25 / 11 / 2024

İbrahim Türkmen'den deprem uyarısı!

İbrahim Türkmen'den deprem uyarısı!

İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Türkmen, Türkiye nüfusunun yüzde 66'sının birinci ve ikinci derecede yıkım etkisi olan deprem kuşakları üzerinde yaşadığını vurguladı.




İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Türkmen, Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu belirterek, "Türkiye'de her an deprem meydana gelebilir" dedi.


Prof. Dr. Türkmen, Türkiye nüfusunun yüzde 66'sının birinci ve ikinci derecede yıkım etkisi olan deprem kuşakları üzerinde yaşadığını vurgulayarak, "Türkiye bir deprem ülkesidir, Malatya'da depremin kaynağının üzerinde oturan bir şehirdir. Geçmişte depremden etkilenmiştir, gelecekte de etkilenecektir. Bunun ne zaman olacağını söylemek ise maalesef pek mümkün değil. Türkiye'de her an deprem meydana gelebilir" dedi.


Türkiye'de deprem korkusu yerine alınacak tedbirlerin düşünülmesi gerektiğini anlatan Türkmen, "Depremlerin oluşturacağı hasarları azaltmanın en etkin iki yolu depreme karşı dayanıklı yapılar inşa etmek ve toplumu depreme karşı eğitmektir. Bunun ötesinde sarsıntı sırasında ve sonrasında yapılması gereken işler ve uygulanması gereken kurallar özellikle can kaybını azaltmak açısından önemlidir. Malatya'daki yapılar Türkiye'deki genel yapı ortalamasından çok farklı değil. Türkiye geneli ile değerlendirdiğiniz zaman 1999 Marmara depreminden sonra Türkiye'de bir deprem yapı ilişkisinin önemini ortaya çıkardı. Bu depremden sonra önemli bir değişim gerçekleşti. İnsanlarımız devletimiz ve sivil toplum daha dikkatli olması ve daha dikkatli yapılar yapılması gerektiği konusunda önemli bir dönüşüm sağlandı. Yönetmeliklerde yapıların deprem düzenlemeler ve iyileştirmeler yapıldı. İyileştirmeler 2003 yılında yönetmelikle kısmen değiştirildi. 2007 yılında deprem bölgelerinde yapılacak yapılar nasıl olması gerektiğini ile ilgili yönetmelik çıktı. Bu yönetmelikte çok önemli düzenlemeler yapıldı. Bu yönetmelikle yapıların performansı değiştirildi. Davranışları depreme karşı daha dayanıklı olabilecek şekilde tasarlandı. Yapı kalitesi artırıldı. Malzeme mukavemetinin daha iyi olması gerektiği kanaati oluştu. Bütün yapım teknolojileri depremde iyi davranış gösterecek şekilde tasarlandı.1999 yılından sonra yapılan yapılarda eskiye nazaran çok önemli iyileştirmeler yapıldı. Hem yapı açısından hem de yapının üzerinde oturduğu zeminlerin biraz daha dikkatli seçildiği söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.


Türkmen, "Müteahhitlik mesleği, belli kriterleri veya bir lisans diplomasını sağlamayı gerektiren bir mesleğe dönüştürülmelidir. Malatya'nın yapı envanteri çıkarılarak bütün konutlar niteliğine göre tasnif edilmeli, muhtemel depremlere karşı öncelikli risk alanları belirlenerek bu alanların kentsel dönüşüme ya da yeni konutlarla değiştirilmesine yönelik çalışmalar başlatılmalıdır. İnşaat sektöründe vasıfsız sertifikasız bütün elamanlar çeşitli kurslara tabi tutularak sertifikalı olma şartı aranmalı belgesi olmayanlar, özellikle konut inşaatında çalıştırılmamalıdır. En önemlisi müteahhitlik mesleği, belli kriterleri veya bir lisans diplomasını sağlamayı gerektiren bir mesleğe dönüştürülmelidir. 2000 yılından önce yapılan yapılarda deprem performansının iyi olmadığını daha şiddetli meydana gelebilecek 6'nın üzerinde meydana gelebilecek depremlerde çok iyi bir davranış göstermeyeceklerini önemli bir hasar alacağını söyleyebiliriz. Malzeme olarak Malatya'da birçok yapıyı inceleme fırsatımız oldu. Pek çok yaptığımız gözlemsel incelemelerde yapıyı oluşturan ana taşıyıcı elemanların özelikle betonda çok önemli sıkıntıların olduğunu görebiliyoruz" şeklinde konuştu.


Kentteki eski yapıların biran evvel güçlendirilmesinin yapılması gerektiğine vurgu yapan Türkmen, "Malatya'da özellikle merkezde yer alan eski yapıların bir an önce güçlendirilmeli, daha hasarlı olanlarında yıkılıp yeniden inşa edilmelidir. İlimizde de depremle mücadele stratejisi geliştirilmeli, bu stratejiyi yürütmek üzere bir 'Deprem Konseyi' oluşturulmalı, olası deprem senaryoları dikkate alınarak deprem parkları belirlenerek, buralarda bağımsız elektrik enerjisi kaynakları, su kaynakları, çadır, ısıtıcı, demir kesici, vinç gibi araç ve gereçler hazır bulundurulmalıdır. İnşaat sektöründe vasıfsız sertifikasız bütün elamanlar çeşitli kurslara tabi tutularak sertifikalı olma şartı aranmalı belgesi olmayanlar, özellikle konut inşaatında çalıştırılmamalıdır" şeklinde konuştu.


Fırat Gazetesi


Geri Dön