İç Mimar Gökcan Bulut Artcode Mimarlık'ı anlattı!
Uzun yıllar Ankara'nın önemli iç mimarlık ofislerinden birinde çalıştıktan sonra 2008 yılında kendi ofisi Artcode Mimarlık'ı açan Gökcan Bulut, tasarım süreciyle ilgili merak edilenleri anlattı.
İç Mimar Gökcan Bulut Mag Dergisi'nin sorularını yanıtladı...
-Sizi tanıyabilir miyiz?
1979 Kars'ta doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Kars'ta tamamladıktan sonra şu anki mesleğimden çok farklı olan Hacettepe Tıp Fakûltesi'ni kazandım. Fakat Tıp Fakültesinin bana göre bir eğitim dalı olmadığını anlayarak hep arzu ettiğim Bilkent Üniversite İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Fakültesini kazanarak eğitimime başladım. Bu sayede Ankara'da yaşama fikrim kalıcı hale dönüşmüş olup. bugünkü mesleğimi Ankara'da devam ettirme kararımda da büyük rol oynamıştır.
- Mimarlık eğitimi almaya ne zaman karar verdiniz?
Aslında çocukluğumdan beri sanatla çok ilgiliydim. Resim dersindeki çalışmalarım her hafta okul panosunda yer alırdı.
Sonrasında belirli yarışmalarda resimlerim ödül almasına rağmen o dönemlerde sadece hobi olarak ilgileniyordum. Mimariye karşı olan ilgimi. Kars gibi muhteşem tarihi yapılarla süslü bir şehirde büyümemle ve ailemdeki bireylerin inşaat ile ilgilenmeleriyle fark ettim. Mesleğin eğitim sürecini ve çok yönlü duruşunu keşfettikten sonra bu meslekte ilerlemenin benim için daha uygun olacağını düşündüm. Tabii ki mesleğin kendisinde olan ve kişiye kazandırdığı "vizyonun tercihlerimde rol aldığını da itiraf edebilirim.
- Yaptığınız ilk iş neydi?
İlk iş yaptığımda üniversite son sınıf öğrencisiydim. Ankara'da private bir villaydı. Profesyonel iş hayatımda ise yine Ankara'da bir güzellik merkezi ile iş dünyasına ilk adımımı attım.
- Artcode Mimarlık ne zaman ve nasıl kuruldu?
Uzun yıllar Ankara'nın en iyi iç mimarlık ofislerinden birinde çalıştıktan sonra artık tasarımlarıma kendi imzamın ve bağımsız yorumumun gelmesi gerektiğine inanmaya başladım. 2008 yılında Artcode Mimarlık'ı kurarken, iç mimarlık mesleğinin tüm gereklerini yerine getirerek en doğru şekilde müşteriye ulaştırmak için yola çıktık.
Bu anlayıştan hiç kopmadan her geçen gün portföyümüze daha büyük ve farklı işler katarak ilerledik. Aynı zamanda çalıştığı ekip arkadaşlarıyla her geçen gün büyüyen bir tasarım of isi haline geldik.
- Artcode olarak mimarlık çizginizi nasıl tanımlarsınız?
Arzuladığımız mekanlar yaratmak... Tasarlamamız gereken mekanın fonksiyon ve yerine bakmaksızın, ilk işimiz kendimizi içine yerleştirmek oluyor. İçinde olmaktan mutsuzluk duyacağımız, keyif almayacağımız mekanlar yaratmayı sevmiyoruz. Projenin sahibini ne ölçüde yansıttığı bizim için çok büyük önem taşır. Mekan sahibi ve bizim hayal gücümüzün yer aldığı bir odaya kapatıyoruz kendimizi.
Sonuç ise akılda kalıcı, estetik detaylarla birleştirilmiş farklı cepheler ve mekanlar yaratmış oluyoruz.
- Gerçekleştirdiğiniz plan ve projelerden bahseder misiniz?
Sadece tek tip projelere yönelmiyoruz. Bu konuda biraz maymun iştahlıyım. Çünkü ben bir iç mimarın sadece tek tip projede mutlu olabileceğine inanmıyorum ya da en azından ben mutlu olamıyorum. Ofis olarak her projeyi kabul etmiyoruz. Projelerin ölçeği ne olursa olsun, bizim için öncelik "biz iç mimar olarak ne yapabiliriz" sorusunun cevabını kendimize verebiliyor muyuz diye bakıyoruz. Projeler bazen konut,ofis gibi kişiye özel projeler olurken, bazen de daha büyük ölçekli otel, club, restoran gibi uzun soluklu projeler olabiliyor.
- Artcode Mimarlığın kurguladığı mekanlarda onu anlatan bir imza var mı?
Öncelikle her yeni projemizde, edindiğimiz deneyim ile fonksiyonellik ve verimlilik arttırıcı öğeleri mekanlarımıza taşıyoruz. Fakat konu estetik anlayışı ile mekanın birleştirilmesine gelince bizi en tatmin eden aşamaya geçmiş oluyoruz. Elimize aldığımız mekan her neresi olursa olsun adım atışımızla kalite, fonksiyon ve nitelik birbiriyle harmanlanıyor.
Artcode ister klasik, ister modern bir mekana girsin, işini bitirip evin kapısından çıktığında estetik, teknolojik, kaliteli ve fonksiyonel mekanlar bırakıyor arkasında.
- Tasarım sürecinde nelerden ilham alıyorsunuz?
Tasarım olgusu.özgünlük kavramı ile birleştirilmedikçe ortaya çıkan en muhteşem mekan bile aslını yaşatmamaktadır. Bir yerden ilham alsak dahi. onu doğru kavrayıp, doğru yerde kullanmaya özen gösteriyoruz. Estetik. şık. fonksiyonel her somut ve soyutluğa kapımız, zihnimiz açık. Yaşantımızda adım attığımız her yer bizim için ilham kaynağı, tabii bu işin ilk aşaması:sonrasında ise ilham kaynağımızın içindeki fark edilemeyeni fark etmek içimizdeki doruk noktasına ulaştığımız an.
Bir projeye başlamadan önce hayal mi ediyorsunuz yoksa çizerken mi ortaya çıkıyor?
Projenin zihinsel üretim aşaması elbette ki proje ile ilgili doneleri elimize almamız ile başlıyor. Tasarıma yön verecek olan yapısal sınırlar, yapı içerisindeki yaşam biçimi, kullanım talepleri, yapının içinde bulunduğu kültürel alt yapı ve benzeri konular mimari anlamda incelememizden geçiyor. Bu ilk andan itibaren projemiz eskiz çalışmaları, model leme ve teknik çizim gibi tasarıma araç olmuş çizim yöntemleri ile gelişimine başlamış oluyor. Projenin ortaya çıkması bu süreçleri geçirerek olgunlaşmasının ardından gerçekleşiyor.
- Artcode olarak mimarideki tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Artcode olarak mimari tasarım bilincimizi görsel boyutu maksimum kaliteye ulaşmış biçimde anlatmayı prensibimiz ediniyoruz Bu prensip ile tüm mimari tarzların içerisinde kendimize ait bir dil oluşturuyor ve bu dil içeriğinde fonksiyonellik.estetik, teknoloji, konfor gibi kavramlara yine kendimize ait bir anlayış ile yaklaşıyoruz. Bu özgün mimari dilimiz ile kendi tarzımızı yaratıyoruz.
Mag Dergisi