İnşaat sektörünün milli gelir payı yüzde 5,9!
İnşaat sektörüne yönelik eleştirileri de yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'de inşaat sektörünün milli gelir içindeki payının yüzde 5,9 olduğunu bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye bu seçim belirsizliğini atlatsın, bu 25 yapısal dönüşüm programını da güçlü bir şekilde uyguluyoruz. Türkiye 4-5 yıl seçim olmadan önünü görecek, Türkiye'yi kimse tutamaz" dedi.
Şimşek, NTV'de katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Asgari ücretin mevcut düzeyinden daha yüksek olup olamayacağı yönündeki soru üzerine Şimşek, kendilerinin, "asgari ücret bu seviyede yeterlidir veya emekliler geçim sıkıntısı çekmiyor" gibi bir yaklaşımlarının olmadığını söyledi.
4 ağabeyinin emekli olduğunu ve sıkıntıları birebir bildiklerini dile getiren Şimşek, bu yıl 80 milyar lirayı bütçeden SGK'ya transfer edeceklerini ifade etti. SGK'nın, topladığı primlerle, maaşları ödeyemediğini anlatan Şimşek, "Neden bu hale geldi? 90'lı yıllardaki popülizm nedeniyle bu hale geldi" dedi.
AK Parti'nin seçim beyannamesi ve son açıklanan 25 yapısal dönüşüm programının özünü, Türkiye'yi katma değerinde yukarı taşımanın oluşturduğuna dikkati çeken Şimşek, "Biz asgari ücreti kalıcı şekilde katlamak, emeklilerimizin durumunu kalıcı şekilde iyileştirmek istiyoruz. Burada tereddüt yok" diye konuştu.
Bakan Şimşek, muhalefetin şimdi koalisyondan bahsettiğini belirterek, koalisyon hükümetleriyle bu ülkede ne reform yapıldığını ne de istikrar sağlandığını söyledi.
Reform yapmadan ve istikrar sağlanmadan, Türkiye'nin uzun vadeli hedeflerinin gerçekleşme ihtimalinin olmadığını vurgulayan Şimşek, son 3 dönemdir milletin doğru tercih yaptığını kaydetti.
"İnşaat meselesine ilişkin tamamen bir algı operasyonu var"
İnşaat sektörüne yönelik eleştirileri de yanıtlayan Şimşek, Türkiye'de inşaat sektörünün milli gelir içindeki payının yüzde 5,9 olduğunu bildirdi. Bu oranın Avrupa'da yüzde 6, Polonya'da yüzde 7 olduğuna işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:
"Bu inşaat meselesine ilişkin tamamen bir algı operasyonu var. Türkiye, AK Parti hükümetleri döneminde özellikle altyapı anlamında büyük bir atılım içerisine girdi. O altyapıyı, yani 3. Havalimanını, köprüyü vesaire hedef alan bir algı operasyonu ve Batı, bunu çok iyi işledi. Tekrar ediyorum, inşaat sektörünün milli gelir içindeki payı yüzde 5,9'dur. Bilmiyorlarsa, tavsiye ediyorum, TÜİK'in rakamlarına baksınlar. Dolayısıyla bu inşaata ilişkin algı yanlış. Türkiye'nin ciddi bir darboğazı vardı. İstanbul bir ülke olsa, Avrupa'nın en büyük ülkelerinden biri olurdu. Şimdi siz İstanbul'un trafik sorununu çözmeden verimliliği artırabilir misiniz, tasarruf yapabilir misiniz? Onun için Marmaray'ı yaptık. O nedenle 3. köprü yapılıyor, o nedenle şimdi araçlar için tüp geçit yapılıyor. Havalimanı... İhtiyaçlarımızı görmüyor. 32 milyon için yapılmış, geçen yıl 57 milyon yolcuyu misafir etti. Bu projelere karşı çıkıldığı için inşaat sektörüne saldırı var."
"Kaynak ortaya koymadan, 'yapacağım, edeceğim.' Bunları hepsi hikaye"
Muhalefet partilerinin, işsizliğin azaltılması için sigorta primlerinin düşürülmesi gibi vaatlerinin, gelir kaybına yol açıp açmayacağı sorusunu da yanıtlayan Şimşek, teker teker bu vaatlerin maliyetini ortaya koyduklarını bildirdi.
"Benim üzerimden ana muhalefet prim kazanmasın diye bu tartışmalara artık fazla girmiyorum" diyen Şimşek, Türkiye'de bu haliyle SGK'nın açık verdiğini, primleri aşağı çekince açığın daha da büyüyeceğini ifade etti.
Kendi dönemlerinde prim yükünü aşağı çektiklerini ama söz konusu yükün hala biraz yüksek olduğunu belirten Şimşek, "Yarın öbür gün bütçede daha fazla imkan olursa, ilk yapmamız gereken şeylerden birisi, prim yükünü biraz daha aşağı çekmek ama kaynak ortaya koymadan, 'yapacağım, edeceğim.' Bunları hepsi hikaye" dedi.
"Türkiye'yi kimse tutamaz"
Kurdaki hareketliliğin, Türkiye ekonomisi üzerinde kalıcı bir hasar oluşturup oluşturmayacağına ilişkin de Şimşek, kalıcı bir tahribat öngörmediğini söyledi.
Şimşek, vatandaşın ve devletin bilançosunda döviz fazlası olduğuna dikkati çekerek, bankaların ise nötr durumda olduğunu ifade etti. Geriye bir tek reel sektörün kaldığını anlatan Şimşek, şöyle konuştu:
"Onların da borcu var net olarak, 177 milyar dolar ama bunun yüzde 10'u kısa vadeli. Bakın siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. Türkiye bu seçim belirsizliğini atlatsın, bu 25 yapısal dönüşüm programını da güçlü bir şekilde uyguluyoruz. Türkiye 4-5 yıl seçim olmadan önünü görecek, Türkiye'yi kimse tutamaz. O zaman Türkiye hızla büyüyecek, cazibe merkezi haline gelecek ve dolar, dünyada yükselse bile Türk Lirasına karşı reel bazda değer kazanmayabilir."
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uzun vadede büyüme potansiyeli olan ülkelere fon akışı olduğunu vurgulayarak, "2003-2007 döneminde hatırlar mısınız? Lira, dolara karşı 1,67'lerden 1,18'lere kadar indi. O zaman herkes, 'düşük kur' diye şikayet ediyordu. Türkiye, o açıdan temeli sağlam bir ülkedir ve tekrar güçlenecektir" ifadelerini kullandı.
"Verimliliği, etkinliği artıracak reformları yapacağız"
Seçim sonrasında Maliye Bakanlığının temel önceliklerinin ne olması gerektiği sorusunu da Şimşek, şöyle yanıtladı:
"Bizim açımızdan 3 temel öncelik var. Birincisi, biz kamu maliyesinde reforma devam edeceğiz. bunlardan biri gelir vergisi reformudur, Meclis'te bekliyor. İnşallah onu tekrar gözden geçirip, en güçlü şekilde çıkaracağız. İkincisi, mükellef haklarını güçlendirmemiz lazım. Mükellefi, idareye karşı daha güçlü konumlandırmamız lazım, çok önemli ve 1960 yılında yazılan Vergi Usul Kanunu var. Onu da sıfırdan yazdık, taslak bitti. Onu da artık uygun bir zamanda Meclis'e sevk edeceğiz, tabii önce tartışmaya açacağız. Üçüncü olarak, kamu harcama reformu yapacağız. Özellikle taşıt ve gayrimenkul yönetimini çok daha etkin hale getirecek çok önemli reformlar. Bunların önemli bir kısmı da çalışıldı, hazırlandı, son noktada."
Şu an en çok konuşulan konuların başında taşıt ve bina masraflarının geldiğini belirten Şimşek, tüm taşıt masraflarının 2014 yılında 3,3 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi. "Biz yine de burada varsa, verimliliği, etkinliği artıracak reformları yapacağız" diyen Şimşek, geçen yıl öğrenci yurtları dahil olmak üzere devletin ödediği tüm kira bedelinin 450 milyon lira civarında olduğunu söyledi. Şimşek, bu konuda çok ciddi algı operasyonu yapıldığını kaydetti.
"Türkiye'nin en hızlı metrosunu Gaziantep'te yapacağız"
Seçim bölgesi Gaziantep'e ilişkin de açıklamalarda bulunan Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gaziantep beni çok iyi karşıladı, benim için çok büyük bir gurur. Gaziantep, bugün Türkiye'nin önemli bir can damarıdır ve Türkiye'nin en büyük, en dinamik büyüme motoru haline gelecek. Bakın iddialı konuşuyorum, Avrasya'nın en büyük üretim üslerinden birisi haline gelecek. 4-5 alan belirledim. Bir, Gaziantep'teki en büyük sıkıntı pahalı konuttur. 5 milyon metrekareyi, Organize Sanayi Bölgesinin orada, bütün işçilerimize ucuz konut üretecek şekilde Hazine'den TOKİ'ye devrettim, konut yapacağız. Ulaştırma... Belki herkes metroyu konuşuyor ama biz Türkiye'nin en hızlı metrosunu Gaziantep'te yapacağız. 25 kilometre, 17 istasyondan oluşan çok ucuza Türkiye'nin en hızlı metrolarından birini yapacağız. Sağlıkta ve eğitimde büyük bir atılım içindeyiz ama daha da önemlisi, Gaziantep'te üretilen malların İskenderun Limanına hızlı ulaştırılabilmesi için Amanos Dağlarını deleceğiz, tünel yapacağız, yolu 163 kilometre kısaltacağız. Gaziantep şu anda dünyanın en rekabetçi yedi kentinden biridir. Dünyanın en rekabetçi kent konumunu koruyacak, bunu güçlendirecek yatırımlar yapacağız."
AA