlendirilen Cloud 7, bölgedeki hesaplı ve üst sınıf konaklama ihtiyacını karşılamak amacıyla yeni 15 otelle büyümeyi hedefliyor. Bu nedenle I-AM konsepti global bir marka ve mimari tasarımı üzerine kurgularken, İstanbul’da olduğu gibi açılacağı her şehrin lokal özelliklerini taşıyacak unsurlara da yer verdi.
NIKE: Nike'ın Beymen Blender mağazalarında satışa sunulan ayakkabıları için sergileme ünitelerini tasarladık. Tasarımda, bir yandan markanın ruhunu yansıtacak bir yandan da Beymen Blender'ın duruşuna adapte olacak bir form kurgusu üzerinden ilerledik. Nike ile yeni projeler üzerinden çalışmaya devam ediyoruz.
TURKCELL: I-AM Turkcell’in aylık ajansı olarak faaliyet göstermeye başladı. Turkcell mağazalarında yer alan pek çok modül ve kioskun müşteri ihtiyaç ve beklentilerine göre yeniden tasarlanmasını sağlayan I-AM, müşteri yolculuğunun iyileştirilmesi yönünde Turkcell ile pek çok projede çalışıyor.
DAIKIN: Daikin Showroom projesiyle I-AM fark yaratan perakende deneyim alanlarına bir yenisini ekledi. Daikin müşteri deneyimini kurgulamak üzere, I-AM önce müşteri gözünden projeye yön verecek tasarım araştırmaları ve marka analizleri gerçekleştirdi. Ekonomi, tasarım, konfor ve performans olmak üzere Daikin markasının müşterilere sağladığı 4 temel avantaj öne çıkarıldı. Giriş, karşılama, dolaşım ve çıkış anı dahil olmak üzere tüm süreçler de deneyim odaklı ele alındı. Müşteriye özel tasarlanan kişiselleştirilmiş süreç sonunda müşterinin ilgi duyabileceği klimalar tanımlanıyor ve müşteriler Daikin ekibi tarafından ihtiyaç ve beklentlerine uygun yönlendirme alabiliyor.
THY: I-AM THY'nin dünyanın farklı havaalanlarında kullandığı kiosk ve modüllerini, markanın duruş ve dilini yansıtacak şekilde tasarladı. Dünyanın farklı noktalarında, tutarlı bir görünüş ve mesaj vermek üzere bir kiosk ailesi tasarlayan I-AM, THY ile farklı projelerde çalışmaya devam ediyor.
İKİ SATIR: Grafik iletişim dili, logo ve mekan tasarımıyla bütünsel bir deneyim ortaya koyan I-AM ‘İyi et herkesin hakkı’ ve ‘Sokaktan kopmayalım’ sloganından yola çıkarak İki Satır’ı, marka ve mekan diliyle de bunu yansıtacak şekilde kurguladı. Kullanılan malzemeler sokağın genel dokusundan esinlenerek belirlendi. İç mekândaki sokak lambası, bitki çeşitleri, beton-ahşap yüzey kullanımı, endüstriyel malzeme kullanımının yanı sıra gerçek sokak sanatçısına yaptırılan graffitiler ile sıcak ve esnek bir ortam yaratıldı.
I-AM için 2015, Çimsa, Lav ve EnerjiSa gibi farklı sektörlerden markalara da müşteri deneyimi hizmeti sunduğu bir yıl oldu.
2016'ya dair öngörüler
Geçtiğimiz yılı başarılı projelerle tamamlayan I-AM için 2016, rekabetin giderek yoğunlaştığı, iletişim ve satış kanallarının çeşitlendiği günümüzde 360 derece müşteri deneyiminin daha da ön plana çıkacağı ve daha çok geliştirilip detaylandırılarak projelendirileceği bir yıl olacak. Örneğin, dünya çapında yükselişe geçen pazarlamacıların, kanaldan veya cihazdan bağımsız olarak kusursuz bir deneyim sunmaları gerektiğinin altını çizen 'Omni-Channel' trendi daha çok projede kendini gösterecek.
I-AM kurucu ortaklarından Emre Kuzlu müşteri deneyiminin markalar için öneminin de altını çiziyor: “Bizim, I-AM olarak projelerimizde tasarımımızı yönlendiren ana unsur her daim müşteri deneyimini odak noktasına almamız. Müşteriye 360 derece, tutarlı bir deneyim sağlamak üzere müşterinin mekâna (veya dijital kanallara) girdiği andan, çıktığı ana kadar tasarımı ‘müşteri yolculuğu’ (veya kullanıcı deneyimi) üzerinden ele almak bizim için en önemli faktör. Doğru kurgulanan müşteri yolculuğu, iyi deneyimi ve beraberinde perakendeciler için başarıyı getiriyor.”
Kusursuz ve tutarlı bir servis tasarımı da 2016’nın sıcak konularından biri çünkü sadece ürün satan firmalar artık pazarda çok başarılı değiller, pazar payları gitgide azalıyor. Artık her şey ürün servis sistemi haline geliyor. Başarı için servis öğesinin denklemin içinde olması gerekiyor. Servis tasarımında kısaca şu dört unsur çok önemli: Ne önereceğiz? Hangi aşamalarla sunacağız? Bu aşamalar arasında nasıl bir akış sağlayacağız? Ne kadar Müşteri Odaklı olacağız?
Yeni nesil tüketici anlayışları
“Millenials” hedef kitlesinin yükselmesi müşteri deneyiminin tüm kanallarda önemini artıracak. Yeni nesil tüketici anlayışları, eski ve yeni moda tüketim anlayışlarının bir karışımını gündeme taşıyacak, günlük yaşamı ve satın alma davranışlarını yakından etkileyecek. Yenilikçi bakış açılarına düşkün ve yeni değerler peşinde olan yeni nesil tüketiciler, kıyaslama yöntemiyle ve duygusal yönelimleriyle alışveriş yaparken özgün tasarımların ve kalitenin peşini bırakmayacak.
Yeni tüketici anlayışlarından bir başkası ise, çelişkili bir alışveriş anlayışına sahip agnostik tüketiciler. Satın alacakları ürüne dair fazla araştırma yapıp bilgi toplayan agnostik tüketiciler birer akıllı alışveriş fanatiği olarak öne çıkıyor; aynı zamanda fiyatları kıyaslıyor ve ürünün farklı ve özgün olmasına önem veriyor.
Zaman satın almak da, yeni tüketici trendlerden biri. Bu anlayışla, kısıtlı bir zamana sahip tüketiciler onlara zaman kazandıracak tüketim davranışları sergiliyor. Artarak önem kazanan bu eğilim, tüketim ve hizmet süreçlerinin kısalacağına işaret ediyor. Hızlı kent yaşamına hizmet eden mimari çözümler bu anlayışa hizmet edecek. Değişim yaratmak da son yıllarda yükselen bir trend. Tüketiciler artık bir şeyin parçası olmak değil, bir değişime katkıda bulunmak istiyor. İnsanlar sosyal olarak, harcama yaptıkları ürünün, markanın ve bulundukları bir mekânın bir parçası olmak istiyorlar. Bu anlayışla hizmet veren markalar müşteri sadakatine derinlemesine bir katkı sağlayacak.