Sektörel

İmara aykırı yapılar kayıt altına alınacak!

İzmir’in yüzde 62’sinin, Sarıyer’in yüzde 80’nin kaçak olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, “İmara aykırılıklar var. İşgaller var. Devletle ihtilaflı çözüm bekleyen yerler var. Bu ülkede yüzde 60 mülk sahibi devletle ihtilaflı ise buna bir çözüm getirmek lazım” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, imar sorunu başta olmak üzere 13 milyon bağımsız birimin devletle ihtilaflı olduğunu söyledi. Milliyet Gazetesi'nden Abdullah Karakuş Bakan Özhaseki ile yapı kayıt belgeleri, imar ve kentsel dönüşüm projeleri hakkında bir röportaj gerçekleştirdi. İşte, o röportaj.. 

1-) Kentsel dönüşüm yasası ne aşamada, bugünlerde çıkar mı?

Çok çalışma yaptık. Maddeleri yaptık. Bakanlar Kurulu’nda tamam denildi. Ama Ramazan’dan sonra Meclis açık kalır mı bilmiyorum. Ben şüpheliyim. Ancak bir kaç maddelik bir çalışma var. Onu getirmek için uğraşacağım. Kısa sürede geçirelim diye. Piyasada bir sürü sıkıntı var. Bu sıkıntıları ve problemleri çözecek bir şey. Mesela şu anda 13 milyon bağımsız birim devletle ihtilaflı. Yapı kayıt belgesi... Vatandaş da bunu 6 aydır tartışıyor. Biz de 6 aydır çalışıyoruz. En son iki haftadır da Kemal Bey ya bu çalışmayı bilerek ya da bilmeyerek Pendik ile ilgili ‘tapularını vereceğiz’ diyor. Şimdi Türkiye’de yaklaşık 26 milyon bağımsız birimin yüzde 60’ının devletle ihtilaflı olduğu bir ortamdayız. İmara aykırılıklar var. İşgaller var. Devletle ihtilaflı çözüm bekleyen yerler var. Mahkemelerde sürünen yerler var. Bu ülkede yüzde 60 mülk sahibi devletle ihtilaflı ise buna bir çözüm getirmek lazım. Her imara aykırılıkta şuandaki kanunu mevzuat uygulansın diyorsanız iki tane mevzuat var. Biri para cezası yazmak diğeri de yıkmak. Bunu kim yapacak? Belediyeler. Hangi belediye yapıyor peki. Ak Partili mi CHP’li? Hiç birisi de yapamıyor. İzmir’in yüzde 62’si kaçak. Hadi yarın ceza yazsınlar da göreyim. Sarıyer’in yüzde 80’i kaçak. Şükrü Bey yarın ceza yazsın da göreyim. Üsküdar’ın yüzde 75-80’i kaçak. Ak Partili Belediye Başkanı var. Ceza yazsında göreyim. İkincisi yıkması lazım. Yıkılmıyor da. Ne yapacağız peki. Yıkmak doğru mu? O da tartışılabilir. Çünkü Türkiye’nin bir değeri bu. Adam 10 katlı apartmanda oturuyor bahçesinde 50 metrelik bir taşkınlığı var diye bunu yıkmak doğru olur mu tüm binayı kaçak diye? Ama kanun hem ceza yaz hem yık diyor. Peki şimdi belediyeler ne yapıyor? Müfettişler geliyor, şu kaçak binalar ne oluyor diyor. Birbirimizi kandırmaya devam ediyoruz. Efendim onların hepsini tespit ettim diyor belediye başkanı savunmasında. Kaç tane var. 150 bin tane konut varsa kendi bölgesinde 140 bin tanesi kaçak. 140 bini yıkacağım ben niyetim var diyor. Bunu yıkacak firma var mı diye ihaleye çıktım diyor. Gördüğünüz gibi kimse gelip almadı diyor. Ben de 140 bin binayı yıkamam diyor. 3 ay sonra yine ihale açtım ama yıkamadım diyor. 10 kere denedim olmadı diyor. Böyle birbirimizi kandırma işine girmişiz. Burada şöyle zararlarımız var. Belediye burada üste oturan 10 daireden vergi alamıyor, emlak vergisini arsadan alıyor. Bunu tescillese başına bela şimdi. Ev gösterse kaçağı. Belediye buradan kayba uğruyor. Maliye aynı şekilde. İçinde oturan vatandaş kat mülkiyetine geçememiş, elinde tapusu yok. İpotek verecek olsa veremiyor. Arsa olarak bir tapu var. Böyle bir bela ile karşı karşıyayız. Bütün bunların çözümü en azından vatandaşın gelip kendi rızasıyla hali hazırdaki iskana imara aykırılığını bildirmesi. Bildirdikten sonra belli bir ücret ödemesi ve kayıt altına alınması. Bu görüşülecek, gelecek. Kayıt altına alınması cüzi bir miktar olacak. Bu yüzde 3 olacak. 

2-) Bu hafta yapılır mı? 

Su, gaz, kanal bağlantısı yapılamaz diyor kanunda. Şuanda bir tane su, gaz bağlanmayan ev gösterin. O da yok. O zaman bunları kayıt altına alıp en azından çürük olmayanlara en azından yeni imar geçinceye kadar izin vermek lazım. Yeni imara geçmek isterse belediyeye gitmesi lazım. O verilen belge kavgayı bitirecek barış getirecek ama bir kazanç sağlamayacak ona. Yeni imara geçeceği zaman belediyeden gidip yeni imarını alacak. Mevzuat neyse onu yapacak. Avcılar da herkes 5 kat gözüküyor. Üstelik 2-3 kat daha koymuş. CHP’li Belediye başkanımız gelip olduğu haliyle yazalım bunu diyor. Kabul edelim bunu vatandaş işine gücüne baksın diyor. Makul bir teklif. Bunu böyle yazıp kavgaları bitireceğiz. Sonra da yeniden imara geçeceği zaman belediyedeki vergi mevzuat neyse ona göre geçecek. Buradan bir bütçe oluşacak. Bu bütçeyi de kentsel dönüşüm özel bütçesi hesabında tutacağız. Deprem tehlikesine karşı bu bütçeyi kullanacağız. Belediyelere yüzde 0 faizli dönüştürecekleri yerler için para vereceğiz. 3 sene sonra paramızı isteyeceğiz. Bununla ilgili bir çalışma yaptım. Kapanmadan Meclis’e getireceğim. En azından kentsel dönüşümde depreme hazırlık olarak en azından 1 maddeyi getirmek istiyorum. O da yapı denetim konusu. 

3-) Yapı denetimdeki sıkıntıları nasıl çözeceksiniz?

Yapı denetim firmaları artık sıkıntılı bir hale geldi. Sizin bir arsanız var. Müteahhite ev yaptırmak istiyorsun. O da sana yüzde 40 veririm diyor. Kanun diyor ki arsa sahibine, sen bir yapı denetim firması ile anlaş, parasını ver. O evi yapanı denetlesin diyor. Arsa sahibi müteahhite denetim firmasını sen tut ben para vermem diyor. Yüzde 100 böyle oluyor. Müteahhit de buluyor 10 liram var ama sana 5 lira vereyim diyor. Kendini denetleyecek adamı parayla satın alıyor. Sistem birbirimizi kandırmaya döndü. İşlemeyen tıkanmış bir yer var. Bir kötülük de şöyle gelişiyor. Büyük firmalar özellikle belediyelere gittiğinde şu yapı denetim firmasına git diyor. Bizim arkadaş o diyor. Bizim arkadaş 1 liralık işi 2 lira istiyor. Müteahhitte ne yapsın gidip orayla anlaşıyor. Bu çirkinliklere son vermenin yolu şu. Firmalar belli. Ceza almamış temizleri, bu pis işlere bulaşmamışlarını dizeceğiz. Adam geldi müracaat etti, kim çıktı bilgisayardan onunla anlaşacak. Sıralamayla atama yapılacak. Fiyatlarını iyice indirdik pahalı da diyemeyecekler. 

4-) Deprem konusunda vatandaşa ne uyarınız olur? 

Türkiye deprem bölgesi. Felaket kapıda. Çok net olarak Muş’tan Erzincan’dan başlamış adalar açıklarına kadar gelmiş. Çok koyu bir fay hattı var. Hangi sürelerde bunların patladığı da belli. Süreler şaşırmıyor da. Adalar açıklarındaki 450-500 yıl aralığında  patlıyor. Gaz birikiyor orada. Bir gün patlıyor. Hiç şaşırmadan da gidiyor bu iş. Bir çok hoca 2030’da kadar kesin patlar diyor. 7’nin üzerinde bir şiddette olacağında hem fikirler. Bunu bile bile deli gibi niye oturuyoruz. Biran önce kentsel dönüşüme girmek lazım. Yapı kayıp belgesindeki bütçe oluştuğunda kentsel dönüşüme hızla girip her karafa tertemiz etmemiz lazım. İstanbul’da 800 bin riskli bina varsa, Allah korusun korktuğumuz deprem olursa, bunun yarısı yıkılırsa biz de ne bağımsızlık kalır ne bir şey kalır. İnsanlar ölür. Sokaklara bile giremezsiniz. Böyle tehlike olduğu için bu iki maddede ısrar ediyorum. 

5-) Bina bazlı mı yoksa alan bazlı dönüşüm mü daha uygun? 

Belediyelere bina bazlı değil de alan bazlı dönüşüm yapanlara kredi verilecek. Bina bazlı dönüşüm bir tek Kadıköy’de işliyordu o da battı zaten. Bina bazlı doğru değil, işe yaramıyor. Vatandaşla müteahhiti yüz göz etmeyecekler. Yüz göz olunca Fikirtepe gibi çamur çıkıyor. Belediye ortada olacak. Belediyeler bize gelince yüzde 100 yerli firmalardan malzeme kullanacağını taahhüt ettiğinde yüzde 0 faizle kredi verilecek. Çin’den kapı kolu getireceğim diyene sıfır faizli kredi vermeyeceğim. Bunlar yasada yazana kadar şimdi inisiyatif olarak kullanacağım. Gün geldiğinde bunların kanunu da çıkacak. Yetişmeyeceği için böyle yapacağım.