Genel

ING Mortgage, Aralık ayı konut alım eğilimini yayınladı!

Piyasalarda yaşanan dalgalanma, TL üzerinde Kasım ayı ortasından bu yana uygulanan para politikasının yarattığı baskı ING Mortgage Barometre"nin Aralık ayında sınırlı bir artış göstermesinin arkasındaki temel nedenler gibi görünüyor

Piyasalarda yaşanan dalgalanma, TL üzerinde Kasım ayı ortasından bu yana uygulanan para politikasının yarattığı baskı ING Mortgage Barometre"nin Aralık ayında sınırlı bir artış göstermesinin arkasındaki temel nedenler gibi görünüyor. Önceki ay yaşanan düşüşün ardından görülen düzeltme ise konut alım iştahında istikrarlı bir eğilimin sürdüğüne işaret ediyor. TÜFE altında izlediğimiz yıllık kira artışın bir süredir %4"lerin altını zorluyor olması ise konut piyasasında talebin henüz arzı dengeleyen bir yere ulaşmadığını teyit ediyor ve genel olarak fiyat baskısının fazla hissedilmediği bir ortamda da konut iştahı hızlı bir toparlanma gösteremiyor. Aralık ayında ING Mortgage Barometre anketinde katılımcılar arasında mevcut ekonomik koşullara dair değerlendirmelerde en iyi iki cevabı verenlerin oranı azalırken, gelecek yılık ekonomik koşullarına dair beklentilerde kur oynaklığının da desteklediği artan belirsiz algısı ile birlikte olumlu cevap yanıt verenlerin payının düştüğü, olumsuz yanıt verenlerin payındaki düşüşün de durakladığı görülüyor. ING Mortgage Barometre"nin alt iki endeksindeki (S11 ve S1214) gelişime baktığımızda da piyasalarda artan belirsizliğe karşın koşulların konut alımına uygun olduğuna dair değerlendirmelerin güçlendiği (S11 arttı) ancak konut almayı planlayanların bunu biraz daha öteledikleri (S1214 düştü) anlaşılıyor.   S11 endeksinin tüm sosyo-ekonomik gruplarda artması ancak S1214 endeksinin AB üst grubunda artarken, C1 ve C2 gruplarında gerilemesi ise dikkat çekiyor.
Alınması planlanan evin ne kadarının konut kredisi ile karşılanacağına dair soruda konut kredisi kullanım oranlarında belirgin bir değişim yok hatta Aralık"ta oran %50-%70 diyenlerin oranı %56"ya gerilemiş. Konut fiyatının %70"inn üzerinde kredi ihtiyacı olanların oranı ise sadece %20. BDDK"nın son aldığı karar doğrultusunda bu oranın %75 ile sınırlandırıldığı düşünülürse zaten Türkiye"de bu düzeyde kredi kullanım iştahının düşük olduğunu dolayısıyla uygulamanın reel etkisinin kısa vadede sınırlı olacağını düşünebiliriz.
Ev kredisinin tercih edilen vadesine dair soruda ise anket katılımcılarının yarısının 73 aydan daha düşük, diğer yarısının da 73 aydan daha yüksek bir vadeyi tercih ettikleri görülüyor. TCMB verilerine göre yeni kullandırılan konut kredilerindeki faizlerde düşüş de devam ediyor. Merkez Bankası"nın kısa vadeli yatırımlara karşı caydırıcı olmak üzere 11 Kasım"da radikal önlemler uygulamaya başlamasından 24 Aralık"a kadar olan dönemde konut kredi faizleri yaklaşık 50 baz puan düşerek %9.6 ile yeni bir tarihsel düşük seviyeye geriledi. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde düşük faiz ortamı konut alım iştahını olumlu etkilemeye devam ederken, iç ve dışarıda belirsizliklerin bir süre daha ING Mortgage Barometre"deki artışı sınırlandırmasını bekleyebiliriz.

Basında yer alan diğer haberler:

Konut sektöründe 2011 beklentisi

ING Mortgage Barometre'ye göre, geçen yıl Aralık ayında konut kredileri yüzde 4,55 oranında arttı. Bu oran aynı zamanda aylık bazda son üç yıldaki en yüksek orana karşılık geliyor.

ING Bank'ın, her ay İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi büyük şehirleri kapsayan 14 ilde yaklaşık bin kişiyle yapılan anket sonuçlarına göre; 2010 yılı konut sektörü açısından çok hareketli bir yıl oldu.  

Kasım ayında 78 olan ING Mortgage Barometre Aralık ayında artış göstererek 79 değerini aldı. Endeksin bir önceki aydaki azalmasında, Kasım ayındaki 9 günlük tatilin etkili olduğu değerlendirmesi yapılan raporda, şu görüşlere yer verildi:  

''Barometre tekrar artışa geçerek 2010 yılını yıllık ortalama değerin üzerinde kapattı. Bu artışta Aralık ayını konut almak için uygun zaman olarak görenlerin oranındaki yüzde 43'ten yüzde 45'e olan yükseliş etkili olmuş görünüyor. Aralık ayı konut kredilerindeki yüzde 4,55'lik rekor (aylık bazda son üç yıldaki en yüksek oran) artış da aslında halkın bu fikrini destekliyor.  

2010 yılında konuta olan talep önceki yıllara göre çok daha yüksekti. Konut kredileri bir önceki yıla göre yüzde 38 oranında artarak toplamda 60 milyar liraya ulaştı ve bu artış oranıyla tekrar 2007 yılındaki hareketli günlerine geri dönmüş oldu. Merkez Bankası ve BDDK bu artışı önemsemiş olacak ki önce MB bankaların zorunlu karşılık oranlarını artırarak kredi vermeyi bankalar açısından biraz daha masraflı hale getirdi, ardından da BDDK yaptığı düzenlemeyle satın alınan bir evin değerinin en fazla yüzde 75'i kadar kredi verilmesini zorunlu hale getirdi. BDDK'nın yaptığı düzenleme her ne kadar tüketiciler için bir kısıtlamaymış gibi görünse de aslında bütün olarak bakıldığında piyasadaki olası temerrüt risklerini azaltmaya yönelik bir hamle olarak değerlendirilebilir.  

Dünyada ve Türkiye'de çok anormal bir şey olmadığı takdirde 2011 yılının da konut sektörü açısından iyi geçeceği olarak yorumlanabilir. Ayrıca belirtmek gerekir ki 2011 yılının bir seçim yılı olması sebebiyle seçime kadar gerek kredilerin gerekse de beklentilerin şu an sahip olduğu havada çok önemli bir olumlu/olumsuz değişiklik de beklenmemeli...

Alınması planlanan evin ne kadarının konut kredisi ile karşılanacağına dair soruda konut kredisi kullanım oranlarında belirgin bir değişim yok. Konut fiyatının yüzde 70'in üzerinde kredi ihtiyacı olanların oranı sadece yüzde 20. BDDK'nın son aldığı karar doğrultusunda bu oranın yüzde 75 ile sınırlandırıldığı düşünülürse zaten Türkiye'de bu düzeyde kredi kullanım iştahının düşük olduğunu dolayısıyla uygulamanın reel etkisinin kısa vadede sınırlı olacağını düşünebiliriz.  

Ev kredisinin tercih edilen vadesine dair soruda ise anket katılımcılarının yarısının 73 aydan daha düşük, diğer yarısının da 73 aydan daha yüksek bir vadeyi tercih ettikleri görülüyor. TCMB verilerine göre yeni kullandırılan konut kredilerindeki faizlerde düşüş de devam ediyor.''  

Raporda ayrıca, gelecekte konut satın alam eğilimine bakıldığında olumlu eğilimin haziran-eylül arası dönemlere oranla ekim döneminde artmasına karşın, aralık ayında nispeten yine düşerek yüzde 33'e gerilediği, ev satın almak istediğini belirtenlerin yüzde 75'inin oturmak amacıyla ev satın almak istedikleri belirtilen raporda, eylül-kasım arası dönemlere oranla aralık ayında bu oranda nispeten artış görüldüğü, 2009 aralık ayına oranla 2010 aralığında tüketicilerin banka kredisine ilgilerinin arttığı bilgilerine yer verildi.
Akşam