İnşaat sektörü reklamlarda zirvede!
Milliyet köşe yazarı Güngör Uras, bugünkü yazısında inşaat reklamlarına değindi. Uras, rekamlamların inşaat sektöründeki canlılığın belirtisi olduğunu yazdı..
Bugünlerde gazeteleri açıyoruz inşaat reklamları. TV’leri açıyoruz inşaat reklamları... İnşaat sektörü canlılığını koruyor. Reklamların sektörel dağılımı, ekonomide hangi sektörlerde hareket olduğunu gösteriyor. Genelde pazarı gelişmiş ülkelerde reklam verenler, sadece talebin canlı olduğu dönemlerde reklam vermezler. Talebin düşük olduğu dönemlerde markalarının hatırlanırlığını korumak, pazarı korumak için reklama devam ederler.
Bizde ise genelde talep hangi sektörde canlı ise, hangi sektörde rekabet var ise, sektörün para kazanan markaları, rekabette öne çıkmak isteyen markaları reklam veriyor.
Reklamda tüketiciyi çeken marka olduğu için, ekonomide markalaşma çok önemli. Bizde ticaret kesiminde organize ticaret gelişince, markalaşma başlayınca perakendeciler reklam piyasasında öne çıktı.
Markalaşma önemli
Aynı şekilde inşaat kesiminde, inşaat grupları markalaştığı için reklam piyasasına girdi. Otomotivde eskiden beri markalaşma var. Finans kuruluşları eskiden beri markalarıyla yarışıyor. Gıdada markalaşma arttı. Organize zincir mağazalar markalaştı. Reklam pazarına girişler arttı. Son yıllarda eğitim kuruluşları bile reklam yarışında önlere çıkmaya başladı.
2016 yılında rekabetin yoğun olduğu sektörlerden inşaat, otomotiv ve iletişim sektörlerinin reklam harcamaları öne çıkmıştı. 2017 yılının ilk yarısında inşaat sektörü önde koşmaya devam etti. İnşaat sektörünü finans ve perakende sektör reklam harcamaları izledi.
Reklamcılar Derneği’nin verdiği bilgilere göre, 2015’te 6.4 milyar TL olan reklam harcamaları yüzde 11 artışla 2016’da 7.1 milyar TL oldu. Ekonomilerde reklam harcamalarının büyüklüğü, milli gelire oranlanarak değerlendiriliyor. Dünyada reklam harcamaları ortalama milli gelirin binde 75‘i iken Türkiye’de binde 30-35’i. Yani bizde oran düşük. 2017’nin ilk yarısında reklam harcamaları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.9 artışla 3.8 milyar TL oldu.
TV’nin payı yüzde 52
Reklam pastasında en büyük payı yüzde 52 ile TV kanalları alıyor. İlk yarıda TV kanalları 2 milyar TL dolayında reklam aldı. Yakın zamana kadar ortalıkta olmayan dijital kanallar (internet) pastadan giderek daha fazla pay almaya başladı. Dijital kanallarının payı yüzde 23. Gazetelerin payı ise yüzde 16. Açık hava reklamlarına pastadan yüzde 6.5 pay gidiyor. Radyoların payı yüzde 2‘nin biraz üzerinde. Dergilerin payı yüzde 1.5. Sinema reklamlarının payı ise yüzde 1.1 oranında.
En gelişmiş ve büyük reklam pazarına sahip ABD’de toplam reklam harcamalarında TV kanallarının payı yüzde 34.9, dijital kanalların payı yüzde 32.5, gazetelerin payı yüzde 9, radyoların payı yüzde 8.5 oranında.
Reklamsız ekonomi olmaz. Ama reklamların hedefe ulaşabilmesi için TV kanallarının, gazetelerin, dergilerin, radyoların, dijital kanalların yaşaması, gelişmesi, daha çok izleyiciye ulaşması gerekiyor. Burada karşılıklı bir menfaat ilişkisi var. Kanalların gelişmesi reklamlara bağlı, reklamların hedefe ulaşması kanalların yaşamasına ve gelişmesine bağlı.
Milliyet/Güngör Uras