İdeal Antalya nasıl olmalı?

Tüm inşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Vekili, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Meclis Üyesi, Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Karataş, Akdeniz'de Yeni Yüzyıl gazetesindeki yazısında kentsel siyaseti kaleme aldı. İşte o yazı...

Ülkemizde "Yerel olan" politiktir... Çünkü merkezi ve yerel yönetimler arasındaki yetki ve görev dağılımı her zaman siyasetin odağında ve etkisinde yer almıştır. 

Yerel kaynakları, imkân ve zenginlikleri en verimli şekilde yöneterek; kent halkının temel ihtiyaçlarını, şehirden beklentilerini, ekonomik-sosyal ve kültürel taleplerini gerçekleştirmek yerel siyasetin ana amacı olmalıdır. Yerel siyaset salt bir iktidar mücadelesi olmamalıdır. Yerel siyasetin ahlaki bir amacı olmalıdır. Amacı sadece belli gruplara "çıkar ve menfaat" sağlamak da olmamalıdır. Amaç; yerel ölçekte "adaleti sağlamak", "yerel hizmetleri, en adil ve tatminkâr şekilde mahalli halka dağıtmak olmalıdır. Yaşanabilir bir çevre, hayatı kolaylaştıracak bir alt yapı, sosyal barış ve huzuru sağlayacak bir ortam, temel insani hak ve özgürlükleri sağlayacak bir siyasal kültür yerel siyasetin üzerinde odaklanması gereken konulardan en önemlisi olmalıdır. 

Antalya'mız, markalaşmak ve küresel anlamda rekabetçi markalar yaratmak stratejisi ile bir an önce desteklenmelidir. 

Kalkınmada büyük role sahip turizmin başkenti şehrimiz için tüm ürün ve hizmetleri ülkesel, bölgesel ve kentsel yönetimlerin kent kimliğinin kendine has bir şekilde dizayn edilmesi ve bu kimliğin 12 Ay turizm pazarına sunulması ve buralarda tutunulması için de ticaret odalarının esnaf ile işbirliği içinde çok çaba göstermesi gerekmektedir. Çünkü bölgesel ve ülkesel kalkınmaya faydası olabilmesi için şehrimizin ivedilikle yeniden yapılandırılması, markalanması ve pazarlanması büyük önem arz etmektedir. 

İdeal Antalya, " fiziksel yapı olarak slikon, cam ve metal giydirmeli gökdelenlerden oluşan bir kent mi, yoksa tek veya en fazla iki katlı, bahçeli konutlardan ve alışveriş yerlerinden oluşan bir kent mi olmalı" önceliğini ve önemini; tam anlamıyla çoğulcu demokrasinin işlediği, elektronik olarak yerel halkın görüşlerinin alınarak belirlenmesinden sonra; yerel yönetimler, ilgili çeşitli kurum ve kuruluşları, bizim gibi STK'ları çalışmalarına dahil etmelidir. 

Bu bağlamda kentsel siyasetin dayanması gereken değerler "özgürlük-katılım-etkenlik ilkeleri "çerçevesinde olmalıdır. Ancak bu şekilde doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve sağlıklı kent gelişim alanları belirlenebilir. 

Çevresel ve ruhsal estetik değerlere saygılı mekânlar yaratmak, maalesef kaybolmaya yüz tutmuş yerel kültürel kimliğimizi ön plana çıkarmak, çocuklarımıza en güzel şekilde bu mirası bırakmak için hizmet etmek hepimizin görevidir ve bu da sadece tam anlamıyla çoğulcu demokrasinin işlediği yapıda gerçekleşebilir... 

Saygılarımla, 

Akdeniz'de Yeni Yüzyıl