28 / 04 / 2024

İnşaata dayanan bir ekonomi politikasından vazgeçilmeli!

İnşaata dayanan bir ekonomi politikasından vazgeçilmeli!

2017’nin ortalarına gelindiği halde hala ekonominin bir kıskaçta olduğunu kaydeden MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, sıcak paraya, varlık satışına ve inşaata dayanan bir ekonomi politikasından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.



MHP  İzmir  Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, sıcak paraya, varlık satışına ve inşaata dayanan ekonomi politikasından vazgeçilmesi gerektiğini belirterek, yapısal dönüşümü sağlayacak güçlü bir sanayi stratejisine ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Tanrıkulu, Türkiye ekonomisinin ‘kumarhane kapitalizmi’ olarak adlandırılan; üretmeyen, iş alanları yaratamayan, faiz, repo, borsa oyunları, döviz ticareti gibi alanların giderek ön plana çıktığı bir ekonomi yapısına hızla dönüştüğünü kaydetti. Tanrıkulu,  Ankara  Temsilcimiz Ferit Parlak’ın sorularını cevaplandırdı.


Ekonomide nasıl bir tablo ile karşı karşıyayız?

2017’nin ortalarına geldik ve ekonomi bir kıskaçta. Küresel riskler; yani jeopolitik belirsizlik, terörizm ve sosyal istikrarsızlık yaygın olarak karşımızda. Geldiğimiz noktada sanayimiz ise; bilimsel ve teknolojik içerikten, yenilikçi ve yaratıcı fikirlerden yoksun, üretim tekniklerini geliştirme ve uyarlama yeteneği zayıf, ürettiği ve satışa sunduğu ürünlerde (dolayısıyla ihracatında) ithalat bileşeninin payının yüksek olduğunu görüyoruz.


İmalat sanayii; geçen yıl, önceki yıla göre ciddî ivme kaybı yaşamış ve büyüme oranı son bir yılda 2 puan düşmüştür. 2016 yılı gerek üretim, gerekse istihdam cephesinde kötü geçmiştir. 2017’nin ilk yarısında ise ekonominin lokomotif gücü olan sanayide; üretim, ciro, istihdam ve çalışılan saat verileri yılın tamamına dair umutlu bir tablo vermemektedir.


Bu tablodan kurtulmak için hangi adımlar atılmalı?

Burada yapılması gereken, gerçek anlamda yapısal reformların hayata geçirilmesidir. Ancak TBMM Genel Kurulu’nda iktidarın getirdiği ve bu hafta görüşülecek olan tasarı bu haliyle; zeytinlikleri, meraları, kıyıları talan eden, üretim dostu olmayan düzenlemeler içermektedir.


Oysa ülkemizin ihtiyacı; sağlam bir sanayi politikasından başlayan, sanayi alt yapısının hazırlanması ve üretici dostu hale getirilmesi ile devam eden, nihai olarak da üretim süreçlerinin planlanması ve desteklenmesini içeren gerçek anlamda bir yol haritasıdır. Ülkemiz, sanayileşmede ya yeni bir yol bulmak, ya da yeni bir yol açmak durumundadır. Zira dünyada yaşanan değişim ve dönüşümler Türkiye’nin önüne başka bir çıkış yolu bırakmamaktadır.


Nasıl bir sanayi stratejisi oluşturulmalı?

Önemli olan, sanayi politikamızda yapısal dönüşüm sağlayacak güçlü bir sanayi stratejisi oluşturmaktır. Bu stratejinin içinde; imalat sanayinde ithalata bağımlılığın azaltılması, üretim yöntemi tekniklerinde, orta yüksek ve yüksek teknolojiye geçişin sağlanacağı düzenlemeler yer almalıdır.


Sıcak paraya, varlık satışlarına ve inşaata dayanan bir ekonomi politikasından vazgeçilmelidir. Bu konuda ufukların geniş, hedefl erin ise ayakları yere basmalıdır. Türkiye ancak böyle ayağa kalkabilecektir.



Dünya


Geri Dön