İmarlı konut arsasından hisse alan müteahhit dava açabilir mi?
Posta yazarı Tamer Heper '20 yıldır sahibi olunan arsaya daha 2 yıl önce hisse almış bir müteahhidin dava açıp parası karşılığında arsayı alma hakkı var mıdır?' sorusunu cevapladı.
Posta yazarı Tamer Heper '20 yıldır sahibi olunan arsaya daha 2 yıl önce hisse almış bir müteahhidin dava açıp parası karşılığında arsayı alma hakkı var mıdır? sorusunu cevapladı. İşte Heper'in o yazısı...
İmarlı konut arsamızı belediye komşu parsellerle birleştirdi ve 10 ortaklı bir arsa haline geldi. Bir müteahhit ‘Arsanıza bina yapmak istiyorum anlaşalım’ dedi. Bazı kişiler anlaştı, bazıları anlaşmaya yanaşmadı. Müteahhit daha önce arsa sahiplerinden birinden 10 metre yer almış, 2 sene geçtikten sonra tüm arsa sahiplerine ortaklığın giderilmesi davası açtı. Benim 20 yıldır sahibi olduğum arsaya daha 2 yıl önce hisse almış bir müteahhidin dava açıp da elimizden parası karşılığında arsamızı alma hakkı var mıdır?
Bu, sadece okuyucumun başına gelmiş bir olay değil, çok kimsenin başına gelmiştir. Belediyeler planlama yaparken en küçük parsel alanlarını da belirlerler. Bu alandan küçük parseller komşu parselle birleştirilir. Buna şuyulandırma denir yani Türkçesi ortaklandırma. Bunun nedeni, inşaat yapılabilecek en küçük parselin de altında parsel bırakmamak. İşte okuyucuma da bu yapılmış.
Okuyucumun arsasının olduğu parsel inşaat yapılabilecek alana ulaştı ama 10 ortak oldu. Oysa ortak mala sahip olmak cazip bir şey değil. Tam tersine tercih olunan tek başına sahip olmak. Bunun için ortaklığın giderilmesi davaları açılıyor? İşte belediye planlaması ile şimdi 10 ortaklı olan yeni parselin ortaklarından biri ortaklığın giderilmesi davası açacak.
Bu davayı açacak olan biliyor ki bu parsel yeniden küçük parçalara ayrılamayacak ve mahkemece satışına karar verilecek. Bu satışta da maddi gücü olan ihaleye katılıp parseli satın alacak ve tek başına malik olacak. Bunu bazı müteahhitler uygulamıştır ve vatandaşın yıllarca sahip olduğu belki de babadan, dededen kalma malı elinden çıkmıştır. Ne yazık ki bugün okuyucumun durumu budur.
