İnşaat Mühendisleri Odası'ndan İzmir depremi açıklaması!
İzmir’de dün meydana gelen 6.6 şiddetinde birço kbina hasar gördü, çok sayıda bina ise yıkıldı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası, 24 kişinin hayatını kaybettiği depreme ilişkin yazılı açıklamada bulundu.
Dün saat 14:51 sıralarında İzmir Seferihisar açıklarında 6.6 şiddetinde deprem meydana geldi. Birçok binanın yıkıldığı ve 24 kişinin hayatını kaybettiği depremde arama ve kurtarma çalışmaları devam ediyor. BirGün Gazetesi'nde yer alan habere göre; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası, İzmir'de yaşanan depreme ilişkin yazılı açıklamada bulundu. İşte TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası'nın o yazısı...
"İzmir Seferihisar açıklarında 6.6 büyüklüğünde yaşanan deprem sonucu hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı ve sabır, tüm İzmir ve çevre illerde depremi yaşayanlara geçmiş olsun dileklerimizi yeniden ifade ediyor ve ilk gözlemlerimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
Bugün yaşananlar ülkemizin depreme hazır olmadığını bir kez daha göstermiştir. Mevcut tablo imar politikalarının yanlışlığını ve yapıların mühendislik hizmetlerinden yararlanamadığını göstermektedir. Buna ilaveten afet yönetiminde kayda değer bir ilerleme yaşanmadığı da ne yazık ki ortaya çıkmıştır.
Şöyle ki;
Uzman kişiler tarafından belirli bir sistem ve düzen içerisinde yapılması gereken kurtarma çalışmalarının politikacılar tarafından siyasi şova dönüştürülmesi son derece kaygı vericidir.
AFAD'a göre Toplanma Alanı; "Afet ve acil durumlar sonrasında geçici barınma merkezleri hazır olana kadar geçecek süre içerisinde yaşanacak paniği önlemek ve sağlıklı bilgi alışverişini sağlamak amacıyla halkın tehlikeli bölgeden uzaklaşarak toplanabileceği güvenli alanlardır." Oysaki bugün İzmir'de bulunan her boş alan insanların sığındıkları toplanma alanı haline dönüşmüştür. Bu durum toplanma alanlarına yönelik tespit ve organizasyonlardaki hazırlıksızlığı göstermektedir.
Ulaşımda yaşanan sorunlar, trafik akışının sağlanamaması, müdahale ve kurtarma çalışmalarını ciddi ölçüde aksatmıştır. Ulaşımın koordine edilememesi ve tahliye koridorlarının yaratılamaması tüm bir kentin kilitlenmesine sebebiyet vermiştir.
Risk taşıyor olması sebebiyle bazı hastaneler boşaltılmışken, cami, okul, spor salonu vb. binaların teknik incelemeye tabi tutulmaksızın barınma amaçlı kullanıma açılması anlaşılamamaktadır.
Televizyon kanallarında bazı yer bilimcilerin kendi uzmanlık alanları dışına çıkarak özellikle yapı ve yıkım nedenleri üzerine yorum yapmaları toplumun yanlış bilgilenmesine neden olmaktadır."