İnşaat 2023 buluşmalarının beşincisi Bursa'da gerçekleşti!
E.C.A SEREL, Capital ve Ekonomist Dergileri tarafından Türk inşaat sektöründeki gelişmeleri değerlendirmek ve sektörel hedefleri masaya yatırmak amacıyla başlatılan inşaat 2023" buluşmalarının beşincisi Bursa'da gerçekleşti...
E.C.A SEREL, Capital ve Ekonomist Dergileri tarafından Türk inşaat sektöründeki gelişmeleri değerlendirmek ve sektörel hedefleri masaya yatırmak amacıyla başlatılan inşaat 2023" buluşmalarının beşincisi Bursa'da gerçekleşti. Bursa ve çevresindeki inşaat sektörünün bugünkü durumunu ve gelecek vizyonu ile hedeflerinin ele alındığı toplantıya, Elmor Genel Müdürü Hakan Günderen, Çekül Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin panelist olarak katıldı. Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talat Yeşiloğlu'nun yönettiği ve sektörünün önde gelen inşaatçılarının izleyici olarak katıldığı panelde, Bursa'nın inşaat sektöründeki durumu ve gelecek vizyonu masaya yatırıldı. Panel, ünlü sanatçı Kadir Çöpdemir'in stand-up gösterisi de beğeni ile izlendi.
E.C.A SEREL, Capital ve Ekonomist Dergileri tarafından Türk inşaat sektöründeki gelişmeleri değerlendirmek ve sektörel hedefleri masaya yatırmak amacıyla başlatılan "İnşaat 2023" buluşmalarının beşincisi Bursa'da gerçekleştirildi. İlki Antalya'da düzenlenen ve bir zincir olarak devam eden "İnşaat 2023" toplantılan, önümüzdeki yıl içinde de farklı kenüerde devam edecek.
"İnşaat 2023" Bursa toplantısı, E.C.A SEREL markalan ile faaliyet gösteren Elmor A.Ş, Şirket Müdürü Hakan Günderen, Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talat Yeşiloğlu ve Konut Üreticileri Derneği (KONUTDER) Başkam Ömer Faruk Çelik'in açılış konuşmalan ile başladı. Bursa'da faaliyet gösteren inşaat firmalarının katılımı ile bölgesel değerlendirmeler ve hedeflerin ele alındığı panel de düzenlendi.
Bursa Bölgesi'nde faaliyet gösteren inşaat firmalarının katılımıyla, bölgesel değerlendirmeler ve hedeflerin ele alındığı panel yoğun ilgi gördü. "İnşaat 2023" Bursa Toplanüsı, ünlü sanatçı Kadir Çöpdemir'in izleyenlerin beğenisini toplayan konuşması ile son buldu.
Bursa ve bölgesindeki inşaat sektörünün bugünkü konumu, gelecek vizyonu ve hedeflerinin tartışıldığı toplanüya, Ekonomist ve Capital dergilerinin Yayın Direktörü M. Rauf Ateş de katıldı. Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talat Yeşiloğlu tarafından yönetilen panele, Hakan Günderen (Elmor A.Ş Genel Müdürü), Veysel Bakgör (Bak Yapı Yönetim Kurulu Başkanı), Mustafa Barutçuoğlu IH (Barutçuoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı), Mithat Kırayoğlu (Çekül Vakfı Başkan Yardımcısı), Alpaslan Taşyakan (Taşyakan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı), Necati Şahin (TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkam) katıldı.
BURSA ECA Talat Yeşiloğlu: 2007 yılından 2013 yılına kadar inşaat sektörü çok hızlı bir büyüme gerçekleştirdi. Önümüzdeki dönemde de sektörün önünde çok önemli konular olacak. Türkiye'deki şirketlerin yaratıcı çözümler sunmada çok başarılı olduğunu ve olmaya da devam edeceğini düşünüyorum.
Hakan Günderen: 62 yılı geride bırakan Elginkan bünyesinde 1962'den beri en büyük rol arkadaşı şüphesiz ki siz değerli Türk inşaat sektörünün temsilcileridir. İçinde bulunduğumuz ve yakından takip ettiğimiz bu sektörün son yıllarda göstermiş olduğu hızlı gelişim ve büyüme bizleri sektörün geleceği ve konumu üzerine değerlendirmeler yapmaya, elimizden geldiğince bu sektörü ve çözüm ortaklarım desteklemeye ve 62 yıllık geçmişiyle Türk ekonomisinin köklü kurumlanndan birisi olan Elginkan Topluluğu'nun gücü ve etkisini kullanarak, bizi Türk inşaat sektörünün sesi ve temsilcisi olmaya yöneltti.
Bu doğrultuda farklı platformlarda bir araya gelerek ihtiyaçlarımızı kamuya iletmeye yönlendik. Bu düşüncemizi bir kahvaltıda Sayın Rauf Ateş ile paylaştık ve o kahvaltının sonunda E.C.A Serel ile Ekonomist ve Capital'in gücünü kullanarak bu toplantıyı gerçekleştirmeye karar verdik. Toplantılarımızın adını İnşaat 2023 olarak koymaya karar verdik. 2012 yılında Ankara ve Antalya'da, 2013 yılında ise önce izmir, arkasından Adana illerinde ve bugün de Bursa'da hep beraber etkinliklerimize devam ediyoruz. Bu etkinliği yapmaktaki amacımız ülkemizin önde gelen yenilikçi, girişimci, deneyimli inşaat firmalarının yanı sıra; bölgesel mesleki kuruluşlar, bölgesel inşaat sektöründeki otoriteler ve kamu kuruluşlarıyla el ele vererek sektörümüzü bölgesel olarak masaya yatırmak, bölgesel hedef ve beklentileri ortaya koymak ve bu hedefimizi de Bursa'da da hayata geçirmek amacımızdır. ECA Serel olarak ülkenizde inşaat sektöründeki potansiyelin çok fazla olduğuna inanıyoruz. Ülkemizin genç ve dinamik nüfusu, inşaat sektöründe kentsel dönüşüm vizyonuyla birleşince ileride bu projelerin artarak devam edeceğini bize gösteriyor.
Sektörün farklı alanlarında elde edilecek başarılann Türkiye Ekonomisinde itici bir güç oluşturacağına inanıyoruz. Bu inanç doğrultusunda sektörün geleceğine dair en önemli lokasyon olan Marmara Bölgesi'nin kilit şehri olan Bursa'yı görüyoruz. Bursa deprem riski nedeniyle kentsel dönüşümün ilk başladığı şehirlerden biri. Bu anlamda sahip olduğu potansiyelle Bursa; inşaat sektörüne yön veren ve her geçen gün bu alanda yükselen bir şehir. Yaşanan deprem sonrasında yaşananlann farkına varılmasıyla bugün, özellikle Türk insanının daha yaşanabilir konutlara olan ihtiyaçlanyla da karşı karşıyayız. Özellikle kentsel dönüşüm ile birlikte inşaat sektörü ekonomimizin lokomotifi olarak hayatımızın içerisine girecek. Tabi bu vizyonu değerlendirirken bugün sadece Bursa'nın değil, Marmara bölgesini de ele alacağız. Bu alanda inşaat sektörünün bugününü ve beklentilerini konuşacağız. Bu bölgede yapılabilecekleri daha iyi yapabilmek için gereklilikleri düşüneceğiz.
Kurucumuz olan rahmetli sayın Hüseyin Ekrem Elginkan'ın bir deyişini sizlerle paylaşmak isüyorum; "Düşünün, hayal edin. Hayal etmek yaratıcılığı geliştirir. Hayal etmek ve düşünmek en kolay şeydir. Çünkü bir bedel ödenmez.
Ancak bir bedel ödeyecekseniz iki defa düşünün." Rahmetli Kurucumuz Ekrem Elginkan hayal etmenin çok itici bir güç olduğunu, ancak bir bedel ödemek sözkonusu ise de hayallerin sınırlan olması gerektiğini ifade etmeye çalışmıştır.
Elginkan Topluluğu olarak misyonumuz, yaptığımız her işte sizlerle bir arada olabilmektir. Yıllarca beraber olma misyonunu belirlemiş ve bu topluluğun ebedi müessese olmasını istemiştir. Sadece faaliyet göstermiş olduğu alanlarda değil, Türkiye ekonomisine de katma değer yaratan ve Elginkan Vakfı aracılığıyla var olama sebebi olan Türkiye'ye karşı olan sosyal sorumluluklarını hayata geçiren Elginkan Topluluğunu bu kadar kısa bir süre içerisinde anlatmak pek kolay değil.
Ekon Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Ynt. Krl. Üys. Şakir Umutkan "İŞ MODELLERİ YENİDEN ŞEKİLLENECEK" Türkiye gelişen buna bağlı olarak da ihtiyaçtan artan bir ülke konumunda. Diğer ülkelerde olduğu gibi de gelişimin ana eksenini inşaat sektörü oluşturmaktadır. Barajlar, enerji üretim tesisleri, yollar, havaalanları, kentsel mekanlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm mekanlar ile o mekanları yaşanabilir yapan tüm altyapının ilk adımı inşaat ile atılmaktadır.
Geleceğe güvenle yürüme kararlığında olan Tüıkiye'miz, bu yürüyüşünü hiç şüphe yok ki inşaat ile devam ettirecektir.
Sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu alana bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerinde payı düşünüldüğünde inşaat sektörünün GSMH içindeki doğrudan payı yüzde 5 ve dolaylı payı ise yaklaşık yüzde 30 olarak hesaplanmaktadır.
400'e yakın sektör ve alt sektörle etkileşim içinde olan inşaat sektörü kendisine bağlı 200'den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep oluşturan bir konumda olup bu yaygın etki ekonominin lokomotifi olma vasfının göstergesidir. Hiçbir ekonomik faaliyetin bu kadar güçlü doğrudan ve dolaylı etkisinin olmadığı görüldüğünde sektörün gelişmekte olan ülkeler için değişmez lokomotifi olduğu gerçeği daha bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır. İnşaat malzemesi sektörünün en olumlu yanı ise cari açığa pozitif katkısıdır. Bu katkı geçen yıl yüzde 250 idi. 1972'de Trablus Limanı'nın inşaatını üstlenerek yurt dışına açılmış olan Türk müteahhitleri, bugün 20 derecedeki Sibirya'dan 50 derecedeki Afrika'ya kadar yaptığı işlerle adından söz ettirmektedir. Dünya'nın ilk 10 ekonomisinden olacak olan Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisinden aldığı payın giderek yükselmesi ve ekonomisi güçlü bazı ülkelerin önüne geçmesi gerekli. Bunu da ancak ve ancak rekabet gücü yüksek ve katma değerli sektörlerle yapılabilinir. Bu tanıma her yönü ile uyan alanların en başında ise inşaat sektörü gelmektedir.
Dünyada Çin'in ardından ikinci sıraya yükselen Türk müteahhitlerinin dünyanın her yerinde daha büyük projelerin peşinde olması ve tabi ki Türk inşaat malzemelerinin bölgesi dışına taşıp, bölgede üretim üssü olma hedefine koşuyor olması hepimiz için gurur kaynağıdır. Bugün çimento, seramik, demir-çelik ve doğal taş üretiminde Avrupa'da ve Dünyada üretim ile ihracatta ilk sıralarda yer alıyoruz.
Diğer taraftan iç pazarda ise kişi başı inşaat malzemesi tüketimi gelişmiş ülkelerin çok altında yer alıyor. Depreme karşı yapı güvenliği başta olmak üzere, mevcut yapıların kayıt altına alınarak iyileştirilmesi büyük önem taşıyor. Artık Türk inşaat sektörünün gündeminde iklim değişikliği ile mücadele ve düşük karbon ekonomisi, sanayi ve binalarda enerji verimliliği için kamu ve özel sektör arasında atılması gereken adımlar, çevre ile ilgili ürün yaşam döngülerinin belirlenmesi, inovasyon ve argeye verilmesi gereken önem ile sürdürülebilir büyümeye geçiş önemli yer tutuyor.
Özellikle binalarda eneıji verimliliği konusunda atılacak olan adımlarında ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Hemen her meslek grubunda mesleki eğitim zorunlu iken, yaşadığımız evleri, çalıştığımız ofisleri ve fabrikaları yapan müteahhitlerde hiçbir mesleki yeterlilik şartı aranmamaktadır. Çevre ve sürdürülebilirlik işlerine hızlı uyum, AR-GE ve inovasyon kabiliyetinin artırılması, markalaşmayla satış odaklılıktan çıkıp, pazar odaklılığa dönüşüm, operasyonel mükemmellik ve kurumsal altyapının geliştirilmesi, yetenekli insan gücünün sektöre çekilmesi ve sektörel işbirliklerinin geliştirilmesi bunların başındadır.
Bursa Sanayi ve Ticaret Odası olarak önümüzdeki dönemde dünyada dengelerin ve buna bağlı iş yapış modellerinin de yeniden şekilleneceği bir ortamda olacağımızı biliyoruz ve buna göre hareket planlarımızı hazırlıyoruz. Tüm paydaştan bir araya getiren inşaat konseyimiz ve sektör komitelerimiz kendi alanlarıyla ilgili yapısal düzenlemelerin yanı sıra sektöre ivme kazandıracak strateji ve projeler üretmek için arama toplantıları gerçekleştiriyorlar. Bursa inşaat sektörünün güçlü yanlarını ortaya çıkarmanın yanı sıra inşaat sektörü ve ilgili bütün sektörlerin büyümesini teşvik etmek, sektörde kurallar oluşturarak uygulanmasına yönelik katkı sağlamak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
KONUTDER olarak gelmişsek de Bursa'nın önemli kurumlarından birisiyiz hem de Bursa'da ticaret ve konut yapan bir kurumun temsilcisiyiz. 2012 itibari ile Türkiye'de 700 bin konut satılmış ama Bursa'da 25 bin konut satışı gerçekleşmiş. Bu yıl 30 bine ulaştık. Türkiye'de konut başına oturum 3,7 iken Bursa'da 3,5. Nüfus artışından dolayı da Bursa'da her yıl! 8 bin konuta ihtiyaç duyuluyor. İskan almış ya da bitmiş de her yıl yaklaşık 19 bin 600 konut pazara sürülüyor. Bu ne demek nüfus artışından kaynaklı konut ihtiyacından her yıl yüzde 10 fazla konut piyasaya sürülüyor.
Bunda da şöyle bir olumlu yan bulunuyor; her yıl Bursa'nın eski konut sayısı azalıyor demektir. Sonra Bursa 2023'e kadar ne olacak diye baktık. Aşağı yukarı Bursa'nın nüfusu 3 milyon 73 bine çıkacak gibi gözüküyor. Daire başı kişi sayısı da 3,1 'e kadar azalacak ve böylece her yıl 20 bin konuta ihtiyaç olacak.
Bursa 2007'den sonra daha az göç atan bir şehir olmuş, daha fazla göç veren bir şehir haline gelmiş. 80 bin göç alırken 60 bine kadar düşmüş, 40 bin göç verirmiş bu göç veren sayısı da artmış. Bursa'nın ekonomisi ihracatta ilk üçte.
Yapancıya konut satışında ama ilk üçte değil. Bu az, 5 bin 500 kişi almış Bursa'dan. Gayrimenkul satışlarında yurtdışına açılmalı. Kentsel dönüşümde ise; Türkiye'de yaklaşık 19 milyon konut var bunların yaklaşık 7 milyon tanesi depreme karşı dayanıklı değil. Aynı rakamlar orantısal olarak Bursa için de aynı. 1945'den beri gelen bir konut yapı stokumuz var, bunun da yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Buna deprem önceliğiyle diyebilirsiniz, insanlarımız iyi yaşamı hak ediyor diyebilirsiniz, fakat ben kentsel dönüşüme biraz muhalefet eden taraftayım. Temel'e sormuşlar hayvan sever misin, hayvan sevmezsem hamsi yermiyim demiş. Bizim kentsel dönüşümde Temel'in hayvan sevgisi gibi olmamalı. Para edecek, iyi losyontardaki yerlerde kentsel dönüşüm adı altında bir şeyler yapıp, para etmeyen lokasyontan bir kenara bırakmamak lazım. Heryer ve herkes için aynı oranda kaliteli işler yaparak biran önce kentsel dönüşümü yapmak lazım. Burada yerel yöneticiler için şunu söylemek istiyorum; eğer kentsel dönüşümü ve şehri yerel yönetim planlayamıyorsa, Ankara'dan bürokratlar oturduğu yerden planlamaya başlıyorlar. O zamanda arz talep dengesini doğru hesap edemiyoruz. Piyasanın ihtiyacından fazla, piyasaya arz yapılabilecek gibi bir hale geliyor. Ama önümüzdeki 20 yılda her yıl 350 bin konutun yıkılarak yeniden yapılması taam. Bursa özelinde de 10-20 bin konutu her yıl yenilenmesi lazım. Kısacası Türkiye inşaat sektörünün yetiştiremeyeceği kadar çok iş potansiyeli var. Yenilenecek çok konut var ve sektörde çok büyüyecek. Bu sektör Türkiye ekonomisini büyütecektir.
EKONOMİST