İstanbul Stratejisi, neyi dışlayacağımızı da ortaya koyacak!
Sabah gazetesi yazarı Şeref Oğuz, "İstanbul'un geleceği dendiğinde bunu yalnızca "belediyecilik" ya da "metropol planlama" olarak algılıyoruz" diye yazdı
İşte o yazı; İstanbul stratejisi "Zihin yapımız; Türkiye'yi 2023'te ilk 10 ekonomi arasında görmeye öylesine odaklı ki bu hedefe koşarken İstanbul'u da küresel kentler rekabetinde nerede konumlandıracağımızı yeterince düşünmüyoruz. Biliyoruz ki içinde bulunduğumuz yüzyıl, ülkeler kadar kentlerin rekabeti üzerinden yarışıyor. Hal böyle olunca İstanbul'un geleceği dendiğinde bunu yalnızca "belediyecilik" ya da "metropol planlama" olarak algılıyoruz. Bölgesinde artan etkinliğine bağlı olarak Türkiye'nin gelişimine paralel büyümeden söz etmiyoruz. İstanbul'un finans başkenti olma hedefini, Kanal İstanbul ve benzeri mega projeleri de kapsayan bir "gerekçe" oluşturmak zorundayız. Tıpkı Sanayi Strateji Belgesi yaklaşımındaki gibi, İstanbul'u hangi alanlarda geliştirecek ama hangi alanlardan geri çekeceğimizi, bizler belirlemeliyiz. 10 yıldır eğilim, özellikle uluslararası şirketlerin yönetim merkezi olarak İstanbul'u seçmeleri yönünde. Gayrimenkulde dünyada en çok kazandıran 8'inci kent olması da bunun bir yansıması... Fakat sorun şu ki, her tercih bir vazgeçişi de gerektiriyor. Eğer İstanbul'u kent rantları yağmacılarının elinde "kanserojen büyüyen" bir yer yapmak istemiyorsak, kontrollü ve yönlendirilmiş bir ilerleme koridoru belirlemek zorundayız. Tercih, finans başkenti ise, belki artık turizmden, moda ve tekstilden çıkmamız gerekecektir. İstanbul Stratejisi önerimde, eğer uygulanacaksa "zayıf halkayı" da biliyorum. Biz sanayi stratejisinde hemen her şeyi "önceleyerek" onu kullanışsız hale getirdik. İstanbul Stratejisi, ne yapacağımız kadar, neyi dışlayacağımızı da ortaya koyacak." Şeref Oğuz / SABAH