İshak Alaton: Adana'da santral, Çanakkale'de liman yapıyoruz!

Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve DEİK bünyesinde yer alan Türk-İsveç İş Konseyi Başkanı İshak Alaton, Alarko Holdingin yatırım planları hakkında da bilgi veren Alaton, önümüzdeki yıllarda enerji yatırımlarına ağırlık vereceklerini, 3,5 milyar dolar yatırım bütçesi olan 5 yıllık plan yaptıklarını söyledi. Alaton, şöyle devam etti:

"Bunun 1 milyar doların biraz üstündeki payını şimdiden yatırdık. Önce Kırklarelinde 170 megavatlık gaz santralini bitirip devreye soktuk. Şimdi Karakuz isimli 100 megavatlık bir hidroelektrik santral inşaatı yapıyoruz. Konyada Meram Elektrik Dağıtım Şirketini harekete geçirdik. Bunun reorganizasyonuyla meşgulüz. Ayrıca Karabigada deniz kenarında 650 dönümlük bir yer satın aldık. Orada bir liman yapıyoruz. Karabigalılar bundan istifade edecekler. Aynı zamanda en son teknolojiyle kömüre dayalı bir santral kuruyoruz. Bu santral, 1.200 megavatlık olacak. Bunun yanı sıra bir iki tane daha izin bekliyoruz. Bürokrasinin bize destek vermesi halinde bunları tamamlamış olacağız. 3,5 milyar dolarlık yatırımı 2014 yılına kadar tamamlamış olmayı ümit ediyoruz. Günümüzde Türkiyede 5 yıllık program yaparsanız çok mutlusunuz. 5 yıldan sonrasını göremiyorsunuz. Politik sebeplerden yönetim değişebiliyor. Kabul etmemiz lazım ki 2002den bu yana devamlılığı olan bir politika güdüldü. Bu, iş dünyasını çok rahatlattı. Önümüzdeki yıllarda, hiç olmazsa 2011 seçimlerinden sonra 2015 yılına kadar ne olacağını öngörebiliyoruz. Bir devamlılık var. 2015 yılından sonra ne olur, bunu bilemediğimiz için 2015ten sonraki projeyi bugünden söylemek mümkün değil."

Cari açığa ilişkin ise Alaton, "Türkiye artık cari açığa alışmalı. Çünkü rakamlar o kadar büyük ki, cari açık da ona göre biraz büyüdüyse Türkiye bunun üstesinden gelir. Ekonomi, politikadan iyice koptu. Ekonomi kendi yörüngesinde gelişmeye devam ediyor. Bu da çok sevindirici bir durum" diye konuştu.

TÜSİAD TARTIŞMALARI

Alaton, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) öneminin tartışılmaz derecede büyük olduğunu belirterek, "Buna devam edecektir. Sadece kendi içindeki fikir ayrılıklarını bir noktaya getirip, müşterek bir politika güdecek şekilde kendi aralarında bazı kararlara varacaklardır. Ben de onlara destek vereceğim" dedi.

Alaton, TÜSİADın anayasa çalışmasıyla ilgili tartışmalara dair yaptığı açıklamada, TÜSİADın bundan sonra da Türkiye ekonomisindeki ağırlığını hissettirmeye devam edeceğini vurguladı. TÜSİADın öneminin tartışılmaz derecede büyük olduğunun altını çizen Alaton, şöyle konuştu:

"Buna devam edecektir. Sadece kendi içindeki fikir ayrılıklarını bir noktaya getirip, müşterek bir politika güdecek şekilde kendi aralarında bazı kararlara varacaklardır. Ben de onlara destek vereceğim. Onların demokratik bir şekilde gelişmeleri yolunda katkımı esirgemeyeceğim. TÜSİADdan istifa etmem için hiçbir sebep yok. Zaten böyle bir niyetim hiçbir zaman olmadı. Sadece bir müddet için ruhsal olarak onlardan uzaklaşmıştım. Şimdi tekrar yakınlaştım. Artık benim görevim, TÜSİADın demokrasimize daha fazla katkıda bulunmak için politikasının belirgin olması ve bu yolda çalışmaya devam etmesi. Ben de onlara elimden gelen bütün desteği vermeye devam edeceğim."

"(CEM BOYNERİN) AÇIK TAVRINI SEVDİM"

Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boynerin, TÜSİADın Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında, hazırlanan yeni anayasa çalışmasına ilişkin açıkladığı ve tartışmalara neden olan görüşleriyle ilgili de şunları dile getirdi:

"Bazı insanlar, karakterleri gereği fikirlerini çok açık şekilde ortaya koyarlar. Benim çok sevdiğim, takdir ettiğim Cem Boyner bunlardan biridir... Fikirlerini açık bir şekilde ortaya koydu. Boğayı boynuzlarından tuttu ve  ya bu raporunuzun arkasında durun, ya da şimdiden bunu noktalayın diye çok açık mesaj verdi. Ben de onun açık tavrını o kadar sevdim, o kadar beğendim ki gittim tebrik ettim. Çok normal... Bu tutumu beni de heyecanlandırdı. Bu, TÜSİADın bazı üyelerini rahatsız etmiş olabilir. Beni hiç rahatsız etmedi. Çok normal hareket etti. Demokrasi yolunda önemli bir katkısı olduğuna inanıyorum."

"TEDİRGİN EDEN, HER ŞEYİN KARANLIKTA BIRAKILMIŞ OLMASI"

İshak Alaton, Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili tartışmalara dair de şunları kaydetti:

"Beni bu mevzuda tedirgin eden, rahatsız eden olay, her şeyin karanlıkta bırakılmış olması. Son olarak 2 gazetecinin gözaltına alınmasının gerisindeki sebepleri de bilmiyorum. Neden yapıldığını da bilmiyorum ve bu bilginin verilmemiş olması belki beni en çok rahatsız eden unsur... Bu bilgi ortada olmayınca da insan fikir sahibi olamıyor. Sadece prensibine belki bir tepki duyuyor. Ben de bu tepkinin demokratik bir ülkede normal olduğunu düşünüyorum. Ama bu aynı zamanda yargının çalışmasına da belki bir müdahale olarak görülebilir. O da ayrı bir mevzu. Bu işte fazla bir fikir sahibi olamadığım gibi, kanaat sahibi de olamıyorum. Hala beklentideyim. Acaba bunun gerisinde ne var Ben de soru sormaya devam ediyorum."

AA