İmar Kanunu'nda değişiklik teklifi TBMM'de!
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, "Bundan sonra binalar istenildiği kadar yukarı gidemeyecek, imar planları kısıtlanmış olacak. Etraftaki ortalama yüksekliklere bakılarak bir yükseklik belirlenecek" diye konuştu...
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifine ilişkin detayları paylaştı.
Şehirleşmeyi daha güzel bir noktaya taşımayı; bu noktada kurallara uyulması konusunda idari tedbirleri daha da artırmayı hedeflediklerini belirten Muş, kanun teklifiyle, gelecekte ortaya çıkacak şehirlerin çok daha güzel şekilde olmasını amaçladıklarını söyledi.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; İmar planlarında karşılaşılan davaların, ivedi yargılama ile mahkemelerde görülmesinin önünün açılacağını söyleyen Muş, "Aynı şekilde yapılan imar planlarına, aradan belli zaman geçince davalar açılabiliyor. Fakat fiili olarak geçmişe dönmek imkansız olduğu için orada hak sahibiyle idareler arasında çok çeşitli sorunlar ortaya çıkabiliyor ve vatandaşlarımız mağduriyet yaşayabiliyordu. Bundan sonra böyle bir durumda, ilgili idare, vatandaşımıza parselinin değerini o günkü rayiç bedelden ödemek suretiyle bu mağduriyetin giderilmesini hedeflemekteyiz." ifadelerini kullandı.
Kaçak, aykırı, ruhsatsız yapılarla alakalı getirilecek düzenlemelerin de kanun teklifinde bulunduğunu söhyleyen Muş, kaçak olarak bilinen ya da ruhsatın dışında eklemeler yapılarak ortaya çıkan imalatlara yönelik tapuya bildirim zorunluluğunun getirileceğini belirtti.
Muş, "Bir bina eğer kaçak yapılırsa ya da metrekaresinden fazla bir inşaat ortaya konulursa, bu tespit edildiği takdirde tapuya bildiriliyor ve tapu kütüğünde bu yazılıyor. Bir vatandaşımız bir mesken almaya gittiği zaman eğer o imalatta bir aykırılık söz konusuysa bunu tapuda görecek. İmalatçı tarafından ruhsata uygun şekle getirilinceye, idare tarafından onaylanıncaya kadar bu tapuda kalacak." diye konuştu.
Muş, ruhsatsız ya da kaçak yapıların tespiti halinde ortaya çıkacak tutanağın bir kopyasının da bundan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderileceğini söyledi. Muş, söz konusu kaçak kısımların vatandaş tarafından düzeltilmesinin talep edileceğini, eğer vatandaş bunu yapmazsa ilgili belediyenin gerçekleştireceğini, belediyenin de yapmaması durumunda Bakanlığın devreye girerek kaçak kısımları yıkacağını söyledi. Muş, burada ortaya çıkacak harcamaların yüzde 100 artırılarak ilgili yerdeki belediyeden tahsil edileceğini, idare bunu ödemekte problem çıkartırsa merkezi hükümetten kendisine gönderilecek ödemelerden kesileceğini kaydetti.
Kaçak yapılarda uygulanacak cezai müeyyidelerde de artırıma gidileceğini aktaran Muş, sözlerini şu şekilde sürdürdü;
"Türkiye'de kaçak yapılarla ilgili metrekare başına bir rakam belirleniyor ve 81 vilayetimizin tamamında aynı uygulanıyor. Burada bir artışa gidiyoruz. Bir de bu rakam belirlenirken arsanın emlak değerini baz alarak ceza daha da artırılarak uygulanacak. Eğer kaçak bir yapı ortaya çıkmışsa bu hem yıkılacak hem de para cezası artırılacak.
Örneğin Bayburt'ta bir kaçak yapı yaptınız, aynı metrekarede bir kaçak yapıyı Bayburt'ta yapmakla İstanbul Maslak'ta yapmanın arasında şöyle bir fark ortaya çıkıyor; mevcut cari hukukumuzda ikisinde de aynı ceza uygulanıyorken bu yapılan değişiklikle beraber Bayburt'ta 15 bin lira civarında bir ceza uygulanacakken, Maslak'ta bu rakam 1 milyon 360 bin 461 liraya çıkacak. Hem daha hakkaniyetli hem de eğer değerli bir yerde siz kaçak bir yapı yapmayı göze alacaksınız karşınıza çıkacak yaptırımlar çok daha ağır olacak."
"Binalar istenildiği kadar yukarı gidemeyecek"
İmar planlarında, "yükseklikte herhangi bir kısıtlama bulunmayan uygulama"nın yer aldığını ifade eden Muş, bu durumu ortadan kaldırmayı amaçladıklarını belirtti.
Muş, "Bundan sonra binalar istenildiği kadar yukarı gidemeyecek. Bundan sonra çıkacak imar planları kısıtlanmış olacak. Etraftaki ortalama yüksekliklere bakılarak bir yükseklik belirlenecek." dedi.
Mevcut planlarda serbest olarak belirlenmiş yüksekliklerin, 1 Temmuz 2021'e kadar düzeltilmesini belediyelerden talep ettiklerini ifade eden Muş, "Eğer belediyeler bunu söz konusu tarihe kadar yapmazsa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bunları resen yapacak. Kaçak yapılarda olduğu gibi ortaya çıkacak masrafları yüzde 100 artırarak belediyeden tahsil edecek." dedi.
Muş, yüksekliği serbest olarak belirlenen parsellerdeki vatandaşların mağduriyet yaşamaması adına toplam inşaat alanında azaltmaya gitmeden, oradaki yükseklik oranının belirleneceğini söyledi.
Parsel bazlı imar planı değişikliklerine son verileceğini belirten Muş, ancak bir adadaki bütün maliklerin rızası alınarak ada bazlı plan değişikliklerinin yapılabileceğini belirtti. Muş, "Ortaya çıkacak olan bir değer varsa, adadaki emsal 1'den 2'ye çıkarılmışsa, bütün malikler buna muvafakat verip bunu talep etmişlerse ortaya çıkacak değer artışının tamamı kamuya geçecektir. Buradaki oranlar; büyükşehirlerde ortaya çıkacak değer artışının yüzde 25'ini ilçe belediyesi, yüzde 25'ini büyükşehir belediyesi, yüzde 25'ini Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kentsel dönüşüm hesabına, yüzde 25'i de Maliye'nin hesabına yatırılacak." diye konuştu.
Muş, fonksiyon değişikliğiyle alakalı bir kısıtlama getirilmediğini, vatandaşların fonksiyon değişikliği talebinde bulunabileceklerini söyledi.
Köylerdeki yapılar için valilik onayı alınacak
Kanun teklifinde, köylerdeki yapılar için vatandaşların valilikten onay alması koşulunu getirdiklerini ifade eden Muş, "Köylerde çok çarpık yapılaşmalar olabiliyor. Ruhsata tabi olmayan yapıları vatandaşlarımız yapabilirler, tek şartımız valilikten onay almaları. Bu süreç içerisinde şehirlerdeki gibi onlardan herhangi bir ücret, resim, harç alınmayacak." dedi.
Muş, imar barışına müracaat edip yapı kayıt belgesi alan vatandaşların inşaat alanını artırmamak suretiyle güçlendirme yapmasının önünü açtıklarını da söyledi.
Kumsallardaki iskeleler
Sahil kesimlerinde, kumsal alanlarda iskelelerin yapıldığını, bu uygulamaya son verdiklerini dile getiren Muş, şunları söyledi;
"Bundan sonra kumsal alanlarda rekreatif amaçlı iskele yapılamayacak. Ancak burası eğer kayalıksa, denize girme imkanı bulunmuyorsa Çevre ve Şehirlik Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ortak olarak çıkarılacak yönetmeliğe göre kayalık alanlarda yapılmasına müsaade edeceğiz.
Sahil şeridinde yer alan köylerimizdeki vatandaşlarımız çatısı aksa yapamıyor, binasının boyasını yapamıyor. Bu kadim köylerimizde vatandaşlarımızın binalarına bakım yapma imkanına kavuşmalarını sağlıyoruz."
Yapı denetim kuruluşlarına karşı olacak idari yaptırımları da artıracaklarına işaret eden Muş, yapı denetim firmasının, alacağı cezaya göre bir daha iş almama durumunda da kalabileceğini belirtti.
Mevcut yüksek yapılarla ilgili bir durum yok
Yeni yapılacak binalarda kat sınırının olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine Muş, herkesin imar mevzuatına uygun davranacağını söyleyerek, bundan sonra istenilen kadar yüksekliğe çıkılamayacağını, yüksekliğin belediye tarafından belirleneceğini belirtti.
Mehmet Muş, mevcut yüksek yapılarla ilgili bir durumun olmadığını, inşaata başlanmayan planlarla ilgili kısıtlamanın olacağını belirtti.
Herkesin kurallara uygun şekilde davranmasını talep eden Muş, "Kanunun hükümleri net bir şekilde uygulanacaktır. Bundan sonraki süreçte asla kanun dışı uygulamalara müsaade edilmeyecek. Bu kanun hükümleri sonuna kadar uygulanacak." şeklinde konuştu.
Sahillerdeki mevcut iskelelerin ne olacağının sorulması üzerine Muş, "Mevcutlarla ilgili bir şey yok. Onlar kiralama usulü ile yapılıyor. Süresi dolanlara müsaade edilmeyecek. Süresi doldukça peyder pey kaldırılacaklar. Yenilerine müsaade edilmeyecek." ifadesini kullandı.
AK Parti milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne göre, imar uygulamalarının mahkeme kararıyla iptal edilmesi durumunda davaya konu parselin hak sahiplerine muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edilecek. Hak sahibine, anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değeri ödenecek.
Köylerde ve mezralarda yapılacak konut ve yapıların projeleri valilik tarafından onaylanacak, ardından muhtarlığa bildirilecek. Projeye aykırı yapılar, muhtarlık tarafından valiliğe bildirilecek.
Kırsal yerleşik alanı ve civarı sınırları, belediye sınırı il sınırı olan yerlerde ilçe belediye meclisinin teklifi üzerine büyükşehir belediye meclisi kararıyla, diğer yerlerde ise il genel meclisi kararıyla belirlenecek.
Onaylı üst kademe planlarda aksine hüküm bulunmadığı hallerde köy yerleşik alan sınırları içinde, taşkın, heyelan ve kaya düşmesi gibi afet riski olan, sıhhi ve jeolojik açıdan üzerinde yapı yapılmasında mahzur bulunan alanlar ile köyün ana yolları ve genişlikleri, halihazır harita veya kadastro paftaları üzerinde belediye sınırı il sınırı olan yerlerde ilgili ilçe belediye meclisi kararı ile, diğer yerlerde ise il genel meclisi kararıyla belirlenecek.
Kırsal yerleşik alanı ve civarı sınırlarının tespitinde ve bu alanlarda ruhsata tabi olmadan yapılabilecek yapılara ilişkin ilgili kurum veya kuruluşlarca yapılan etüt, proje, proje uygunluk görüşü için resim, harç, ücret, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmayacak.
Deprem riskine karşı mühendis gözetimi
Deprem riskine karşı ileri tasarım yöntemleri ve teknolojileri gerektiren binaların projeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelik çerçevesinde yeterli uzmanlığı haiz mühendislerin gözetiminde yapılacak.
Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başladığı gerekçesiyle inşaatı durdurulan yapının imar mevzuatına aykırı olduğuna dair bilgi, tapu kayıtlarının beyanlar hanesine kaydedilmek üzere ilgili idaresince tapu dairesine en geç yedi gün içinde yazılı olarak bildirilecek. Aykırılığın giderildiğine dair ilgili idaresince tapu dairesine bildirim yapılmadan beyanlar hanesindeki kayıt kaldırılamayacak.
Muhtara bırakılan yapının durdurulduğuna dair tebligatın bir nüshası da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gönderilecek.
Yıktırılamayan yapılar, yıkım maliyetleri döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılanmak üzere Bakanlıkça yıkılabilecek veya yıktırılabilecek.
Yıkım maliyetleri yüzde 100 fazlası ile ilgili idaresinden tahsil edilecek. Bu şekilde tahsil edilememesi halinde İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun gereğince aktarılan paylarından kesilerek tahsil olunacak. Tahsil olunan tutarlar, Bakanlığın döner sermaye işletmesi hesabına gelir olarak kaydedilecek.
Gözetmenlere de ceza getiriliyor
Mükellefiyetleri yerine getirmeyen veya ilgili maddelere aykırı davranan yapının gözetmenlerine de ceza getirildi.
Ruhsata tabi tarım ve hayvancılık maksatlı yapılardaki aykırılıklar için verilecek olan idari para cezası, 1.000 liradan az olmamak üzere uygulanacak.
Ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibi, yapı müteahhidi veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesul hakkında yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre verilecek para cezası 500 liradan en az 1.000 liraya çıkarılıyor. Köy ve mezralarda ruhsat aranmayan yapılar için de aynı ceza miktarı geçerli olacak.
Bakanlıkça belirlenen yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden hesaplanmak üzere, mevzuata aykırılığın her bir metrekaresi için verilen idari para cezasına, mevzuata aykırılığa konu alanın arsa payına isabet eden arsa alanı ile emlak vergisine esas arsa ve arazi asgari metrekare birim değerinin çarpımı ile bulunan bedel kadar idari para cezası ayrıca ilave edilecek.
Plan değişiklikleri, plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak şekilde ve teknik gerekçeleri sağlamak şartıyla yerleşmenin özelliğine uygun olarak yapılacak. Plan değişikliği tekliflerinde ihtiyaç analizini içeren sosyal ve teknik altyapı etki değerlendirme raporu hazırlanarak planı onaylayacak idareye sunulacak.
Parsel bazında; nüfusu, yapı yoğunluğunu, kat adedini, bina yüksekliğini arttıran imar planı değişiklikleri yapılamayacak.
Bin metrekareden az olmamak kaydıyla oluşmuş adalarda; ada bazında nüfusu, yapı yoğunluğunu, kat adedini, bina yüksekliğini arttıran veya fonksiyon değişikliği getiren plan değişikliklerinde ihtiyaç duyulan kültürel tesis, sosyal ve teknik altyapı kullanımları, adanın merkezine en fazla 500 metre yarı çaplı alanda karşılanmak zorunda olacak.
Taşınmaz maliklerinin tamamının talebi üzerine ada bazında yapılacak imar planı değişikliği sonucunda değerinde artış olan arsanın artan değerinin tamamı değer artış payı olarak alınacak.
İmar planı değişikliği ile taşınmazda meydana gelecek değer artışının tespiti Sermaye Piyasası Kanunu'na göre yetkilendirilmiş lisanslı gayrimenkul değerleme kuruluşu tarafından plan değişikliği açıklama raporunda belirtilen mer-i plan koşullarındaki değer tespiti ile birlikte değişiklik sonrası değer tespiti yapılmak suretiyle belirlenen yeni değerden az olmamak üzere, idarece oluşturulacak değer tespit komisyonu tarafından belirlenecek.
Değer artış payı, en geç taşınmazın ilk satışında veya ruhsat aşamasında taşınmaz maliklerince ödenecek. Değer tespit komisyonunca belirlenen değer artış payı, ödeme tarihinde her takvim yılı için, bir önceki yıla ilişkin olarak tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında takvim yılı başından geçerli olmak üzere arttırılarak uygulanacak.
Taşınmazın değer artışına tabi olduğu, tapu kütüğüne şerh edilecek. Emsal, inşaat alanı, yapı yüksekliği ve kullanım amacı değiştirilmemek kaydıyla yapılacak ruhsat tadilatları hariç, değer artış payı ödenmeden yapı ruhsatı düzenlenemeyecek.
Yatırılan tutarların, büyükşehir belediyesinin olduğu illerde, yüzde 25'i büyükşehir belediyesinin ilgili hesabına, yüzde 25'i ilgili ilçe belediyesinin ilgili hesabına, yüzde 25'i Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Özel Hesabına, büyükşehir belediyesi olmayan illerde ise yüzde 40'ı imar planı değişikliğini onaylayan idarede açılacak ilgili hesaba, yüzde 30'u Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Özel Hesabına, Bakanlıkça onaylanan imar planı değişikliğinden kaynaklanan değer artışında anılan idare payları, Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Özel Hesabına beş iş günü içerisinde aktarılacak.
Büyükşehir belediyesinin olduğu illerde kalan değer artış payının yüzde 25'i, büyükşehir belediyesi olmayan illerde kalan değer artış payının yüzde 30'u ve bakanlıkça onaylanan imar planı değişikliğinden kaynaklanan değer artışında imar planı değişikliğinin diğer genel bütçeli idareler tarafından onaylanması durumunda değer artış payının tamamı genel bütçeye gelir olarak kaydedilecek.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamındaki alanlarda, kamu yatırımları ile kamu mülkiyetindeki alanlarda, mazbut ve mülhak vakıflara ait alanlarda yapılacak plan veya plan değişiklikleri ile imar planlarında serbest (Yençok) olarak belirlenmiş yükseklikler, planların hazırlanması ve yürürlüğe konulmasındaki esaslara ilişkin düzenlemeye göre yapılacak plan değişikliklerinde uygulanmayacak.
İmar planı kararıyla kıyılarda da millet bahçeleri yapılabilecek.
Meclis Başkanlığına sunulan Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifine göre, İmar Kanunu'na eklenen geçici maddeyle, ilgili idare 1 Temmuz 2021 tarihine kadar meclis kararı ile plan değişikliklerini/revizyonlarını yapmakla yükümlü olacak. Bu tarihten sonra bina yükseklikleri serbest (yençok) olarak belirlenmiş alanlarda plan değişikliği/revizyonu yapılıncaya kadar yapı ruhsatı düzenlenemeyecek.
Afet risklerine hazırlık için ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması kapsamında Yapı Kayıt Belgesi alınan yapılarda, ilave inşaat alanı ihdas edilmemek şartıyla Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre güçlendirme kararı alınarak güçlendirme yapılabilecek. Bu yapılarda güçlendirme için ruhsat, kanunda ve ilgili diğer mevzuatta öngörülen şartlara ve kısıtlamalara tabi olmaksızın güçlendirme projesine istinaden verilecek.
Yapı Kayıt Belgesi alınan yapının Hazineye veya belediyeye ait taşınmazlar üzerinde olması durumunda, taşınmaz satın alınmış olmadıkça güçlendirme yapılamayacak.
Yapı Kayıt Belgesi alınan yapının üçüncü kişilere ait taşınmazlara tecavüzlü olması durumunda güçlendirme için taşınmazına tecavüzlü üçüncü şahısların muvafakati aranacak. Bu madde kapsamında yapılacak güçlendirme iş ve işlemleri yapı denetim kuruluşlarının denetimine tabi olacak. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki yapılara söz konusu hükümler uygulanmayacak.
Gecekondu Kanunu'nda yapılan değişiklikle gecekondu alanlarında TOKİ ile belediyeler arasındaki yetki çakışmasının giderilmesi amaçlanıyor.
Zorunlu haller dışında rekreatif amaçlı iskele yapılamayacak
Kıyı Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, kıyının kumluk veya çakıllık olduğu alanlarda denize girme, güneşlenme, amatör su sporları gibi faaliyetlerin gerçekleştirilmesine yönelik rekreatif amaçlı iskele yapılamayacak. Ancak kıyının kayalık karakter gösterdiği ya da kıyının kumluk veya çakıllık olmasına rağmen niteliği gereği su alanından başka türlü faydalanmanın mümkün olmadığı zorunlu hallerde genişliği üç metreyi geçmeyen ve platform niteliği taşımayan rekreatif amaçlı iskeleler kurulabilecek.
Buna ilişkin usul ve esaslar Turizmi Teşvik Kanunu kapsamındaki alanlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından müştereken, diğer alanlarda ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenecek.
Bitlis Ahlat'ta, kanun teklifinde sınır ve koordinatları gösterilen, Kıyı Kanunu'na tabi bölgede, imar planı kararıyla resmi kurum alanları yapılabilecek.
Belediye sınırları içinde olanlar dahil köy statüsünü koruyan, köy yerleşme alanlarının sahil şeridinde kalan ve yapıldığı tarihteki mevzuatına uygun olarak 11 Temmuz 1992 tarihinden önce yapılmış yapılar mevcut haliyle korunacak. Bu yapılar, kat mülkiyeti tesis edilmemek ve herhangi bir müktesep hak teşkil etmemek ve mevcut kontur ve gabari aşılmamak kaydıyla yöreye uygun cephe değişikliği ve onarımıyla can ve mal güvenliği için güçlendirme yapılarak kullanılabilecek. Bu nitelikteki köy yerleşme alanlarının sahil şeridinde kalan kısımlarında yeni yapı yapılamayacak.
İdari müeyyideler ve para cezaları yeniden düzenleniyor
Yapı Denetimi Hakkında Kanun'da yapılan değişikliklere göre, yapı denetim kuruluşlarına ödenecek hizmet bedeli, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ve sanayi siteleri onaylı sınırı içerisinde yer alan tüm yapılar için yüzde 30'u geçmemek üzere indirimli uygulanacak.
Kanun teklifiyle mevzuata uymayanlara yönelik idari müeyyideler ve idari para cezaları da yeniden düzenleniyor.
Buna göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, mevzuata uygun hareket etmeyen yapı denetim şirketlerine, İl Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine 1 yıl yeni iş almaktan men cezası verilebilecek.
Yapı denetim kuruluşunda ortak veya görevliyken başkaca mesleki ve inşaat işleriyle ilgili ticari faaliyette bulunan veya laboratuvarlarda ortak olan ya da görev alan yapı denetimi kuruluşunun ortakları, denetçi mimar ve mühendisleri ile diğer teknik elemanlarına 10 bin lira idari para cezası verilecek.
Yeni iş almaktan men cezası alan yapı denetim kuruluşunun ortakları ceza süresince, faaliyete son verme cezası alan yapı denetim kuruluşunun ortakları ise üç yıl süreyle herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda teknik bir görev alamayacak, başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı olamayacak.
Yapı denetim kuruluşlarına üç ayrı teknik inceleme raporu kapsamında üç idari müeyyide uygulanmasına sebebiyet vererek kayıtları tutulan denetçi mimar ve denetçi mühendisler ile diğer teknik personel, Merkez Yapı Denetim Komisyonunun kararı ve Bakanlığın onayıyla üç yıl herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda teknik bir görev alamayacak, başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortaklığını yapamayacak.
Laboratuvarlara uygulanan para cezası 16 bin liraya çıkarılıyor
Laboratuvar kuruluşuna kalite sistemine ilişkin şartlar bakımından tespit edilen aykırılıklar için uyarma cezası verilecek.
Alet ve cihaz kalibrasyonları zamanında yaptırmayan, taze betondan numune alınması, şantiye mahallinde saklanması, laboratuvarda kürlenmesi, deneylerinin yapılması ve raporlanması, izlenmesi ve denetlenmesi süreçlerinde ilgili standartlara ve mevzuata uymayan, karot numunesi alınması sırasında laboratuvar denetçisi hazır bulunmayan, laboratuvarın deney kapsam listesinde bulunmayan deney raporlarında Bakanlık logosunu kullanan, numune kayıt ve rapor defterinde aralarda boş satır bırakan, numuneleri kayıt defterine kaydetmeyen, laboratuvar kuruluşunun faaliyet gösterdiği il dışındaki illerden kendi numune toplama istasyonunun bulunduğu il veya iller hariç olmak üzere faaliyet gösterdiği il dışından taze beton numunesi alan ve laboratuvar kuruluşunda görev yapan idari veya teknik personel veya laboratuvar adres değişikliğini zamanında bildirmeyen laboratuvarlara uygulanan idari para cezası 10 bin liradan 16 bin liraya çıkarılıyor.
Laboratuvar kuruluşuna söz konusu nedenlerle son üç yıl içinde üç ayrı idari para cezası verilmesi halinde, Bakanlıkça bir yıl yeni iş almaktan men cezası verilecek.
Yeni iş almaktan men cezası alan laboratuvar ortakları ceza süresince, faaliyete son verme cezası alan laboratuvarın ortakları ise üç yıl süreyle herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda teknik bir görev alamayacak ve başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı olamayacak.
Laboratuvar kuruluşunun, idarelere veya şahıslara verdiği deney raporlarının gerçeği yansıtmayan sonuçlar ihtiva ettiğinin tespit edilmesi halinde izin belgesinin iptaline veya laboratuvar kuruluşuna üç ayrı değerlendirme raporu kapsamında üç idari para cezası uygulanmasına sebebiyet vererek kayıtları tutulan denetçi mühendisler ile teknik personel üç yıl süreyle herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda teknik bir görev alamayacak, başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı olamayacak.
Görevini yerine getirmediği tespit edilen mimar ve mühendisler hakkında meslek odaları, kendi mevzuatı uyarınca cezai işlem yaparak neticesini Bakanlığa bildirecek.
Bakanlıkça yapı denetim kuruluşları ve laboratuvarlara izin belgesi için alınan teminat bedeli haczedilemeyecek ve üzerine ihtiyati tedbir konulamayacak.
Yapılacak yapılara ilişkin ruhsat ve izinler, Belediye Gelirleri Kanununa göre alınan bina inşaat harcı ve imarla ilgili harçlardan muaf olacak. Bu yapılara ilişkin belediyece ve il özel idaresince verilen hizmetlerden ücret alınmayacak.
Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Yapı Denetimi Hakkında Kanunun ceza hükümlerinde değişiklik yapıyor.
Şantiye şeflerine de görevlerini yerine getirmemeleri halinde yaptırım uygulanacak.
Kanun hükümlerinin uygulanması sırasında, yapı denetim kuruluşunun icrai veya ihmali davranışla yeni iş almaktan men cezası uygulanmasını gerektiren fiiller nedeniyle görevini kötüye kullanan ortakları, yöneticileri, mimar ve mühendisleri, yapı müteahhidi, şantiye şefi, proje müellifi gerçek kişiler ile laboratuvar görevlileri, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, laboratuvarların denetimini de yapacak.
Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikte yapı denetim kuruluşu ve laboratuvar kuruluşu sayısı, yapı denetim izin belgesinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin şartlar da yer alacak.
Teklif, idari müeyyidelere ilişkin geçiş hükümleri de getiriyor. Buna göre, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlemeye aykırı olarak işlenmiş fiiller nedeniyle uygulanması gereken ancak henüz tesis edilmemiş idari müeyyidelerde lehe olan hükümler uygulanacak.
Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı
Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na eklenen maddeyle, yapım ve yapım ile ilgili danışmanlık hizmet işlerine ilişkin sözleşme uyuşmazlıklarında karşılaşılan ihtilafların çözümü için ilgili idarenin talebiyle anlaşmazlıkları incelemek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde yer alan Yüksek Fen Kurulu görevli ve yetkili olacak.
Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı, sözleşmede bulunmayan veya fiyatı belirli olmayan işlerin fiyatının tespiti, ihale dokümanını oluşturan belgeler arasındaki uyumsuzluk, iş programı ihtilafları, fiyat farkı ödenmesi ve hesaplanması, sürenin uzatılması ve ödenek aktarılması, geçici ve kesin kabul işlemleri, gecikme halinde uygulanacak cezalar, yaptırılabilecek ilave işler ve iş eksilişlerinde sözleşme anlaşmazlıklarını inceleyecek.
Yüklenici veya idareler, sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan anlaşmazlıklar nedeniyle yargılama veya Sayıştay incelemesine konu edilmemiş olmak şartıyla anlaşmazlığın çözümü için Yüksek Fen Kuruluna başvurabilecek.
Yüklenici itirazları, sözleşmeyi düzenleyen idarelere, kesin kabul aşaması tamamlanıncaya kadar yazılı olarak yapılacak. İtirazlar, ilgili idareler tarafından en geç 30 gün içinde Yüksek Fen Kuruluna gönderecek. Kurul, itirazları en geç 60 gün içinde karara bağlayacak.
Lisanslı harita ve kadastro mühendisleri, Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanun kapsamındaki faaliyetlerini yürüttükleri süre içerisinde serbest harita ve kadastro mühendislik ve müşavirlik faaliyeti yürütemeyecek, harita ve kadastro mühendislik müşavirlik hizmetlerini yerine getiren şirketlere ortak olamayacak.
Lisansın iptali şartları arasına, lisanslı mühendisin 65 yaşını doldurmuş olması şartı da eklenecek. Lisanslı mühendislik faaliyetini sürdürenler hakkında bu madde, yayımı tarihinden 2 yıl sonra uygulanacak.
İskanda aile kabul edilecekler
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olan göçmen ailelerin kalıcı olarak iskan edilinceye kadar beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarına yönelik görevleri, İçişleri Bakanlığınca yürütülecek.
İskanda aile kabul edileceklerlerle ilgili de değişiklik yapılıyor. Mevcut düzenlemede, "anasız ve babasız kardeş çocuklar birlikte ve eşit hisselerle, bir aile olarak iskan edilirken" değişiklikle, "anasız ve babasız bekar kardeş çocuklar birlikte ve eşit hisselerle; bekar kardeşi olmayan ya da tek kalan çocuklar başlı başına" bir aile olarak iskan edilmesi öngörülüyor.
Yapılacak yapılara ilişkin ruhsat ve izinler, Belediye Gelirleri Kanununa göre alınan bina inşaat harcı ve imarla ilgili harçlardan muaf olacak. Bu yapılara ilişkin belediyece ve il özel idaresince verilen hizmetlerden ücret alınmayacak.
İmar Kanunu'nda değişiklik öngören kanun teklifinin genel gerekçesinde, "Mülkiyet hakkının doğurduğu sonuçlar çerçevesinde vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermek, idarelerce imar mevzuatının net olarak anlaşılmasını sağlamak, kaçak yapılaşmayı her alanda engellemek ve cezalar ile caydırıcılığı sağlamak ve uygulamada karşılaşılan sorunlara çözüm getirebilmek amacıyla İmar Kanununda çeşitli düzenlemelerin hayata geçirilmesi amaçlanmaktadır." denildi.
AK Parti milletvekilleri tarafından sunulan Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin genel gerekçesinde, kentlerin sürekli değişim gösterdiği ve toplumların ihtiyaçlarına göre şekillendiği belirtilerek, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir şehrin kompakt ve kapsayıcı olması gerektiği ifade edildi.
Şehircilik alanında coğrafi veri altyapısıyla uygulamalara yön verebilmenin amaçlandığı anlatılan teklifin gerekçesinde, bu maksatla mülkiyet hakkının doğurduğu sonuçlar çerçevesinde vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesine çalışılacağı vurgulandı.
Teklif ile kaçak yapılaşmayı her alanda engellemenin ve cezalar ile caydırıcılığı sağlamanın amaçlandığı bildirilen gerekçede, sayısal verilerin coğrafi veri altyapısı üzerinden toplanması sayesinde kontrollü ve doğru şekilde izleme işlemlerinin yapılabileceği belirtildi.
İmar planları ile imar planlarına göre yapılan arazi ve arsa düzenleme işlemlerine karşı açılan davaların hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulabilmesi için ivedi yargılama usulünün öngörüldüğü anlatılan gerekçede, ayrıca deniz kıyılarında doğal yapıyı bozacak nitelikte rekreatif amaçlı iskelelerin yapımının engellenmesinin hedeflendiği ifade edildi.
Yapı Denetimi Kanunu çerçevesinde fiil-yaptırım dengesinin gözetilerek görevini mevzuata uygun yerine getirmeyen sorumlulara ilişkin uygulanacak idari müeyyidelerin yeniden düzenleneceğine dikkati çekilen gerekçede, şöyle devam edildi:
"Mülkiyet hakkının doğurduğu sonuçlar çerçevesinde vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermek, idarelerce imar mevzuatının net olarak anlaşılmasını sağlamak, kaçak yapılaşmayı her alanda engellemek ve cezalar ile caydırıcılığı sağlamak ve uygulamada karşılaşılan sorunlara çözüm getirebilmek amacıyla İmar Kanununda çeşitli düzenlemelerin hayata geçirilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca planların sayısal verilerinin coğrafi veri altyapısı üzerinde toplanması sayesinde, plan verilerinin erişilebilirliğinin artması, kontrollü ve doğru şekilde izleme ve arşivleme işlemlerinin yapılması hedeflenmektedir. İmar planları ile imar planlarına göre yapılan arazi ve arsa düzenleme işlemlerine karşı açılan davaların hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulabilmesi için ivedi yargılama usulü öngörülmektedir. Kıyıların çakıllık ve kumluk karakter gösterdiği alanlarda kıyıdan mevcut haliyle yararlanmak mümkün iken kıyının doğal yapısını bozacak nitelikte rekreatif amaçlı iskelelerin yapımının engellenmesi amaçlanmaktadır.
Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun'da, fiil-yaptırım dengesi gözetilerek görevini mevzuata uygun yerine getirmeyen sorumlulara ilişkin uygulanacak idari müeyyideler yeniden düzenlenmektedir. Kanunun ceza maddesi daha açık ve net hale getirilerek tereddütlerin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nda yapılan değişiklikle, 1934 yılında kurulan Yüksek Fen Kurulunun tecrübesinden faydalanarak yapım ve yapımla ilgili danışmanlık hizmet işlerine ilişkin sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması amaçlanmaktadır. Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkındaki Kanun'da yapılan değişikliklerle de haksız rekabetin ve kayıt dışılığın önüne geçilmesi hedeflenmektedir. İskan Kanunu'nda yapılan değişikliklerle, iskan çalışmaları açısından asıl yetkili olan bakanlık tanımlanmakta ve bu kanun kapsamında yapılan yardımlardan faydalanacakların kapsamı genişletilmektedir."